Karşıyaka'da sürdürülebilir ulaşım konuşuldu
Dokuz eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama bölümünden Doç. Dr. İrem Ayhan Selçuk: "Gelişmiş bir ülke yoksulların araç sahibi olduğu değil, zenginlerin toplu taşımayı tercih ettiği ülkedir"
18 Eylül 2021 - 13:18
Karşıyaka’da gündem sürdürülebilir ulaşım
İZMİR - Karşıyaka Belediyesi Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında sempozyum düzenledi. Sürdürülebilir ulaşım, sağlıklı ve güvenli hareketlilik başlığıyla düzenlenen sempozyum iki oturumda gerçekleştirildi. Alaybey Mezake Et Arabim Havrası’da gerçekleştirilen sempozyumun birinci oturumunda; sürdürülebilir ulaşım, sağlıklı ve güvenli hareketlilik, sürdürülebilir kentsel hareketlilik planları, sürdürülebilir ulaşımın teşvikinde kentsel tasarım uygulamalarının rolü konuşuldu. Alanında uzman kişiler tarafından konuya ilişkin sunumlar yapıldı.KENTLERDE DE EŞİTLİK VE ADALET!
Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın da katıldığı ikinci oturumda ise eşitlik, erişilebilirlik ve toplu taşıma, ulaşım politikalarında bisikletli ulaşım, kentte yürünebilirlik konuları masaya yatırıldı.Ulaşım altyapısı üzerinden kentsel fonksiyonların adil kullanım hakkını tartışmak başlıklı sunumu gerçekleştiren Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama bölümünden Doç. Dr. İrem Ayhan Selçuk şunları kaydetti: “Eşitlik ve adalet önemli kavramlar; yaşadığımız kentte bir şehir plancısı olarak kentsel fonksiyonların dağılımını vurgularken adil dağılımını, mekansal yapım yönetmeliğinin çeşitli esasları üzerine de yer seçimine karar verirken bu konuya dikkat ediyorum. Eşitlik ve adalet kavramları birbirine yakın kavramlar gibi gözükse de çok ufak farklarla birbirinden ayrılıyor. Bir kentte sunduğumuz kentsel fonksiyonların dağılımı anlamında kent içerisinde yer seçimine karar verdiğimiz bu fonksiyonları belirli standartlar üzerinden kurgulamamız gerekiyor. Bunu yaparken kentte yaşayan çok farklı grupların olduğunu bazen göz ardı edebiliyoruz. Kent çok kompleksli bir yapı ama bizim küçük alanlar üzerinden çalışarak yürüyüş, bisiklet ya da toplu taşıma üzerinden entegrasyon yaratarak planlı kurgular yapmamız önemli. Yürüyüş, bisiklet, ya da toplu taşıma toplumun her bireyi için sosyal maliyetler açısından katkı sağlıyor. Özel araçların yarattığı maliyetler bunun çok üstünde ve kentte yaşayanların sağlığı açısından dezavantaj yaratıyor. Bunu çok sevdiğim şu cümleyle özetlemek istiyorum: ‘Gelişmiş bir ülke yoksulların araç sahibi olduğu değil, zenginlerin toplu taşımayı tercih ettiği ülkedir’ tabi ki buna yürüyüş ve bisikleti de eklememiz gerekir. El birliğiyle bireyleri toplu taşımaya ve sağlıklı daha temiz enerjiye çekebilmeyi diliyorum.”