PREMATÜRE BEBEKLERDE KÖRLÜĞE YOL AÇAN RETİNOPATİYE DİKKAT!
Hayata erkenden merhaba diyen bebeklerde görülen en önemli sağlık sorunlarından birini de prematüre retinopatisi oluşturuyor. Doğum ağırlığı ve doğum haftası düştükçe, bebeklerde bu hastalığın görülme riski artış gösteriyor. Erken doğan bebeklerin gözlerindeki retina tabakasında ortaya çıkan ve sinir hasarına yol açarak görme kaybına sebep olabilen rahatsızlığın hiçbir belirtisi bulunmuyor. Memorial Ankara Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Neslihan Astam, “17 Kasım Dünya Prematüre Günü” öncesinde prematüre retinopatisi ve tedavi süreci ile ilgili bilgi verdi.
Prematüre retinopatisi önlenebilir körlüğün ilk nedeni
32 haftadan önce ve 1500 gramdan daha az doğum ağırlığı ile dünyaya gelen bebeklerde görülen prematüre retinopatisi, bu bebeklerin gözlerindeki retina tabakasındaki damarsız alanlarda ortaya çıkan ve sinir hasarına yol açarak görme kaybına neden olabilen bir hastalıktır. Çocukluk çağında görülen önlenebilir körlüğün ilk sıradaki nedeni olan prematüre retinopatisinin (ROP) en önemli risk faktörlerini ise düşük doğum ağırlığı ve yüksek doz oksijen tedavisi oluşturmaktadır.
Sağlık koşulları hastalığın görülme oranını etkiliyor
Bebeğin dünyaya geldiği merkezdeki yenidoğan yoğun bakım ünitesinin donanımı, prematüre retinopatisinin görülme oranlarını etkileyen en önemli faktörü oluşturmaktadır. Gelişmiş ülkelerde bu hastalığın erken tanı ve tedavisi mümkünken, az gelişmiş ülkelerde sağlık koşullarının çok iyi olmaması ve kontrollerin uygulanmaması hastalığın tespitini engelleyerek bebeklerde görme kaybı oranının artmasına neden olmaktadır.
Belirti vermez, muayene ile tespit edilir
Hafif ile şiddetli evre arasında 5 farklı aşamada sınıflandırılan prematüre retinopatisi ile ilgili herhangi bir belirti bulunmamaktadır. Sadece prematüre bebeklere uygulanacak takip protokolleri ve yapılacak olan göz arkası (retina) muayenesi ile bu hastalık tespit edilebilmektedir. 32 hafta altında doğan bebeklerin doğumundan 28 gün sonra ilk muayenelerinin yapılması gerekmektedir. Muayene sonucunda ROP açısından çok riskli bir durum bulunmadığı durumlarda iki haftada bir gözdeki damarlanma tamamlanana kadar hasta izlenir. Ancak hastalıkla ilgili bir bulgu tespit edildiğinde bu bulgunun şiddetine ve evresine göre takip sıklığı haftada bir veya 2-3 günde bir olarak belirlenir.
Hastalığın evresi ve şiddeti tedaviyi belirler
Prematüre retinopatisi tedavisi hastalığın evresine ve şiddetine göre değişmektedir. Anti VEGF enjeksiyon tedavisinde ilaç göz içerisine belli dozlarda ve belli aralıkla enjekte edilir. Ameliyathane ortamında ve sedasyon yöntemi ile yapılan bu işlem prematüre retinopatisinin ilerlemesi durana kadar 4-6 haftada bir olmak üzere devam ettirilir. Anti VEGF enjeksiyon tedavisinin yeterli kalmadığı durumlarda indirekt lazer fotokogülasyon tedavisi, enjeksiyon tedavisi ile birlikte ya da tek başına uygulanabilir. Bu işlemde hafif sedasyon altında retinanın damarsız alanlarına İndirekt lazer oftalmaskop kullanılarak fotokoagülasyon işlemi yapılır. Bu tedavilere rağmen evrede ilerleme devam ediyorsa o zaman cerrahi tedavi gerekebilir. Vitreoretinal cerrahi tedavi ise retina dekolmanı gelişen ve göz içi kanama oluşan hastalara uygulanır.
Tedavi edilmeyen ROP körlüğe neden olur
ROP tespit edilen hastalarda bu hastalığın kendiliğinden gerileme durumu bulunmamaktadır. Bu hastalıkta erken teşhis büyük önem taşımaktadır. Geri dönüşümsüz görme hasarlarına sebep olabileceğinden, erken tanı çocukların hayatında büyük rol oynamaktadır. Ne kadar erken teşhis konulursa, hastalığın evresi ve şiddeti ne kadar erken yakalanırsa görme kaybı o derece azalır, tedavi şansı ise o derece yükselir. Tedavi edilmeyen prematüre retinopatisi hastalarının durumları ise körlükle sonuçlanmaktadır. Bu sebeple prematüre doğan her bebeğin mutlaka göz muayenesi olması gerekmektedir.