MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin'den 2020 değerlendirmesi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir İl Başkanı Veysel Şahin 2020 yılını değerlendirdi.
30 Aralık 2020 - 15:07
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir İl Başkanı Veysel Şahin 2020 yılını değerlendirdi. “Salgın, depremler, kadın ve çocuk cinayetleri gibi acıyla ve hüzünle hatırlayacağımız olayların yanında çok az da olsa güzellikler yaşadığımız 2020 yılını uğurlarken 2021 bir yılı için umutlar taşıyor, gönlümüzde dualarla yeni bir yıl bekliyoruz” temennilerinde bulunan İl Başkanı Şahin’in Tunç Soyer ve İzmir Büyükşehir Belediyesi icraatları hakkındaki yorumları dikkat çekti.
“Değerlendirmeme acı olaylarla, üzücü hatırlarımızla ilgili başlıyorum fakat gerçekten de yaşadığımız ve yolcu etmeye hazırlandığımız 2020 yılı hem Dünya hem ülkemiz hem de İzmir için büyük acıların yaşandığı bir yıl olmuştur. Belki de çağımızın en uzun yılını yaşadık, belki de yaşanan acıların bünyemize bıraktığı etkiyi yıllarca üzerimizden atamayacağız ama ne olursa olsun her türlü zorluğa karşı dimdik ayakta durmasını becerebildik. Birbirimize sımsıkı kenetlenerek mücadele etmesini bildik. Bu Milli Birlik ve Beraberlik şuuru bizde oldukça inanıyorum ki üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk yoktur.” diyerek sözlerine başlayan MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, Elâzığ, Malatya ve Bingöl depremlerinin yaşattığı acılarla İzmir Depreminin yaşattığı acıları birlikte ifade etti.
Deprem Acısını Devletin Gücüyle Atlatıyoruz
“Biz Türk Milliyetçileri için yaşanan acıların şehri ve coğrafyası yoktur. Bizim için Edirne’deki çakıl taşı ile Hakkari’deki kum tanesi aynı değerdeki vatan parçasıdır. İnsanımız da öyle… Acıyı ister İzmir’de yaşayalım ister Malatya’da, Elazığ’da ister Böngöl’de veya Şırnak’ta ya da Ağrı’da olsun, biz acıyı paylaşanlardanız. Bu yılda yaşadığımız depremlerde sarsılan ve yıkılan sadece binalarımız ve duvarlarımız değildi. Asıl sarsılan asıl yıkılan ve asıl kaybeden bizler olduk. Cenab-ı Allah bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın. Yakından şahit olduklarımızla diyebilirim ki, yaşanan deprem afetinde Devletimiz büyük bir sınav verdi. Gücünü, kudretini İzmirlilere, Türkiyemiz’e ve bütün dünyaya gösterdi. Tüm kurumlarıyla, görevli personel ve gönüllüleriyle canını ortaya koyarak çalıştı. Bu noktada Biz İzmirlileri yalnız bırakmayan başta Liderim Sayın Devlet Bahçeli Beyefendiye Cumhurbaşkanımız Sayın R. Tayyip Erdoğan Beyefendiye, tüm bakanlarımıza ve milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Acılarımızı hafifletmek için arama-kurtarma ve yardım faaliyetlerinde yanımızda olan ve süreci en iyi şekilde yöneten Sayın Valimiz Yavuz Selim Köşger beyefendiye; İl sağlık müdürlüğümüze, Emniyet ve jandarma kuvvetlerimize EBSO, İZTO ve İESOB’a; AFAT ve Kızılay’a ve tüm İzmir yerel yönetimlerine ve bürokrasisine teşekkür ediyorum.”
Gözümüzü Yaşartan Türk İzmir
“Ama en çok da gözlerimizi yaşartan yüreklerimizi titreten; Türk Töresini, komşuluk hukukunu, mahalle anlayışımızı yaşatarak sofrasındaki yemeği, üzerindeki elbiseyi ve evindeki eşyayı paylaşan Türk İzmirlilere teşekkür ediyorum. Ortaya koydukları şuur ve birlik anlayışı her türlü takdire şayandır. Türklüğün gözbebeği İzmir, Atatürk’ün İzmir’i; İstiklal ve Cumhuriyet şehri İzmir işte budur. Bütün hemşehrilerime şükranlarımı bir kez daha sunuyorum. Kaybettiğimiz canlarımıza Allah’tan rahmet yaralılarımıza şifalar kederli ailelerimize de sabırlar diliyorum.”
