Kalp ve damar sağlığını korumak elimizde!
Alfa Tıp Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Doğan 12-18 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında yaptığı açıklamada kalp sağlığı ile ilgili önemli bilgiler paylaştı.
Alfa Tıp Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Doğan 12-18 Nisan Kalp Sağlığı Haftası kapsamında yaptığı açıklamada kalp sağlığı ile ilgili önemli bilgiler paylaştı. Prof. Dr. Abdullah Doğan: ‘’Dünyada olduğu gibi ülkemizde de ölüme yol açan hastalıkların başında Kalp-Damar Hastalıkları yer almaktadır. Erkekler, kadınlara göre daha fazla etkilenmektedir’’ dedi.
‘’Kalp-Damar Hastalıklarının yüzde 90-95 nedeni damar sertliği ‘’
Alfa Tıp Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Abdullah Doğan, damar sertliği olarak bilinen aterosklerozun kalp damar hastalıklarının ana nedeni olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: ‘’Ateroskleroz (damar sertliği) 10’lu yaşlardan itibaren başlayan ve yaşla birlikte ilerleyen iltihabi bir süreçtir. Bir anlamda damarın yaşlanmasıdır. Belirli risk faktörlerinin varlığında bu süreç hızlanır. Orta ve küçük çaplı atardamarlar tutulur. En sık, kalp, boyun ve bacak damarları tutulur. 30-40’lı yaşlarda belirtiler görülebilir. Bunlar; göğüs ağrısı, nefes darlığı, erken yorulma ve ritim bozuklukları olabilir. Bazen hastalığın ilk belirtisi kalp krizi veya ani ölüm olabilir.
‘’Damar sertliği oluşmasını hızlandıran risk faktörleri var’’
Damar sertliğine katkıda bulunan veya süreci hızlandıran bazı risk faktörleri vardır. Bunlardan yaş, cinsiyet ve genetik yatkınlık değiştirilemez faktörlerdir. Birinci derece yakınlarında 60 yaş altında kal-damar hastalığı olanlar genetik yatkınlığa sahiptirler. Erkeklerin riski bayanlara göre daha yüksektir. Yine, erkeklerde 40 yaş sonrası kadınlarda ise menopoz veya 50 yaş sonrası risk artmaktadır. Tedavi edilebilir veya değiştirilebilir majör risk faktörleri ise, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, sigara/ tütün ürünü kullanımı, şişmanlık ve hareketsizliktir. Genetik yatkınlığı olan bireylerde bahsedilen risk faktörlerinin varlığında ateroskleroz süreci daha hızlı seyreder. Bu risk faktörleriyle mücadele ederek hastalık süreci yavaşlatılır veya geriletilir.
Kalp damar sağlığını korumak için;
Bireylere, 30 yaş sonrasında kardiyo-vasküler risk faktör taramasından geçmeleri önerilir. Kilo kontrolü, kan basıncı ölçümü, açlık kan şekeri ve yağlarına bakılması tavsiye edilir.
Bunun yanında;
1.Sağlıklı beslenmeye özen gösterilmelidir. Beslenmede, tam tahıllı ürünler, bol sebze ve meyve tercih edilmelidir. Haftada iki kez balık tüketilmelidir. Katı-doymuş ve trans yağlardan uzak durulmalıdır. Yağlı kırmızı et tüketimi kısıtlanmalıdır. İşlenmiş gıdalardan ve içeceklerden sakınılmalı veya tüketimi kısıtlanmalıdır.
2. Sigara ve tütün ürünü kullanımından uzak durulmalıdır.
3. Haftada en az 5 gün 30-60 dk süreyle orta yoğunlukta egzersiz yapılmalıdır. Tempolu yürüyüş veya bisiklet binme yapılabilir. Günlük adım sayısı on bini bulacak şeklide fiziksek aktivite yapılmalıdır.
4. Kilo kontrolü sağlanmalıdır. Vücut kitle indeksi [ağırlık (kg)/boy (m)2] 25 altında tutulmalıdır. Yine göbek çevresi, erkeklerde 94 cm ve kadınlarda 88 cm’den küçük olmalıdır.
5. Kan basıncı 140/90 mmHg altında olmalıdır.
6. Açlık kan şekeri 105 mg/dl veya 3 aylık kan şeker düzeyi (HbA1C) %6’nın altında olmalıdır. Yaşlı olmayan şeker hastalarında HbA1C düzeyinin %6.5 altında olması hedeflenmelidir.
7. LDL kolesterol düzeyi 100 mg/dl altında tutulmalıdır. Yüksek riskli hastalarda (Ör. Kalp-damar hastalığı veya şeker hastalığı olanlar) hedef 70 mg/dl altı olmalıdır.
İZMİR BASIN GRUBU