Öziçer: "İzmir'deki 30 ilçenin 20'sinde jeofizik mühendisi istihdamı yok"
Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, Ege Denizi’ndeki deprem fırtınasının İzmir başta olmak üzere Ege Bölgesi’ne olası etkileri konusunda Radyo Trafik İzmir'e önemli açıklamalarda bulundu.

07 Şubat 2025 - 22:28
“DEPREM FIRTINASINDAN KORKMAYALIM AMA TEMKİNLİ OLALIM”
Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, Ege Denizi’ndeki deprem fırtınasının İzmir başta olmak üzere Ege Bölgesi’ne olası etkileri konusunda Radyo Trafik İzmir’e önemli açıklamalarda bulundu.Ege Denizi Santorini Adası açıklarında son günlerde yaşanan deprem fırtınası gündemdeki yerini korurken, Jeofizik Mühendileri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, Radyo Trafik İzmir’de yayınlanan Gündem Programı’nda Esra Balkanlı’nın sorularını yanıtladı. Öziçer, Santorini’nin 7 ve üzerinde deprem üretme potansiyeline sahip bir bölge olduğunu belirterek, volkanik patlama ve tsunami beklentilerine dair çarpıcı ifadeler kullandı.
DEPREM FIRTINASI, BÜYÜK BİR DEPREMİN HABERCİSİ Mİ?
Ege Denizi’ndeki deprem fırtınasında son günlerde bine yakın sarsıntı meydana geldi. Santorini bölgesinde 1956 yılında 7.2 büyüklüğünde tektonik bir depremin meydana geldiğini hatırlatan Sinancan Öziçer, “Bu bölge 7.2 büyüklüğünde deprem potansiyeline sahip. Son günlerdeki deprem fırtınası böyle bir depremin öncüsü mü yoksa volkanik bir patlamanın habercisi mi? Volkanik patlama için, gaz çıkması, yerden ses gelmesi ve şişmesi gerekiyor. Volkanik patlama verileri Santoroni’de var. Volkanik bir patlama olur mu ya da büyük bir deprem meydana gelir mi, bu önümüzdeki günlerde netlik kazanır.” dedi.
İZMİR VEYA ÇEVRESİNİ ETKİLEYECEK TSUNAMİ OLUR MU?
Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, Ege Denizi’nde olası büyük bir depremin ardından tsunami uyarıları yapılmasına ilişkin ise korkulacak bir durumun olmadığını söyledi. Öziçer, “30 Ekim 2020’de İzmir’e daha yakın olan bölgede yaklaşık 7 büyüklüğünde meydana gelen depremde Seferihisar’da 30-40 cm yüksekliğinde bir su taşkını meydana geldi. Santorini’de de 7 civarı büyüklüğünde bir deprem olacağını varsayarsak, 240 km öteden dalgalar İzmir’e gelene kadar yüksekliği düşecektir. Korkacak bir durum yok ama temkinli olmak gerekir. Dalgakıran oluşturmak önemli. Volkan patlaması olursa, volkan, tsunami oluşturmaz. Çıkardığı zehirli duman, İzmir’e rüzgarla gelebilir. Ege bölgesine bir şekilde gelebilir ama o zamanki meteorolojik şartlara göre değişiklik gösterir.” ifadelerini kullandı.BİZE SİNYAL VEREN EGE DENİZİ NEDEN ARAŞTIRILMIYOR? BİLMEDİĞİMİZ FAYLAR OLABİLİR!
İzmir’de meydana gelen son 30 yıldaki büyük depremlerin hepsinin denizde meydana geldiğini söyleyen Sinancan Öziçer, 9 Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü’nde deprem çalışması yapacak önemli bir ekip var. Piri Reis gemimiz var. Ege bölgesini, denizi neden araştırmıyoruz. İnsanlar enkaz altında kalıyor, bunun yanında paranın lafı olur mu? 2020’de Sisam Adası’ndaki deprem fay haritasında yoktu. Yine belki bilmediğimiz faylar var. Son yıllarda 5 defa 6’nın üzerinde deprem meydana geldi. Ege denizi bize sinyali veriyor.” şeklinde konuştu.“İZMİR’DEKİ 30 İLÇENİN 20’SİNDE JEOFİZİK MÜHENDİSİ İSTİHDAMI YOK”
Bir bina yapılırken mimar, inşaat mühendisi, makine mühendisi dışında zemin etüt raporu için jeoloji ve jeofizik mühendisinin de imzasının bulunması gerektiğini anlatan Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Öziçer, “Belediyede bir jeofizik mühendisi yoksa, o zemin raporunu denetlenemiyorsa orada sıkıntı vardır. İzmir'deki 30 ilçemizin 20’sinde jeofizik mühendisi istihdamı yok. O ilçelere gelen zemin raporlarında jeofizik çalışmalar denetlenmiyor. Jeofizik mühendisleri olarak deprem anında zeminin nasıl hareket ettiğini tespit ederek, tüm parametreleri elde ediyoruz. Bir zemine bina yapılıp yapılmadığını ya da mühendislik kaidelerine uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığını denetleyecek mekanizmada bir jeofizik mühendisi nasıl olmaz?” değerlendirmesinde bulundu.
“FELAKET TELLALLARINA KULAK ASMAYIN, GÜNDELİK YAŞAMDAN VAZGEÇMEYİN”
Televizyonlarda felaket tellallığı yapanların rağbet gördüğünü ancak kendisinin bilimsel veriler, ihtimaller, olasılıklar ve geçmişte meydana gelen felaketlere göre yorumlar yapmaya çalıştığını kaydeden Sinancan Öziçer, “Ege Denizi’ndeki deprem fırtınası nedeniyle insanların temkinli olmalarını ama gündelik yaşamlarından asla vazgeçmemelerini öneriyorum. Spora gidiyoruz ama spor salonumuz bodrum katının altında, bazen bir küçük bir AVM ye gidiyoruz zemin katlarda oluyor. Bu gibi yerlere giderken dikkat etmeliyiz. Eski ama yüksek binalara karşı temkinli olmalıyız. Açık havada sosyalleşerek bu dönemi atlatabiliriz. Önümüzdeki günlerde her şey netleşir.” uyarısında da bulundu.İZMİR BASIN GRUBU
YORUMLAR