Menopoz Döneminde Bu Hastalıklara Dikkat!
MENOPOZ DÖNEMİNDE BU HASTALIKLARA DİKKAT!
Menopoz dönemi kadınların adetten kesilmesi olarak tanımlanıyor. Yaklaşık 1 yıl adet görmeyen bir kadın menopoza girmiş olarak kabul ediliyor. Ancak menopoz sürecinin kadın vücuduna tek etkisi adet kesilmesi değil. Jinekolojik kanserlerin büyük çoğunluğu 50’li yaşlardan sonra yani menopoz döneminde ortaya çıkıyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Veysel Şal, “18 Ekim Dünya Menopoz Günü” öncesinde, menopoz döneminde görülen kadın kanserleri hakkında bilgi verdi.
Menopoz belirtileri 6-8 yıl önce başlıyor
Menopoz birden bire ortaya çıkmaz. Adetin tamamen kesildiği dönemden 6-8 yıl öncesine kadar giden bir başlangıç süreci vardır. Bu öncü dönemde ilk olarak adetlerde sıklaşma görülür, sonra adet kanı miktarında değişiklikler olur. Ardından da kişide östrojen eksikliğine bağlı olarak ateş basması, terleme sinirlilik gibi klasik menopoz belirtileri görülmeye başlamaktadır. Menopoz başlangıcı uzun bir süreç olduğundan hastalar bazen erken menopoz söz konusu olmadığı halde 42-45 yaşlarında da menopoz belirtileriyle başvurmaktadır. Bazı hastalarda ise adet, bir süre düzensiz izledikten sonra her şey tekrar düzene girebilir. Sonrasında ise tamamen adet kesilmesi yaşanabilir. Tüm bunlar kişiden kişiye farklılık gösteren etkilerdir. Bu nedenle kesin menopoz tanısı için hastanın 1 yıl hiç adet görmemiş olması ve menopoz belirtileri olan ateş basması, terleme sinirlilik gibi etkileri yaşıyor olması gerekmektedir.
Risk faktörleri kanser türüne göre değişkenlik gösteriyor
Ciddi jinekolojik kanserlerin neredeyse hepsi en sık menopoz döneminde görülmektedir. Menopoz yaşları jinekolojik kanserler açısından en önemli risk faktörüdür. Yaş arttıkça kanser görülme sıklığı artmaktadır. Bunun dışındaki risk faktörleri kanserin türüne göre değişmektedir.
Jinekolojik kanserlerde ileri yaş dışındaki diğer risk faktörleri şöyle sıralanmaktadır:
- Endometrium kanserinde obezite, hipertansiyon, ailesel genetik yatkınlık, östrojen maruziyeti yüksek olan bazı hastalıklar risk faktörleridir. Örneğin polikistik over sendromunun ilerleyen dönemlerinde östrojen arttığı durumda endometrium kanserinde risk artışı yaşanmaktadır.
- Yumurtalık kanseri risk faktörlerinin %25’ini genetik yatkınlıklar oluşturmaktadır. Buna karşı doğum kontrol hapı yumurtalık kanseri riskini azaltmaktadır. Doğurganlık da yumurtalık kanseri açısından koruyucu bir faktördür. Çok doğum yapmak yumurtalık kanseri riskini azaltan bir unsurdur.
- Rahim ağzı kanserinde genetik yatkınlık riski yoktur. Buna karşın; sigara, HPV virüsü, kötü hijyenik koşullar, çok partnerli cinsel yaşam rahim ağzı kanserlerinde ciddi risk faktörleridir.
Bunların dışında şişmanlık ciddi bir hastalıktır. Tüm hastalıkların merkezi olarak anılmaktadır. Sağlıklı beslenmek ve obeziteden uzak kalmak sadece jinekolojik kanserler değil tüm hastalıklar için önemlidir. Örneğin iki kişide aynı kanser türüne karşı genetik yatkınlık vardır. Ancak bunların ikisinde de kanser çıkmayabilir. İşte bunu belirleyen çevresel faktörlerdir. Yaşanılan ortam, beslenme tarzı, hareketli yaşam kanserin tetiklenmesinde önemli unsurlardır.
Kadın kanserlerinde menopoz sonrası yüksek artış yaşanıyor
Kemoterapi tedavisi gerektiren jinekolojik kanserlerin birçoğu menopoz dönemi sonrasında görülmektedir.
- Kadın dış genital organı (vulva) kanseri 60-70’li yaşlarda sık görülmektedir.
- Rahim ağzı (serviks) kanseri, kadınlarda 2 dönemde çok sık görülür. Birincisi 35-40 yaşları arası, ikincisi 50-55 yaşları arasındadır.
- Rahim (endometrium) kanseri, yaş grubu değişken olmakla birlikte menopoz sonrası yüksek oranda görülmektedir.
- Yumurtalık (over) kanseri görülme yaşı büyük oranda 60 yaş sonrasıdır.
- Tüp kanseri de aynı şekilde menopoz sonrası yoğun olarak görülmektedir.
Kanserden korunmanın en önemli adımı yılda 1 kez jinekolojik muayene
Menopoz sonrası kadınlar, kadın hastalıkları uzmanına genelde sadece anormal kanamalar yaşarlarsa başvurmaktadır. Oysa bu çok risklidir, çünkü özellikle ciddi jinekolojik kanserlerin çoğu menopoz dönemi sonrasında görülmektedir. Yapılması gereken en önemli adım; jinekolojik muayenelerin en geç yılda 1 düzenli hale getirilmesidir. Yani en önemli korunma faktörü yılda 1 kez düzenli olarak jinekolojik muayenelerin, 2 yılda bir kez de smear testinin yaptırılmasıdır. Her jinekolojik muayenede ultrason ile yumurtalıklara bakılmalıdır. Menopozdaki bir kanama ile menopoz dönemi dışındaki bir kanama çok farklılık göstermektedir. Bir kadın eğer menopoza girdikten sonra kanıyorsa onun altında yatan organik patoloji adı verilen kanser ya da kanser öncesi lezyon ihtimalleri mutlaka araştırılmalıdır. Jinekolojik muayene ve ultrasonda yakalanması en zor olan kanser türü ise yumurtalık kanseridir. Yumurtalık kanserleri %70-80 ileri evrede yakalanmaktadır ancak şüpheli bir ultrason ya da yumurtalık görüntülemesi bazı hastalarda uyarı verebilmektedir. Bu nedenle yıllık jinekolojik muayeneler oldukça önemlidir.