Salgınla Mücadelemiz Milli Mücadeledir
“Yaşadığımız en önemli olaylardan biri de hiç şüphesiz Kovid-19 salgınıdır. Dünyamız, Ülkemiz ve Şehrimiz bu salgınla yine büyük acılar yaşamaktadır. İzmir’imizde de salgınla mücadelede yine bürokratik mekanizmalarımız, devlet ve yerel yönetim kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Büyük bir milli mücadele veren Sağlık ordumuz, emniyet kuvvetlerimiz ve tüm kuruluşlarımızın yanındayız. Bu vesile ile başta İl Sağlık Müdürümüz Sayın Mehmet Burak Öztop olmak üzere tüm kadrolarına; Başhekimlerimize, doktorlarımıza, hemşirelerimize ve yardımcı hizmet personelimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu hastalık sebebiyle kaybettiklerimizi rahmet dualarımızı gönderiyor, tedavi görenlerimize şifalar diliyor, acılı ailelerimize de sabır ve metanet diliyorum.”
Keşke İzmirliler Kadar Şuurlu Olabilse
“İzmir böyle soylu mücadelelerle, büyük bir Milli Birlik örneği ortaya koyarken, Atatürk’ün, Türklüğün, Cumhuriyetimizin ve istiklalimizin şehri olduğunu ispat ederken keşke Büyükşehir Belediye Başkanı da bundan nasibini almış olsaydı. Keşke Milli Bayramlarımızda Bella Ciao yerine milli marşlarımızdan birini söyleyebilecek şuurda olsaydı. Keşke Ayyıldızlı Bayrağımızın dalgalandığı Kadifekale’mizdeki bir pazara yani vatan toprağımıza Pagos ismi yerine milli bir isim verebilme şuurunu ortaya koyabilseydi. Çakabey’den bu yana bizim olan Türk İzmir’in denizlerinde sefer yapacak feribota Pagos yerine Fethi Sekin İsmini o önerebilseydi! Daha deprem acımız tazeyken, Mizah festivali adı altında dini ve milli değerlerimize saldıranları İzmir’e davet etmeseydi! Keşke İzmirlilerin olan Belediye binamızda HDP’lilerle ortak gizli toplantılara izin vermeseydi! Keşke biraz milli ve keşke biraz şuurlu olabilse ve bizden biri olduğunu ortaya koyabilseydi. Maalesef yapmadı, yapamadı. İzmirliler kadar yüce gönüllü olamadı. Olamaz da… Maalesef İzmir’deki her gayr-ı milli adımın içinde Soyer var”
Devletimizden Ayrı Yollara Saptı
“Bu kadar da değil elbette, Sayın Soyer her attığı adımda tepki çekti, İzmirlilerin Milli direnişiyle çatıştı ve yenildi. Biz onun gayrı milli olan tüm tavırlarının, fikir ve uygulamalarının karşısındayız ve karşısında olacağız. Çelik gibi irademizle ve tüm varlığımızla gayrı milli olan tüm adımlarını durdurmak için mücadele edeceğiz. Maalesef 2020 yılı Tunç Soyer sayesinde böyle gayrı milli adımların da yılı oldu. Tunç Soyer hem salgınla mücadelemizde hem depremin acılarını sarma sürecinde kendi başında tuttuğu yol ile de hem mücadeleyi zayıflatmış hem de iki başlılıkla yaraları sarmada da ayrımcılık yapan tarafın temsilcisi olmuştur”
Tribüne Oynayan Bir Başkan
“İzmirliler bunca acıları çekerken Onun dans etmesi başka bir mevzu, bugüne kadar da hemşehrilerimizin hayatını kolaylaştıran hiçbir hizmetini de göremedik. Yollarımız aynı sıkışıklıkta, otopark sorunumuz aynı eksiklikte, toplu taşıma aynı yetersizlikte ve soruyoruz Tunç Soyer bunların neresinde? Hala Kemeraltı su baskını yaşıyor, bostanlı sular altında, çöp sorunu çözülmüş değil. Tribüne oynayan bir Belediye başkanı, şov peşinde koşan bir şahsiyet Soyer.”
