SİYASET VE İŞ DÜNYASININ ÖNDE GELEN İSİMLERİ MÜSİAD İFTARINDA BİR ARAYA GELDİ

MÜSİAD Genel Merkezi’nde düzenlenen iftar programı; Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, milletvekilleri, iş dünyası temsilcileri ve MÜSİAD üyelerinin katılımıyla gerçekleşti.
 
Türkiye’nin, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alma hedefine adım adım yaklaştığını ifade eden MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, “Yoğun talebe karşı, üretim ve ihracatı aksatmamak adına alternatif çözümler üreten Türk sanayicilerinin desteği ile 300 milyar dolar ihracat hedefine en kısa sürede ulaşacağız. Yerli ve milli üretim gücümüzü tüm dünyaya ispat edeceğiz. Türkiye, salgın döneminde ekonomisini en hızlı toplayan G-20 ülkesi olacak” açıklamasında bulundu.
 
Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, iş ve siyaset dünyasının önde gelen isimleri ve MÜSİAD üyeleri, MÜSİAD Genel Merkezinde düzenlenen iftar programında bir araya geldi. İftar programı kapsamında Türkiye ekonomisinin gelecek hedefleri ve stratejik eylem planları aktarıldı.
 

“Covid-19 salgınından güçlenerek çıktık”

Türkiye’nin Covid-19 salgını sürecinde doğru zamanda, doğru eylem planlarını uygulayarak öne çıktığını ifade eden MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, “Sağlık hizmetlerinin yanı sıra kamu düzeni, istihdam, üretim, ihracat gibi alanlarda gösterdiğimiz güçlü performansla ülkemizi küresel kriz ikliminden ayrıştırdık. Tedarik zinciri süreçlerini en etkin şekilde yöneterek özellikle lojistik sektöründe hem uzak hem de yakın coğrafyalarda global bir kavşak olma yolunda ilerliyoruz. Gelişmiş ülkelerin dahi ciddi krizler yaşadığı bu dönemden Türk milleti olarak güçlenerek çıktık. Türkiye, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alma hedefine adım adım yaklaşıyor” dedi.
 

“Krizler fırsata dönüştü”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Aralık’ta açıkladığı ‘TL’yi Özendirme Paketi’nin ardından; üretici, sanayici ve girişimcilerin, 2022 yılına çok daha pozitif bir algıyla girdiklerine dikkat çeken Asmalı; “Alınan önlemlerle piyasalarda yeniden istikrar sağlandı. Hükümetimiz ülke tarihinde ilk kez faiz-enflasyon denklemini bir kenara bırakarak; ekonomiyi yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyütecek yeni bir programı hayata geçirdi. Covid-19 salgınının başladığı 2020’den bugüne 2.6 milyon kişinin istihdam sürecine dahil olması ise krizlerin fırsata dönüştürülmüş olmasının en önemli kanıtı” açıklamasında bulundu.
 

Mesleki ve teknik eğitimlerle istihdam sürecine dinamizm kazandırılacak

Yurt içinde 83 irtibat noktası, yurt dışında ise 81 ülkede toplam 164 irtibat noktasına ulaşan MÜSİAD’ın istihdam sürecinde farklı bir misyona sahip olduğunun altını çizen Mahmut Asmalı, şöyle devam etti: “MÜSİAD; üretim ve hizmet döngüsüne kadim ahilik geleneği çerçevesinde yön veriyor. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren 12 binin üzerindeki üyemize ve 60 bine yakın firmamıza ahilik kültürünü aşılıyoruz. Vatandaşlarımızın farklı mesleki-teknik eğitimlere yönelmeleri ve kendilerini geliştirmeleri yolunda adımlar atıyoruz. Bu süreci teşvik etmek için değişik sektörlerde mesleki ve teknik eğitimlere yönelik ihtiyacı tespit edecek kapsamlı bir eğitim raporu üzerinde çalışıyoruz.”
 

Genç işsizliğinin önüne geçilecek

KOBİ’ler için en önemli ihtiyacın, çırak bulabilmek olduğunu vurgulayan Asmalı, “Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığı’nın başlatmış olduğu 2022 yılında 1 milyon çırağa ulaşma hedefinin de genç işsizliğinin önüne geçeceğine inanıyoruz. MÜSİAD’ın; İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve Eğitime Destek Platformu ile Ahilik Kültürü ile Millî Üretim Hareketi 
İş Birliği Protokolü imzalamış olması da bu bakış açısının farklı bir yansıması” dedi.
 

