Kadın Doğum Uzmanı Murat Gök: "Vajinismus sadece kırsalın değil büyük şehirlerinde hastalığı"

Vajinismusun kırsal bölgelerin hastalığı olarak düşünüldüğünü dile getiren Murat Gök, “Bu rahatsızlık her ne kadar kırsal alanlarda fazla yaşanıyor gibi görünse de büyük şehirlerde de bu rahatsızlık yaşanıyor. Büyük şehirlerde bu sorunu yaşayanların sayısının kırsal bölgelerden daha az olmadığını gözlemliyoruz” dedi. Vajinismus hakkında bilgi veren Murat Gök, “Ağrılı cinsel birleşme, ilişkiye girememe hali olarak tanımlanır. İnsanların sıklıkla dile getiremediği bu nedenle de hekime başvurmaktan çekindikleri bir durum. Aile içi ciddi sıkıntılara neden oluyor. Boşanmaya kadar gidebiliyor. Cinsel temasta bulunmaması noktasında buna bağlı olarak çocuk sahibi olamama ve ailevi baskılar ön plana çıkabiliyor. Hastalar belli bir bilinç seviyesinde değillerse belli bir süre geçtikten sonra ancak hekime başvurma cesaretini kendisinde bulabiliyor” dedi.

Hastalığın tedavisi noktasında hastanın dinlenmesinin ve ilk muayenenin çok önemli olduğunu ifade eden Gök, “Çünkü bazı anatomik sorunlardan dolayı da ilişkiye girememek mümkün. Öncelikle bunların var olup olmadığını iyi araştırıp, incelemek gerekiyor. Bu olay genellikle psikolojik olarak da tanımlanabilir. Önemli olan bu psikolojiyi yıkmaktır. Bu ilk ilişki korkusunu yenmektir. Hem konuşarak hem de bir takım tedavi seansları yaparak bu sorunun üstesinden gelmek mümkün. Bunun için üretilen bir takım malzemeler var ve bu malzemeler kullanılarak 3-4 seansta vajinismusu tedavi etmek mümkün” diye konuştu.

“HEKİME BAŞVURULMALI”

Aile içi cinsel eğitimin ve bu konunu tabu olarak nitelendirilmesinin de sorunların çözümü noktasında hekime başvurulmasını zorlaştırdığını ifade eden Gök, “Çocukların aileden aldıkları cinsel eğitim bu konunun tabu olarak algılanmasına ve dile getirilmemesine neden oluyor. Sonuçta cinsel eğitim ilk olarak ailede başlıyor. Ailede de saklanan, gizlenen bir konunun evlendikten sonra da tabu haline gelmesi son derece normal bir konu. Bunun dışında şöyle bir durum da var. İnsanlar bu konuyu birbirlerine açıklamıyorlar. Birbirlerine açıklamadıkları için başlarına geldiğinde sadece kendilerinde varmış gibi düşünüyorlar. Oysa toplumda sıkça görülen bir konu. Toplumda birbirini tanıyan, bu konudan muzdarip olan iki ayrı çift aynı doktora birbirinden habersiz olarak başvurabiliyor. Tedavisi mümkün. Bazı inatçı dediğimiz vakalarda tedavi 6 ay kadar sürebiliyor ama genel olarak bir ay içerisinde tedavi edilebiliyor” açıklamalarında bulundu.

“KIRSAL VE ŞEHİR BU KONUDA EŞİT”

Vajinismus rahatsızlığın duyuldukça ve tedavisi olan bir rahatsızlık olduğu anlaşıldıkça doktora başvurma oranının artacağını söyleyen Gök, “Bana haftada en az iki çiftin bu konuda başvurduklarını söyleyebilirim. Duyuldukça ve bunun tedavisi olan bir sorun olduğu anlaşıldıkça doktora başvurma oranının artacağını düşünüyorum ki genel olarak da durum bunu gösteriyor. Geçtiğimiz yıllarda bu rahatsızlıkla gelen aya bir hasta olurken şu anda haftada ikiye çıktı. Çünkü insanlar bunun tedavi edilebilen bir rahatsızlık olduğu bilincine vardı.  Vajinismus, psikiyatriyi ve psikolojiyi de içine alan bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlığın görülme sıklığı modern ve batılı şehir olarak kabul edilen İzmir’de kırsal bölgelere göre daha az değildir. Kırsal bölgelerde daha sıklıkla rastlanması beklenmesine rağmen oranların büyük şehirlere geldikçe çok da değişmediği gözlemleniyor. İzmir’de de aynı durum söz konusu. İzmir’in merkezinde de en az kırsal bölgeler kadar bu durumdan rahatsız olan ve hekime başvurması gereken kişiler mevcut” ifadelerini kullandı. Rahatsızlığın doktora başvurmadan çözümünün ilişkileri yıpratacağını ifade eden Gök, Vajinismus sorunu doktora başvurmadan da çözülebilir ama bunun iki olasılığı var. Çiftler sorunu ya hiç çözemez ya da normalden daha uzun sürede çözülebilir. Bu süre içerisinde de hem kişiler hem de ilişki yıpranır” dedi.

“Ortaokullar‘da ders verilmeli”

 Cinsellik eğitimlerinin ortaokul düzeyindeki okullarda verilmesi gerektiğini dile getiren Gök, “Cinsellik eğitimi ilk olarak aile de başlıyor ancak ailenin bu konudaki bilgisinin yeterli olup olmadığı da çok önemli. Cinsellik konusu Türkiye’nin bugünkü kültürel koşulları içerisinde aile içinde öğretilebilmesinin mümkün olduğunu düşünmüyorum. Bu konuda eğitimler orta öğretim düzeyinde, liselerde haftalık belli saatlerde ders olarak verilebilir. Eğitimin okullarda verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü aile içi verilen bilgilerde çok doğru ve yeterli olmayabilir” ifadelerinde kullandı.