“Yaşadıklarımız sıkıntıların normal işleyişi engellediğini de kabul ediyoruz ama tribüne oynayıp şov peşinde koşmak ve Pagosçuluk yapmak da doğru olmasa gerek” diyerek sözlerini tamamlayan MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin son olarak da 2021 yılı için umut ve temennilerini paylaştı. Şahin; Türk Milletine, Yüce Gönüllü İzmirlilere ve tüm mensuplarımıza sağlıklı, başarılı ve huzurlu bir yıl diliyorum. İnşallah yeni yılda böyle acılar ve sorunlar yaşamayalım” dileklerinde bulundu.
“Değerlendirmeme acı olaylarla, üzücü hatırlarımızla ilgili başlıyorum fakat gerçekten de yaşadığımız ve yolcu etmeye hazırlandığımız 2020 yılı hem Dünya hem ülkemiz hem de İzmir için büyük acıların yaşandığı bir yıl olmuştur. Belki de çağımızın en uzun yılını yaşadık, belki de yaşanan acıların bünyemize bıraktığı etkiyi yıllarca üzerimizden atamayacağız ama ne olursa olsun her türlü zorluğa karşı dimdik ayakta durmasını becerebildik. Birbirimize sımsıkı kenetlenerek mücadele etmesini bildik. Bu Milli Birlik ve Beraberlik şuuru bizde oldukça inanıyorum ki üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk yoktur.” diyerek sözlerine başlayan MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, Elâzığ, Malatya ve Bingöl depremlerinin yaşattığı acılarla İzmir Depreminin yaşattığı acıları birlikte ifade etti.
Deprem Acısını Devletin Gücüyle Atlatıyoruz
“Biz Türk Milliyetçileri için yaşanan acıların şehri ve coğrafyası yoktur. Bizim için Edirne’deki çakıl taşı ile Hakkari’deki kum tanesi aynı değerdeki vatan parçasıdır. İnsanımız da öyle… Acıyı ister İzmir’de yaşayalım ister Malatya’da, Elazığ’da ister Böngöl’de veya Şırnak’ta ya da Ağrı’da olsun, biz acıyı paylaşanlardanız. Bu yılda yaşadığımız depremlerde sarsılan ve yıkılan sadece binalarımız ve duvarlarımız değildi. Asıl sarsılan asıl yıkılan ve asıl kaybeden bizler olduk. Cenab-ı Allah bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın. Yakından şahit olduklarımızla diyebilirim ki, yaşanan deprem afetinde Devletimiz büyük bir sınav verdi. Gücünü, kudretini İzmirlilere, Türkiyemiz’e ve bütün dünyaya gösterdi. Tüm kurumlarıyla, görevli personel ve gönüllüleriyle canını ortaya koyarak çalıştı. Bu noktada Biz İzmirlileri yalnız bırakmayan başta Liderim Sayın Devlet Bahçeli Beyefendiye Cumhurbaşkanımız Sayın R. Tayyip Erdoğan Beyefendiye, tüm bakanlarımıza ve milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Acılarımızı hafifletmek için arama-kurtarma ve yardım faaliyetlerinde yanımızda olan ve süreci en iyi şekilde yöneten Sayın Valimiz Yavuz Selim Köşger beyefendiye; İl sağlık müdürlüğümüze, Emniyet ve jandarma kuvvetlerimize EBSO, İZTO ve İESOB’a; AFAT ve Kızılay’a ve tüm İzmir yerel yönetimlerine ve bürokrasisine teşekkür ediyorum.”
Gözümüzü Yaşartan Türk İzmir
“Ama en çok da gözlerimizi yaşartan yüreklerimizi titreten; Türk Töresini, komşuluk hukukunu, mahalle anlayışımızı yaşatarak sofrasındaki yemeği, üzerindeki elbiseyi ve evindeki eşyayı paylaşan Türk İzmirlilere teşekkür ediyorum. Ortaya koydukları şuur ve birlik anlayışı her türlü takdire şayandır. Türklüğün gözbebeği İzmir, Atatürk’ün İzmir’i; İstiklal ve Cumhuriyet şehri İzmir işte budur. Bütün hemşehrilerime şükranlarımı bir kez daha sunuyorum. Kaybettiğimiz canlarımıza Allah’tan rahmet yaralılarımıza şifalar kederli ailelerimize de sabırlar diliyorum.”
