Lüleburgaz'ın Göç Anıtı jürinin oylarıyla belirlendi

Lüleburgaz Belediyesi’nin Siteler Mahallesi’nde tamamlanmak üzere olan parka yapacağı “Göç Anıtı” alanında uzman heykeltıraşların ve Lüleburgaz’daki göçmen derneklerinden temsilcilerin oylarıyla belirlendi.

Lüleburgaz'ın Göç Anıtı jürinin oylarıyla belirlendi
22 Mart 2021 - 21:16

Lüleburgaz Belediyesi’nin Siteler Mahallesi’nde tamamlanmak üzere olan parka yapacağı “Göç Anıtı” alanında uzman heykeltıraşların ve Lüleburgaz’daki göçmen derneklerinden temsilcilerin oylarıyla belirlendi. Göç Anıtı için 8 heykeltıraşın 14 projesini değerlendiren jüri, aynı zamanda kendisi de Bulgaristan göçmeni olan ve Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Heykel Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ferit Yazıcı’nın eseri seçildi. 

Lüleburgaz Belediyesi’nin Siteler Mahallesi, Açelya ve Manolya Sokak kesişiminde yer alan 5 bin metrekarelik parka yapacağı “Göç Anıtı” jürinin oylarıyla belirlendi. 8 sanatçının 14 projeyle katıldığı oylamada seçici kurul; Lüleburgaz Belediye Başkanı Dr. Murat Gerenli, Prof. Dr. Rahmi Aksungur, Heykeltıraş Tertip Komitesi Başkanı Niyazi Dedeoğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Leyla Güncer, Lüleburgaz Bulgaristan Göçmenleri Derneği (BUL-GÖÇ) Başkanı Yüksel Mert, Balkan Yarımadası Göçmenleri Derneği (BAL-GÖÇ) Başkan Yardımcısı Gülhan Çolak, Kültür İşleri Müdürü Reşide Candan ve Park ve Bahçeler Müdürü Hüseyin Becerenel’den oluştu. Yapılan oylama sonucunda Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Heykel Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ferit Yazıcı’nın Göç Anıtı için tasarladığı proje seçildi. 

Göç Anıt nasıl olacak?
Aynı zamanda kendisi de Bulgaristan göçmeni olan 1972 Razgrad doğumlu Dr. Ferit Yazıcı, tasarladığı projesinde sembolik olarak göçmen kuş olan leylekleri kullandı. Dr. Yazıcı, leyleklerin aynı zamanda iyilik alameti olarak kabul edilmesi, mitolojik olarak da Eski Mısır’da Tanrı Tot’un dönüştüğü bilgeliğin sembolü varlık olarak kabul edildiğini ve ayrıca Japon kültüründe ölümsüzlük sembolü olduğunu belirtti. Bunlarla birlikte Dr. Yazıcı projesiyle ilgili hazırladığı başvuru dosyasında şu ifadeleri kullandı: “Leyleklerin yöneldiği ve iki prizmanın arasında bulunan boşluk Bulgaristan ve Türkiye arasında bulunan sınır çizgisinin tam bir izdüşümüdür. Sınır çizgisi dik olarak kullanılmış ve bir nevi kapı oluşturması amaçlanmıştır. Sağ tarafta yer alan prizmanın üzerinde yer alan şekil ise Türkiye Cumhuriyeti bayrağı üzerinde yer alan Ay ve Yıldızın bir kısmıdır. Prizmayı sarmalayarak tasvir edilmesinin nedeni izleyenleri merak ettirip anıtın etrafında dolaşmasını sağlamak içindir. İzleyiciler anıtın diğer tarafına geçtiklerinde ise Ay Yıldızın, yıldız kısmını göreceklerdir. Yıldızın bulunduğu prizmanın karşı tarafında yer alan prizmanın üzerindeki boşluğa bir dörtlükte yer alan sözler iç bükey olarak uygulanacaktır.”

“Göçmen kuşlar misali bırakıp gidiyorum doğduğum toprakları”

Öte yandan Dr. Yazıcı’nın tasarladığı Göç Anıtı’nda bizzat bir göçmen olarak kendi yaşadıklarını içeren ve tamamen kendisinin yazdığı bir şiir dörtlüğü de yer alacak. Dörtlükte ise şu mısralar yer alıyor; “Göçmen kuşlar misali bırakıp gidiyorum doğduğum toprakları. 

