Milliyet'ten 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı özel anlamlı kapak çalışması
Koronavirüs salgını nedeniyle çocuklar geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı...
Koronavirüs salgını nedeniyle çocuklar geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı evde kutluyor. Yaşamın ve eğitimin evde devam ettiği pandemi sürecinde Milliyet Gazetesi, çocuklardan koronavirüsün resmini çizmelerini isteyerek onların dünyasına kapı açmıştı. Bu projeyle çocukların renkli ve büyüleyici dünyasında “koronavirüs”ün onlara ne hissettirdiğini aktarmalarını isteyen Milliyet Gazetesi, bu özel günde Ortaokul öğrencisi 13 yaşındaki Naz Peri İrem Kutluk’un proje kapsamında çizdiği
‘Sevgi her şeyi iyileştirir’ resmini kapağa taşıdı.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1920’de sadece Türk çocuklarına değil, tüm dünya çocuklarına armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı geçen yıl çocuklar tüm dünyayı etkisi altına koronavirüs salgını nedeniyle evlerinde kutladı. Bu yılda evlerde coşkuyla kutlanan bayrama Milliyet Gazetesi, Ortaokul öğrencisi 13 yaşındaki Naz Peri İrem Kutluk’un çizdiği anlamlı resmi kapağına taşıyarak eşlik etti.
Pandemi sürecinde çocuklar okullarından, parklardan, sokaklardan ve sosyal aktivitelerinden uzak kaldı, kalmaya devam ediyor. Yetişkinlerden çok farklı bir dünyası olan çocukların bu virüsü hayal dünyalarında nereye yerleştirdiklerini ortaya koymak, onlara bir ifade alanı açmak isteyen Milliyet Gazetesi, çocukların koronavirüs algısını merak ederek kendi dünyalarındaki virüsün resmini çizmelerini istemişti. Bu süreci “Çocuklarının gözünden pandemi” projesi çerçevesinde anlatmalarını isteyen Milliyet Gazetesi, bu özel günde ortaokul öğrencisi Naz Peri İrem (13) kalpler içerisine aldığı sağlık çalışanlarını resmine kapakta yer verdi.
Sevgi her şeyi iyileştirir
Naz Peri, Milliyet’in bugünkü sayısında kapağı süsleyen resminin hikâyesini anlattı: “Yaklaşık bir yıl önce bir anda virüsle karşılaştık. Sanki uzaydan gelen bir virüs dünyayı işgal etmişti. Kimse ne olduğunu tam olarak bilemiyordu. Okullar kapandı, insanlar hastalanmaya başladı. Annem ile birlikte her şeyi evden yapmaya başladık. Biz güvendeydik ama hastanelerde çalışan doktorlar, hemşireler? Bu salgın döneminde bizim için çok emek verdikleri için bizim de onlara saygı göstermemiz gerekiyor. Onlara yaptıklarının karşılığı olarak bazen pencerelerde alkışladık, bazen de onlar için marşlar söyledik. Bembeyaz tulumlar ve maskeler içinde virüse karşı büyük bir mücadele veriyorlardı. Haberlerde ne zaman onları görsem çok heyecanlanıyordum. Ben de hep doktor olmak isteyen biri olarak kendime şunu sordum: “Sen doktor olunca böyle bir durumda olsan ne yapardın, neler hissederdin?” İşte resmimi oluşturduğu her şey benim gelecekte hissedeceklerimdir. Tüm sağlık çalışanlarının tek amacı var; hastaları iyileştirmek, sevdiklerine kavuşturmak. O yüzden hepimizin kalbinde çok büyük yerleri var. Dünya hastalıkla, mikroplarla doluyken onlar en önde savaşıyorlar. Hepimiz elimizden gelse kalbimizdeki sevgiyi onlarla paylaşırız. Resmimde de yaptığım gibi kocaman bir kalbin içinde onları koruruz. Çünkü virüsler o kocaman kalbin içine giremez. Sevgi her şeyi iyileştirir. Tüm sağlık çalışanları benim gözümde birer kahraman. Ben o yüzden sağlık çalışanlarımızı kalbin içerisine çizdim. Maskeleri de tüm dünya çocuklarını da etkilediği için bayraklar şeklinde çizdim. Bizim de sevgimizi göstermek için ellerimiz onlara kalp tutuyor. Virüsleri de dışarı da bıraktım. Bugünün 23 Nisan’ı. Daha önce okulda törenlerle kutlardık, marşlar söylerdik. Şimdi evden online okulumuzla iletişime geçerek kutluyoruz. Sönük kalıyor ama yine de aynı coşkuyla kutlamaya çalışıyoruz” dedi.