“Yurt içi ve yurt dışı ticarette doğru ve etkili bir çalışma vizyonu ile ilerleniyor”

MÜSİAD olarak Türkiye ekonomisine katma değer sağlamak, üretim projeksiyonunu güçlendirmek ve ihracat sürecine ivme kazandırmak için 2022’yi yatırım yılı ilan ettiklerini söyleyen Asmalı; şu yorumda bulundu: “MÜSİAD Ticaret Ofisi ve Arap İşadamları İrtibat Ofisi ile yurt içi ve yurt dışı ticarette doğru ve etkili bir çalışma vizyonu ile ilerliyoruz. Türkiye’nin uluslararası ticarette açık ara öne çıkabilmesi, dünya ticaretinin ülkemiz merkezli uluslararası büyüme potansiyelinin güçlendirilmesi ve ticaretin hukuk temelinde verimli bir ortamda güçlenmesi amacıyla ise Uluslararası Tahkim Merkezi’ni hayata geçirdik. Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerini gerçekleştirme noktasında aralarında büyükşehirlerin de bulunduğu 40’ın üzerinde noktada ‘Anadolu’da Üretim ve Yatırım Hareketi’ seferberliğini başlattık. Bu seferberlik neticesinde 1 milyar dolarlık ihracatı aşan illerimizin sayısını ise 30 çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin sahip olduğu üretim ve hizmet gücünü yepyeni pazarlara taşıyabilmek amacıyla hayata geçirdiğimiz Anadolu Ekonomi Diplomasisi programımızda da emin adımlarla ilerliyoruz.”
 
“Yerli ve milli üretim gücümüzü tüm dünyaya ispat edeceğiz”

‘Yüksek ahlak yüksek teknoloji’ ilkesiyle ulusal ve uluslararası ticaret diplomasisi faaliyetlerine hız kesmeden devam eden MÜSİAD’ın; Milli Teknoloji Hamlesi’ni teşvik eden, Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarıyla dünyaya meydana okuyan girişimci ve sanayicilerin yanında olacağını belirten Mahmut Asmalı; “Yoğun talebe karşı, üretim ve ihracatı aksatmamak adına alternatif çözümler üreten Türk sanayicilerinin desteği ile 300 milyar dolar ihracat hedefine en kısa sürede ulaşacağız. Türkiye, salgın döneminde ekonomisini en hızlı toplayan G-20 ülkesi olacak. İhracatımızın kalıcı bir şekilde artış kaydetmesi, dış ticaret fazlası veren bir ülke niteliğine kavuşmamız ve sürdürülebilir bir büyüme için; Avrupa’dan Amerika’ya, Asya’dan Afrika’ya bütün muhtemel yeni ihracat pazarlarına talibiz. Ticari diplomasi ayağında Anadolu Ekonomi Diplomasisi projemiz, yurt genelinde başlattığımız Anadolu Üretim ve Yatırım Hareketi’miz, Türk-Arap İş Zirvesi ve MÜSİAD EXPO 2022 gibi organizasyonlarla yerli ve milli üretim gücümüzü tüm dünyaya ispat edeceğiz” dedi.
 
"Ticaret dönecek, fabrikalar işleyecek, işler devam edecek"

Programda konuşan Bakan Nebati, hala belirli zorlukların olduğunu ancak Türkiye'nin başarılı bir şekilde yoluna devam edeceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Savaş geldi, patladı, dengeler bozuldu. Dünya buğday bulmakta, çelik bulmakta, mal taşımakta adeta bir dejavu yaşamaya başladı. Böylesine sıkıntılı bir ortamda yine aynı söylemler başladı, 'yandık, öldük, bittik.' Bu ülke ne yanar ne biter ne ölür. Bu ülke yoluna devam eder. Biz gözlerimizi kapatıp zorlukları görmezlikten gelmiyoruz. Zorluklar var, sıkıntılar var, enflasyonu görüyoruz. Mücadelemiz belli ne yapacağımızı biliyoruz. Tek istediğimiz, kol kola girmek, moral vermek, her türlü zorluğun üstesinden geleceğimizi hissetmek ve hissettirmek. Ticaret dönecek, fabrikalar işleyecek, işler devam edecek. Çalışanlarımız işlerine gidecek. Her zorlukta merak etmeyin kesinlikle bir kolaylık vardır. İnanan bunu bilir. Yeter ki biz işimizi sağlam yapalım. Birbirimize inanalım. Bir olalım, beraber olalım. Zorlukların üstesinden gelinceye kadar ortaya koyacağımız azmi enerjiye dönüştürelim ve bu enerjiyle yolumuza yürüyelim."