Geride bırakıyorum, Osmanlı’dan miras kalan Rumeli diyarını.

Doğduğum, çocuk olduğum, genç olduğum ve bir gecede büyüdüğüm ovayı.

Göçüyorum, adımı, sanımı, dilimi ve korumak için bende ki her zerre Türk olanı…”. Dr. Ferit Yazıcı anıtta izleyiciyle iletişime geçilmesinin amaçlandığı için kaide kullanmadığını belirterek şu ifadelere yer verdi; “Anıtta kaide kullanılmamıştır çünkü izleyiciyle iletişime geçmesi amaçlanmıştır. Bu sebeple zeminde dikdörtgen prizmalar kullanılacak ve bazılarının üzerine iç bükey olarak çıplak ayak izleri uygulanacaktır. Ayak izlerinin bulunduğu dikdörtgen prizmalar ergonomiye uygun olacak şekilde ölçülendirilmiştir ki isteyen izleyiciler üzerlerine oturabilsin. Ayak izlerinin yönü leylek tasvirlerinin bulunduğu yönden başlayarak ‘sınır-kapı’ içerisinden geçip sınırın öbür tarafına başka bir deyişle Türkiye tarafına geçmiş gibi görünecek şekilde uygulanacaklardır. Ayak izlerinin çıplak olarak uygulanacak olmasının nedeni göçmenlerin bir nevi çırılçıplak yola çıkmak zorunda kalmaları sebebiyledir. Prizmaların farklı ölçülerde olmalarının sebebi ise göç yolunun inişli çıkışlı ve zorlu bir yol olmasını ifade etmek içindir.”

Dr. Ferit Yazıcı kimdir?
Ferit Yazıcı, 1972 yılında Razgrad / Bulgaristan’da doğmuştur. 1999 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nden Lisans derecesi alarak mezun olmuştur. 2001 yılında Akdeniz Üniversitesi,Güzel Sanatlar Fakültesi, Heykel Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak göreve başlamıştır. 2008 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Heykel Ana Sanat Dalı, Heykel Programı’nda  20.Yüzyıl Heykelinde Mekanın Kurgulanması ve Mimari ile İlişkilendirilmesi başlıklı eser metni ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2016 yılında ise yine Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Heykel Anasanat Dalı, Heykel Programı’nda “Arkitektonik Heykel” başlıklı eser metni ile Sanatta Yeterlik (Doktora) eğitimini tamamlamıştır. Sanatçı bir çok ulusal ve uluslararası uygulamalı sempozyum, karma sergi ve sanatsal etkinliklere katılmıştır. Bu güne dek biri Güney Kore’nin başkenti Seul’de olmak üzere, beş kişisel sergi gerçekleştirmiştir. 2012 yılında, Güney Kore Kültür Bakanlığı himayesinde AMFEK adı altında gerçekleştirilen Artist Residence programına katılımcı olarak seçilmiştir. Ferit Yazıcı, Ulusal düzeyde yapılmış olan heykel yarışmalarında bu güne dek ondört kez ödüle layık görülmüştür. Yazıcı’nın, başta Türkiye’deki bir çok şehirde olmak üzere, Meksika’nın Monterrey ve Güney Kore’nin Seul şehrinde de anıtsal boyutlu yapıtları bulunmaktadır. Bunların yanı sıra, bir çok ulusal ve uluslararası özel koleksiyonda eserleri yer almaktadır. Halen Edirne’de, Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardimciligi ve Heykel Bölümü’nde Dr. Öğr. Üyesi olarak görevine ve kişisel sanat çalışmalarına devam etmektedir.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Bergama Ziraat Odası Başkanı: "2024 Tarım İçin Kara Bir Yıl Oldu"
Bergama Ziraat Odası Başkanı: "2024 Tarım İçin Kara Bir Yıl...
'Türkiye'nin Balığı Dünya Sofralarında, Biz Neden Tüketimde Gerideyiz?'
'Türkiye'nin Balığı Dünya Sofralarında, Biz Neden Tüketimde...