Salgınla Mücadelemiz Milli Mücadeledir
“Yaşadığımız en önemli olaylardan biri de hiç şüphesiz Kovid-19 salgınıdır. Dünyamız, Ülkemiz ve Şehrimiz bu salgınla yine büyük acılar yaşamaktadır. İzmir’imizde de salgınla mücadelede yine bürokratik mekanizmalarımız, devlet ve yerel yönetim kurumlarımıza teşekkür ediyorum. Büyük bir milli mücadele veren Sağlık ordumuz, emniyet kuvvetlerimiz ve tüm kuruluşlarımızın yanındayız. Bu vesile ile başta İl Sağlık Müdürümüz Sayın Mehmet Burak Öztop olmak üzere tüm kadrolarına; Başhekimlerimize, doktorlarımıza, hemşirelerimize ve yardımcı hizmet personelimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu hastalık sebebiyle kaybettiklerimizi rahmet dualarımızı gönderiyor, tedavi görenlerimize şifalar diliyor, acılı ailelerimize de sabır ve metanet diliyorum.”
Keşke İzmirliler Kadar Şuurlu Olabilse
“İzmir böyle soylu mücadelelerle, büyük bir Milli Birlik örneği ortaya koyarken, Atatürk’ün, Türklüğün, Cumhuriyetimizin ve istiklalimizin şehri olduğunu ispat ederken keşke Büyükşehir Belediye Başkanı da bundan nasibini almış olsaydı. Keşke Milli Bayramlarımızda Bella Ciao yerine milli marşlarımızdan birini söyleyebilecek şuurda olsaydı. Keşke Ayyıldızlı Bayrağımızın dalgalandığı Kadifekale’mizdeki bir pazara yani vatan toprağımıza Pagos ismi yerine milli bir isim verebilme şuurunu ortaya koyabilseydi. Çakabey’den bu yana bizim olan Türk İzmir’in denizlerinde sefer yapacak feribota Pagos yerine Fethi Sekin İsmini o önerebilseydi! Daha deprem acımız tazeyken, Mizah festivali adı altında dini ve milli değerlerimize saldıranları İzmir’e davet etmeseydi! Keşke İzmirlilerin olan Belediye binamızda HDP’lilerle ortak gizli toplantılara izin vermeseydi! Keşke biraz milli ve keşke biraz şuurlu olabilse ve bizden biri olduğunu ortaya koyabilseydi. Maalesef yapmadı, yapamadı. İzmirliler kadar yüce gönüllü olamadı. Olamaz da… Maalesef İzmir’deki her gayr-ı milli adımın içinde Soyer var”
Devletimizden Ayrı Yollara Saptı
“Bu kadar da değil elbette, Sayın Soyer her attığı adımda tepki çekti, İzmirlilerin Milli direnişiyle çatıştı ve yenildi. Biz onun gayrı milli olan tüm tavırlarının, fikir ve uygulamalarının karşısındayız ve karşısında olacağız. Çelik gibi irademizle ve tüm varlığımızla gayrı milli olan tüm adımlarını durdurmak için mücadele edeceğiz. Maalesef 2020 yılı Tunç Soyer sayesinde böyle gayrı milli adımların da yılı oldu. Tunç Soyer hem salgınla mücadelemizde hem depremin acılarını sarma sürecinde kendi başında tuttuğu yol ile de hem mücadeleyi zayıflatmış hem de iki başlılıkla yaraları sarmada da ayrımcılık yapan tarafın temsilcisi olmuştur”
Tribüne Oynayan Bir Başkan
“İzmirliler bunca acıları çekerken Onun dans etmesi başka bir mevzu, bugüne kadar da hemşehrilerimizin hayatını kolaylaştıran hiçbir hizmetini de göremedik. Yollarımız aynı sıkışıklıkta, otopark sorunumuz aynı eksiklikte, toplu taşıma aynı yetersizlikte ve soruyoruz Tunç Soyer bunların neresinde? Hala Kemeraltı su baskını yaşıyor, bostanlı sular altında, çöp sorunu çözülmüş değil. Tribüne oynayan bir Belediye başkanı, şov peşinde koşan bir şahsiyet Soyer.”
“Yaşadıklarımız sıkıntıların normal işleyişi engellediğini de kabul ediyoruz ama tribüne oynayıp şov peşinde koşmak ve Pagosçuluk yapmak da doğru olmasa gerek” diyerek sözlerini tamamlayan MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin son olarak da 2021 yılı için umut ve temennilerini paylaştı. Şahin; Türk Milletine, Yüce Gönüllü İzmirlilere ve tüm mensuplarımıza sağlıklı, başarılı ve huzurlu bir yıl diliyorum. İnşallah yeni yılda böyle acılar ve sorunlar yaşamayalım” dileklerinde bulundu.