Kemalpaşa Kirazı tescillendi
Kemalpaşa Tarım Destekleme Derneği’nce Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvuruyla Kuzey yarımkürenin ilk kirazı olarak anılan “Kemalpaşa Kirazına” coğrafi işaret tescil belgesi verildi.
25 Mayıs 2021 - 10:03
Kemalpaşa Tarım Destekleme Derneği’nce Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvuruyla Kuzey yarımkürenin ilk kirazı olarak anılan “Kemalpaşa Kirazına” coğrafi işaret tescil belgesi verildi. Kemalpaşa Tarım Destekleme Derneği Başkanı Dr. Ahmet Özken “Kemalpaşa kirazını hak ettiği yere yani Dünya Ligine taşımayı hedefliyoruz” dedi.
Türkiye’nin önemli kiraz üretim merkezlerinden biri olan İzmir Kemalpaşa’da üreticinin yüzü coğrafi işaret tesciliyle güldü. Dr. Ahmet Özken, Kemalpaşa kirazının aroma, kalite ve renk olarak ön plana çıktığına dikkat çekerek, bu tescilin ilçeye çok daha fazla katma değer sağlayacağını söyledi. Kirazın coğrafi işaret almasının, ürünün kalitesini artırma ve kendine has özelliklerinin korunması açısından çok önemli olduğunu belirten Dr. Özken “Bu tescille çiftçilerimiz, üreticilerimiz kirazlarını yurtiçi ve yurtdışında daha iyi pazarlayabilecek. Hem ilçe hem de ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaklar" dedi.
“İhracat artacak”
Kendisi de kiraz üreticisi ve ihracatçısı olan Dr. Özken, Türkiye’nin kiraz üretiminde Dünya birincisi olduğuna dikkat çekerek “Yaklaşık 650 bin ton kiraz üretiyoruz. Dünya üzerinde 2.5 milyon tonluk kirazın yüzde 25’i Türkiye’de üretilirken, bunun yüzde 12’lik büyük bir kısmı da Kemalpaşa’dan karşılanıyor. Ancak maalesef aynı başarıyı ihracatta sağlayamıyoruz” dedi. Tescil sayesinde ürünün marka değerini yükselteceğini söyleyen Dr. Özken “Biz Kemalpaşalı üreticiler olarak 11 ay kirazımıza gözümüz gibi bakıyoruz, inanıyoruz ki bu gidişatı değiştirecek, ihracatı artıracağız” diye konuştu.
“Çiftçiler motive edilmeli”
Dr. Ayşe Özken ise bu yola katma değerli ürün nasıl yaratırız, topraklarımıza nasıl katkı sağlarız, ürünümüzü nasıl daha değerlileştiririz diyerek çıktıklarını belirterek, bu doğrultuda ilk olarak pazarda bir numaralı alıcı olan Çin’e ziyaret gerçekleştirdiklerini söyledi. Özken şöyle devam etti: “Orada topraklarımızın, ürünlerimizin çok daha iyi tanıtılması, anlatılması gerektiğini gördük. Anladık ki firmaların ürün marka değerlerinin ötesinde, topraklarımızın marka değerinin oluşması gerekiyor. Coğrafi bir marka değeri olmalı, bundan bütüncül olarak tüm çiftçi ve üretici kazanmalı. İki yıl süren çalışmalar sonunda başardık. Şimdilerde Avrupa’da tescilin onaylanması için çalışmalarımız sürüyor. Marka değeri oluşturulan, coğrafi tescili olan ürünlerin satış fiyatlarının ve ihracatlarının 20 kat artığını görüyoruz. Kalite algısının gelişebilmesi için önce çiftçilerimizi motive etmeliyiz. Hedeflerimize ancak ve ancak onların emekleriyle ulaşabiliriz”
“Büyük efor”
Kemalpaşa Tarım Destekleme Derneği Genel Sekreteri Zafer Özken ise bu yıl soğukların etkisiyle hasatın 10 gün sarktığını belirterek “Buna rağmen Kemalpaşa özelinde hiçbir sıkıntımız yok. Türkiye ve Kuzey Yarımküre’de yetişen ilk kirazların burda olmasının büyük katkısı var” diye konuştu. Üreticilerin sezon boyu büyük efor sarf ettiğine değinen Dr. Özken “Bizler de pandeminin zorlu koşullarına rağmen tüm kurallara uyarak ihracatlarımızı ve üretici pazarlarımızdaki satışlarımızı gerçekleştiriyoruz. Ürünlerimizin hem iç piyasada hem de yurtdışında pazarlanması konusunda çok emek veriyoruz” dedi.