"Gençlerin, kadınların, çocukların ne istediğini biliyoruz"

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati, 21. yüzyılın Türkiye'nin yüzyılı olduğunu belirterek küresel krizin ortasında olduklarını, salgının etkileri azalsa da tedarikte, petrol fiyatlarında, mal temininde ciddi sorunlar yaşamaya devam ettiğini, fiyatlar her yerde yükseldiğini söyledi.
Pazardaki fiyatları bildiklerini dile getiren Nebati, "Bu ülkede yaşıyoruz. Sokağında, pazarında, sofrasında, yolundayız. Otobüse de minibüse de biniyoruz hiç merak etmeyin. Bu dünyadan kopuk yaşamıyoruz. Bu dünyanın, ülkenin içerisindeyiz. Bu milletin gençlerin, kadınların, çocukların, iş dünyasının, çalışanların ne istediğini biliyoruz ve sıkıntıları paylaşıyoruz. Bu sıkıntıların üstesinden gelecek azmi de ortaya koyuyoruz. Koymaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Bakan Nebati, enflasyona ilişkin, "Aralık ayından itibaren bu ülkede her ay enflasyonun nasıl düştüğünü hep beraber göreceğiz ve yürüyeceğiz. İşler daha iyi olacak." değerlendirmesinde bulundu.

“Yeniden güçlü Türkiye idealimiz her alanda ülkemizi ileri taşıdı”

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ise, Türkiye’nin her alanda öne çıkan bir ülke haline geldiğini vurguladı. Bu salonda bulunanların temsilcisi olduğu büyük kitlenin çok önemli iddialara sahip olarak yola çıktığına vurgu yapan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Bunlardan biri, yeniden güçlü, büyük Türkiye'yi kurma ideali ve azmidir. Türkiye'nin çiviyi dahi dışarıdan ithal ettiği zamanlarda kendi yerli arabasını üreteceğine, yerli uçağını üretebileceğine, uzay çalışmaları yapabileceğine ve küresel ekonomik yarışta öne geçebileceğine inanan insanlar bu mücadeleyi vermiştir. Türkiye'yi her alanda; eğitimde, sağlıkta, teknolojide, yatırımda, uluslararası ilişkilerde hep biz lider ülke olarak görmeyi ve hep bu hayaller içerisinde olmayı ilk gençlik yıllarımızdan itibaren kendimize rehber edindik. Eğer bu iddiamız olmasaydı bugün Türkiye bu noktaya gelmiş olmazdı. Eğer bu iddiası olmasaydı MÜSİAD diye bir kurum da bugün bu noktaya gelmezdi."
"Türkiye bu noktada tarihsel bir rol oynuyor"
Türkiye'nin bu noktada tarihsel bir rol oynadığına dikkati çeken Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanımız gerçekten küresel liderliği herkes tarafından takdir edilebilen bir pozisyonda dünyada örnek adımlar atıyor. Benim bilebildiğim kadarıyla 40'ın üzerinde ülkenin hükümet başkanları, devlet başkanlarıyla görüşmüş, onlarcasıyla yüz yüze görüşmüş. Çok önemli toplantılara katılarak orada Türkiye'nin adaletli ve hakkaniyetli barış perspektifini anlatmış ve bütün bunların sonucu olarak da dünyadaki medyada da fevkalade ciddi şekilde izlenir, takip edilir bir küresel lider haline gelmiş. Birileri de bu pozisyonuyla birlikte 'Sayın Cumhurbaşkanımız Nobel Barış Ödülü'ne aday olsun.' gibi sözler sağda solda söylemişler ama ne yazık ki Türkiye'nin bu misyonunu dahi anlayamamış olan bazıları kalkmışlar diyorlar ki... ya bir kere bir şeyi takdir edin, yani bu ülkenin vatandaşısınız. Çanakkale Köprüsü'nün daha açılış töreni bitmeden 'Şurasında şu var, burasında bu var.' diye eleştiriyorlar. Bir kere de Türkiye'nin şu küresel liderliğini takdir edin. Ondan sonra bir şey söylerseniz söylediğiniz sözün itibarı olur. Türkiye'nin lideri, Cumhurbaşkanı bir liderlik ortaya koymuş, Türkiye bütün güçleriyle uğraşarak bir fonksiyon ortaya koymuş ama 'Tayyip Erdoğan'ın Nobel Barış Ödülü'ne aday olacak kadar da bir şey yapmadığını görüyoruz.' diye demeç vermiş. Allah akıl versin. Tayyip Erdoğan'ın Nobel Barış Ödülü'ne ihtiyacı yoktur. Öyle bir talebi de yoktur Türkiye'nin. Bu, herhangi bir ödül almak için değil, insanlığa karşı yapılan bu işlerin, suçların bir an evvel bitirilmesi ve ufacık bebeklerin öldürüldüğü o insanlık dışı savaşın sonlandırılması için güçlü büyük Türkiye'nin ortaya koyduğu bir vizyondur ve bir çabadır."