Psikoloji Tüp Bebek Başarısını Etkiliyor
Uzm. Klinik Psikolog Aslıhan Değerli, yapılan bilimsel araştırmalara göre psikolojik sağlığın iyi olmasının tüp bebek başarısını yükselttiğini açıkladı.
Uzm. Klinik Psikolog Aslıhan Değerli, yapılan bilimsel araştırmalara göre psikolojik sağlığın iyi olmasının tüp bebek başarısını yükselttiğini açıkladı.
Alsancak’taki Değerli Psikoloji Kliniğinde hizmet veren Uzm.Klinik Psikolog Aslıhan Değerli, doğurganlık sorunları, hayatın içerisinde aşılabilecek en stresli deneyimlerden biri olduğunu belirterek, “Üreme sistemi karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu nedenle de fizyolojik problemler, yaş, yaşam stili, yeme alışkanlıkları, çevresel faktörler ve psikolojik sıkıntılar gibi birçok sebepten etkilenecek kadar da hassas bir yapıdadır. Tüp bebek yöntemiyle ilk bebeğin doğumundan bu yana neredeyse 30 yıl geçmiş ve kullanılan yöntem ve teknolojilerde o zamandan bu zamana oldukça fazla gelişme göstermiştir. Ancak bu süreçte yaşayabileceğiniz psikolojik sıkıntılar ve bunlarla nasıl baş edebileceğinize dair bilgiler oldukça azdır” dedi.
Doğurganlık sorunları duygusal travmaya, bireyin kendilik kavramı ve kendilik saygısında olumsuz değişikliklere yol açabileceğine dikkat çeken Değerli, “Aile isminin devamı için sosyal ve ailesel baskılar depresyon ve anksiyete bozukluğu tanısını beraberinde getirebilir. İnfertilite ile ilişkili stresin evlilik çatışmalarına, cinsel ilişki sıklığında azalmaya ve bir kadın/erkek olarak ‘yetersizlik’ algısına neden olduğu ileri sürülmektedir. Stres hormonlarının seviyelerinde ki artış yumurtlamanın zamanlamasına müdahale edebilir. İnfertilite tanısı konan bireylerde, psikolojik sıkıntı düzeyini azaltmak İçin, bazı ülkelerde tedavinin başlatılmasından önce, infertilite tedavisinin bir parçası olarak psikolojik danışmanlık yapılmasını öneren yasalar vardır. Yapılan araştırmalar, deneyimlediğim bazı vakalarda psikolojik sağlığın iyi olmasının uygulanan tedavinin başarı oranını yükselttiği yönündedir. Dolayısıyla psikolojik sağlığınızı desteklemek, üreme sisteminizi olumlu yönde etkileyecektir” diye konuştu.
Karmaşık Duygular
Değerli şu bilgileri verdi: “Bu soruya verebileceğimiz cevaplardan bir tanesi; doğurganlık sorunu yaşayan bireyler kısırlık ile ilgili gerçek düşünceleri ve duyguları ortaya çıkarsa ‘çılgın’ olarak değerlendirilebileceğinden veya tıbbi tedaviye uygun olmadıklarından korkuyorlardır. İnfertil olduklarını ve bununla mücadele ettiklerini kabul etmek yerine inkar etme yolunun daha güvenli olduğu gibi karmaşık birçok duyguyu beslemeyi tercih edebilirler. Takip eden depresyon, kaygı ya da öfkenin hoşgörülü davranmayacak kadar fazla olabileceğinden korkabilirler. Duygusal destek arayışının zor olduğuna inanıyorum. Çünkü insanlar, kendi vücutlarının temel bir işlevi yerine getirme kabiliyetleri üzerinde büyük bir kontrol kaybı yaşadıkları bir dönemde duygusal olarak kontrol dışı hissetmekten korkuyorlardır. Sadece profesyonel yardım almak zor olmakla kalmaz, bazıları İçin bile aileden, arkadaşlardan hatta eşinden destek istemek bile zordur”
Destek Gerekli mi?
Değerli şunları söyledi: “İnfertilitenin duygusal olarak size ne zaman zarar verdiğini ve destek için başkalarına dönmenin yararlı olabileceğini bilmek önemlidir. Ancak, ipin ucunda olana kadar beklemeniz gerekmez ve yardım için daha öncesinde bir Klinik Psikoloğa gidebilirsiniz. Psikoterapi de gördüğüm pek çok kişi, yalnızca daha önce yapmaları gerektiğini söylediler! Bu, zayıflık belirtisi olarak değil, duygusal iyileşme ve stres yönetimine yönelik olumlu bir adım olarak görülebilir”
Duygusal destek arama zamanı olabileceğine dair bazı işaretler şunlardır:
Kendinizi her zaman infertilite hakkında düşünürken bulmak
Bir eylem ya da tedavi planı, üzerine karar verememek;
Zamanın çoğunu üzgün veya depresif hissetmek,
Genellikle sizin için zevkli olan faaliyetlere olan ilginin kaybı,
Enerji kaybı ve geleceğe dair umutsuzluk hissi;
Başkalarından yabancılaşma hissini hissetmek ve onlarla bağlantı kurarak ve acınızı paylaşmanızı dilemek.