Prof. Dr. Erdilek: "Katkı maddesi en az olan macunlar tercih edilmeli"

Ağız sağlığının diğer organların sağlıklı olmasında çok önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erdilek, “Ağız sağlığının  vücuttaki birçok organa da etkisi var. Diş hassasiyeti bulunan hastalar yiyecekleri çiğnemekte zorluk yaşarlar, bu doğrudan sindirim sistemimize etkisinin yanı sıra böbrek ve kalp ile ilgili rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle; ağzımızda çürük diş bırakmamak, gerekli bakımları yapmak ve rutin tedavileri aksatmamak gereklidir. Altı ayda bir hiçbir ağız ve diş sorunu bulunmasa bile rutin kontrollerin yapılması önem arz ediyor. Çürükler, başlarda belirti vermez. Ancak bir noktada iş işten geçmiş olur. Biz diyoruz ki, ağzınızın kontrolünü yaptırın, korkmayın. Çünkü gerektiğinde bunu yapmazsanız yine bir diş hekimine başvurmak zorunda kalacaksınız. Rutin kontrollerini yaptırırsanız bu korkuyu yenmiş olursunuz ve önceden önlem alırsınız” diye konuştu.

Farkındalık çalışmalarının sadece bu haftada olmadığına değinen Prof. Dr. Erdilek, “Ağız ve diş sağlığında farkındalık yaratmak amacıyla hastanemizde bu konu hakkında hastalara bilinçlendirici broşürler veriliyor. Sadece ‘Ağız ve Diş Sağlığı’ haftasında değil genel olarak bu konuda koruyucu diş hekimliği yönünden gerekli çalışmaları yapıyoruz. Örneğin üniversitemizin kreşinde taramalar yapıyoruz. İlkokullardan gelen çocukların, otizmli bireylerin tedavilerini ve ağız taramalarını yaptık. Rektörümüzün de önerileriyle Bornova Milli Eğitim Müdürlüğü ile iletişime geçerek buradaki okullarda ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapmaya çalışıyoruz. Öğrenci kolumuz bu konuda devamlı olarak çalışmakta. Ancak okullara giderek tarama yaptığımızda yeteri kadar bilinçlendirme yapamıyoruz. Çocukları burayı getirmeye çalışarak aslında korkulacak bir şeyin olmadığını göstermeye çalışıyoruz. Ayrıca burada onlara ağız bakımı ile ilgili bilgiler aktarıyoruz. Bu eğitimin temelden alınması şart” dedi.

“Ağız sağlığı bir alışkanlıktır”

Ağız bakımının, sürdürülmesi gereken bir sorumluluk olduğuna değinen Prof. Dr. Erdilek, “Ağız sağlığı bir alışkanlıktır. Çocukların ebeveynlerini rol model olarak aldıklarını düşünürsek bu konuda ebeveynlere büyük görev düşüyor. Kendi ağız bakımlarını düzenli yaparak çocuklarına önemli ölçüde destek olmuş olurlar” diye konuştu.

Ağız bakım ürünleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Erdilek, “İçinde katkı maddesi en az olan macunlar tercih edilmeli. Ancak burada macundan çok mekanik yani fırçalamak önemli. Sadece fırça ile temizleme ise yeterli değil. Diş ipleriyle bu rutinin desteklenmesi gerek. Protezi bulunan hastaların kesinlikle arayüz fırçaları kullanılarak diş aralarına biriken kalıntıları temizlemesi önemli. Bu kişilerin ağız bakımlarını ihmal etmemesi gerekir. Ağız gargaraları yeterli ağız bakımı sağlandığı takdirde kullanımı gereksizdir. Ağız bakım sularının içinde bulunan katkı maddeleri kişinin ağzında rahatlama hissi yaratsa da temizliğini sağlamaz. En önemli şey mekanik temizlik yani fırçalamaktır ” diye konuştu.

Son dönemde estetik diş hekimliğinin ön plana çıkmaya başladığına değinen Prof. Dr. Erdilek, “ Kişiler, artık görüntüsüne daha çok önem veriyor. Burada en çok başvurulan yöntem ise diş beyazlatma. Eskiden çocuklarda olan ortodonti yani tel tedavisi artık yetişkinler tarafından da tercih ediliyor. Estetiğe dönüş var” dedi.

Daha fazla farkındalık yaratmayı hedeflediklerini dile getiren Prof. Dr. Necdet Erdilek “Fakültemiz bünyesinde topluma ulaşmak için İl Sağlık Müdürlükleri ve Sağlık Bakanlığı ile projeler yürütüyoruz. Rektörümüze 14 farklı projeyi sundum. Bunlardan bir tanesi kanser tedavisi gören çocuk ve yetişkinlerde ağız bakım protokolünün değerlendirilmesiydi. Hekimlerimiz ve biz bu konuda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sağlık Bakanlığı ile birlikte ortak projeler gerçekleştirmeyi hedefliyoruz “ dedi.