Prof. Dr. Melsa Ararat: "Cinsiyet Uçurumu Endeksi'nde Türkiye diplerde"

ESİAD Sürdürülebilirlik, Çevre ve Sosyal Politikalar Yuvarlak Masası katkılarıyla, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi” konulu bir toplantı düzenlendi.

Prof. Dr. Melsa Ararat: "Cinsiyet Uçurumu Endeksi'nde Türkiye diplerde"
06 Mart 2022 - 18:51

ESİAD’da gündem Kadın: “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi”

ESİAD Sürdürülebilirlik, Çevre ve Sosyal Politikalar Yuvarlak Masası katkılarıyla, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi” konulu bir toplantı düzenlendi. Toplantıya Global Compact Türkiye, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu Eş Başkanı Prof. Dr. Melsa Ararat, Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Koordinasyonu / Dış İlişkiler Koordinatörü Dr. Selma Acuner, Sodexo Yerinde Hizmetler Türkiye CEO’su Ahmet Zeytinoğlu katıldı.

Toplantıda açılışı yapan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karabağlı, “Bugün ben konuşmayacağım, söz Yönetim Kurulumuzun iki kadın başkan vekilinden biri olan Sayın Sibel Zorlu’da” diyerek sözü başkanvekiline bıraktı.

İki başkan vekili de kadın olan tek STK olarak, toplumsal cinsiyet eşitliğine azami özen gösterdiklerini söyleyen ESİAD Başkanvekili Sibel Zorlu “Tüm dünyada kadın erkek eşitliği konusunda, uluslararası anlaşmalarda ve yasalarda yer alan düzenlemelere rağmen, hala bu konuda adımlar atılmasının gerekiyor olması maalesef üzücü bir durum” ifadesini kullandı. Toplumsal cinsiyet eşitliğinde Türkiye’nin oldukça gerilerde olduğuna dikkat çeken Zorlu, “Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi”nde Türkiye 156 ülke arasında 133. sırada yer alıyor. Bunun en önemli nedeni, kadınların istihdama, siyasete ve karar alma mekanizmalarına katılımlarının düşük olmasıdır” diye konuştu.
 
Türkiye’nin kadın-erkek eşitliği konusunda çok temel sorunları bulunduğuna dikkat çeken Zorlu, “Toplumsal zihniyet dönüşümü gerçekleşmeden bu sorunlara kalıcı çözümler bulunmasını beklemek ne yazık ki gerçekçi değil. TBMM’de, yerel yönetimlerde ve iş yaşamında, kadınların temsili AB ülkelerine göre çok düşük. Ancak esas risk, toplumda kadına yönelik şiddetin ve çocuk yaşta zorla evliliklerin sürüyor olmasıdır” dedi.
 
Cinsiyetçi kalıpların ortadan kaldırılabilmesi için sadece kız çocukların değil toplumun genelinin eğitimden geçmesi gerektiğinin altını çizen ZORLU, “Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmış olmasını ciddi anlamda geriye gidiş olarak görüyoruz ve ESİAD olarak İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesini savunuyoruz” diye konuştu.
 

Ararat: “Cinsiyet Uçurumu Endeksi’nde Türkiye diplerde”

Global Compact Türkiye, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu Eş Başkanı Prof. Dr. Melsa Ararat, kendisinin akademisyen olduğunu ancak bu toplantıya bir kadın aktivist olarak katılmayı uygun gördüğünü söyledi. BM Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin (Global Compact) 1999 yılında Kofi Annan’ın bir çağrısı ile ortaya çıktığını söyleyen Ararat, “O zaman 40 kadar küresel şirket, BM ile birlikte çevre, yolsuzlukla mücadele, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi 10 evrensel ilke üzerinde mutabık kaldılar. Bugün 15 binin üzerinde şirket dünyada bu ilkeler çerçevesinde ilişkilerini, faaliyetlerini yürütüyorlar” dedi.
 
BM Küresel Sözleşme Türkiye Ağı’nın 259 şirket ile önemli bir ağ olduğunu ifade eden Ararat, “Çeşitlilik, kapsayıcılık, sürdürülebilir finans, toplumsal cinsiyet eşitliği ve inovasyonu temel çalışma alanları olarak belirtebilirim” dedi. “Toplumsal cinsiyet eşitliği Küresel Sözleşme ilkelerinin önemli bir ayağını teşkil ediyor. Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi’nde Türkiye’nin 156 ülke arasında 133. sırada bulunması son derece kötü bir karne. Yönetime katılımda kadının rolünü belirleyen alt endekste ise Türkiye 136. sıradan 140’a geriledi” dedi.
 