Türkiye’de üretilen kirazın yüzde 12’si, kirazla birlikte var olan ve rekoltesi her geçen yıl artan bu topraklardan karşılanıyor. Yıllık ortalama 80 bin ton rekolte potansiyeline sahip Kemalpaşa'da sezonda 5 beş binden fazla mevsimlik işçi çalışırken, 15 bine yakın insan geçimini Kiraz ile sağlıyor.
Yeni hedef : Dünya Ligi
Türkiye’nin önemli kiraz üretim merkezlerinden biri olan İzmir Kemalpaşa’da üreticinin yüzü coğrafi işaret tesciliyle güldü. Dr. Ahmet Özken, Kemalpaşa kirazının aroma, kalite ve renk olarak ön plana çıktığına dikkat çekerek, bu tescilin ilçeye çok daha fazla katma değer sağlayacağını söyledi. Kirazın coğrafi işaret almasının, ürünün kalitesini artırma ve kendine has özelliklerinin korunması açısından çok önemli olduğunu belirten Dr. Özken “Bu tescille çiftçilerimiz, üreticilerimiz kirazlarını yurtiçi ve yurtdışında daha iyi pazarlayabilecek. Hem ilçe hem de ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaklar" dedi.
“İhracat artacak”
Kendisi de kiraz üreticisi ve ihracatçısı olan Dr. Özken, Türkiye’nin kiraz üretiminde Dünya birincisi olduğuna dikkat çekerek “Yaklaşık 650 bin ton kiraz üretiyoruz. Dünya üzerinde 2.5 milyon tonluk kirazın yüzde 25’i Türkiye’de üretilirken, bunun yüzde 12’lik büyük bir kısmı da Kemalpaşa’dan karşılanıyor. Ancak maalesef aynı başarıyı ihracatta sağlayamıyoruz” dedi. Tescil sayesinde ürünün marka değerini yükselteceğini söyleyen Dr. Özken “Biz Kemalpaşalı üreticiler olarak 11 ay kirazımıza gözümüz gibi bakıyoruz, inanıyoruz ki bu gidişatı değiştirecek, ihracatı artıracağız” diye konuştu.
“Çiftçiler motive edilmeli”
Dr. Ayşe Özken ise bu yola katma değerli ürün nasıl yaratırız, topraklarımıza nasıl katkı sağlarız, ürünümüzü nasıl daha değerlileştiririz diyerek çıktıklarını belirterek, bu doğrultuda ilk olarak pazarda bir numaralı alıcı olan Çin’e ziyaret gerçekleştirdiklerini söyledi. Özken şöyle devam etti: “Orada topraklarımızın, ürünlerimizin çok daha iyi tanıtılması, anlatılması gerektiğini gördük. Anladık ki firmaların ürün marka değerlerinin ötesinde, topraklarımızın marka değerinin oluşması gerekiyor. Coğrafi bir marka değeri olmalı, bundan bütüncül olarak tüm çiftçi ve üretici kazanmalı. İki yıl süren çalışmalar sonunda başardık. Şimdilerde Avrupa’da tescilin onaylanması için çalışmalarımız sürüyor. Marka değeri oluşturulan, coğrafi tescili olan ürünlerin satış fiyatlarının ve ihracatlarının 20 kat artığını görüyoruz. Kalite algısının gelişebilmesi için önce çiftçilerimizi motive etmeliyiz. Hedeflerimize ancak ve ancak onların emekleriyle ulaşabiliriz”
“Büyük efor”
Kemalpaşa Tarım Destekleme Derneği Genel Sekreteri Zafer Özken ise bu yıl soğukların etkisiyle hasatın 10 gün sarktığını belirterek “Buna rağmen Kemalpaşa özelinde hiçbir sıkıntımız yok. Türkiye ve Kuzey Yarımküre’de yetişen ilk kirazların burda olmasının büyük katkısı var” diye konuştu. Üreticilerin sezon boyu büyük efor sarf ettiğine değinen Dr. Özken “Bizler de pandeminin zorlu koşullarına rağmen tüm kurallara uyarak ihracatlarımızı ve üretici pazarlarımızdaki satışlarımızı gerçekleştiriyoruz. Ürünlerimizin hem iç piyasada hem de yurtdışında pazarlanması konusunda çok emek veriyoruz” dedi.
Türkiye’de üretilen kirazın yüzde 12’si, kirazla birlikte var olan ve rekoltesi her geçen yıl artan bu topraklardan karşılanıyor. Yıllık ortalama 80 bin ton rekolte potansiyeline sahip Kemalpaşa'da sezonda 5 beş binden fazla mevsimlik işçi çalışırken, 15 bine yakın insan geçimini Kiraz ile sağlıyor.