Pandemide ev işi ve bakım yükünün kadınlara yüklendiğini söyleyen Ararat, “Zaten kadın çalışan sayısı azken pandemi ile kadınlar daha çok eve mahkum edildiler” dedi. Kadınların karar organlarında temsilinin gerilemesinin sürpriz olmadığına dikkat çeken Ararat, “Bu resmin altında bilinçli veya bilinçsiz bir ayrımcılığın olduğundan şüphe yok” dedi.
 

Acuner: “Kadınlar eve hapsedilmek isteniyor”

Avrupa Kadın Lobisi Türkiye Koordinasyonu / Dış İlişkiler Koordinatörü Dr. Selma Acuner de 4 bin örgütün oluşturduğu bir çatı örgüt olarak özellikle kadınların siyasette etkisinin arttırılması için çalıştıklarını söyledi. “Adalet, eşit olmayanlara eşit muameleyle değil, eşitsizliği gören muameleyle sağlanabilir” diyen Acuner, “Yasalar önünde kadın erkek eşittir yazdığını, ancak bunu sağlamak için özel önlemler gerekebilir” ifadesini ekletmek için çaba gösterdiklerini söyledi.
 
2022 yılında Ocak ayında 26 kadın cinayeti, 28 şüpheli kadın ölümü olduğunu, Şubat ayında ise 23 kadın cinayeti, 21 şüpheli kadın ölümü olduğunu söyleyen Acuner, “Portekiz’de 3 ayda 11 kadın ölünce ülkede yas ilan edilmişti. Neredeyse bizim her günümüz yas” dedi.

Parite yasasının önemine dikkat çeken Acuner, “Eşit temsil ve eşit katılım olarak tanımlanabilecek parite yasasının her alanda, siyasette, kamu ve özel sektörde uygulanmasının altını çizdi. Siyasette kota yerine parite yasasının çıkarılıp uygulanması gerektiğini söyleyen Acuner, “Çünkü kota insiyatifle oluyor, parite yasası ise bağlayıcı olarak kadın hakkını güvenceye alıyor” dedi. Fransa’daki parite yasasından örnekler vererek mali yaptırım uygulamaları neticesinde seçimlerde kadın sayısının arttığını söyledi. 
 
Zeytincioğlu: “Türkiye’de kadının adı yok”
Sodexo Yerinde Hizmetler Türkiye CEO’su Ahmet Zeytinoğlu ise sözlerine şirket yapısı ve çalışma prensibini anlatarak başladı. Şirket olarak Türkiye’nin görüntüsünü yansıttıklarını söyleyen Zeytinoğlu, “Pandemi Türkiye’yi ne kadar etkilediyse bizi de o kadar etkiliyor. 81 ile hizmet sunan bir firma olarak küçük bir Türkiye örneğiyiz. Tek ayrıldığımız nokta, Türkiye’de kadının adı yok ama bizim şirketimizde var” dedi.
 
Şirkette yürüttükleri kadını gözeten politikaları anlatan Zeytinoğlu, “Türkiye’de de kadının adı olur, bunu istemek yeterli. İstedikten sonra toplumsal cinsiyet eşitliği hızla tesis edilebilir” diye konuştu.
 
Sektöre 2014 yılında girdiğinde sektörün erkek egemen olduğunu söyleyen Zeytinoğlu, “Şirket bünyesinde kadın oranımız yüzde 38 idi. Bugün yüzde 48’e yükselttik” dedi. Meslek Liseleri ile protokol yaptıklarını söyleyen Zeytinoğlu, “Eskiden kadın aşçıbaşı neredeyse yoktu. Okullarla protokoller yaparak kadın aşçı yetiştirmeye çalışıyoruz. Bugün 2400 kız öğrenciye bu yolda destek olduk” diye konuştu. 
 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
Bergama Ziraat Odası Başkanı: "2024 Tarım İçin Kara Bir Yıl Oldu"
Bergama Ziraat Odası Başkanı: "2024 Tarım İçin Kara Bir Yıl...
'Türkiye'nin Balığı Dünya Sofralarında, Biz Neden Tüketimde Gerideyiz?'
'Türkiye'nin Balığı Dünya Sofralarında, Biz Neden Tüketimde...