Ruh sağlığımızı nezle kadar önemsemiyoruz

Ülkemizde evde çok basit tedbirlerle iyileşebilecek soğuk algınlığı, nezle, öksürük gibi fiziksel rahatsızlıklarda doktora başvuranların sayısı yılda ortalama sekizin üzerinde iken (bu oran dahi dünya standartlarının üzerinde ), ruh sağlığı ile ilgili rahatsızlıkları görmezden gelme eğilimi yüksek. Uzman Danışman Psikolog Ani Eryorulmaz, yaşam kalitesini etkileyen depresyon, kaygı bozuklukları gibi konularda, bireylerin uzman desteği almak yerine, tek başına güçlü bir duruş sergileyerek ya da hayata olumlu yönden bakarak bu sorunları yok saydıklarını ifade ediyor.

Kaygı, depresyon, duygularda uçlarda gezinmek, ilişkilerde zorlanmak ve çıkmaza girmek, evlenme, boşanma, madde bağımlılığı, kişilik bozuklukları ve stres yaratan her sorun ruh sağlığını etkiliyor. Eryorulmaz, en az fiziksel sağlığa gösterilen özen kadar ruh sağlığımızı da önemsemek gerektiğine vurgu yaparak, ruhumuzda olan sıkıntıların bedenimize yansıdığı sonucu, dünya sağlık otoritelerince kabul gören bir gerçek diyor ve ekliyor; bir ruh sağlığı profesyoneli ile görüşmek toplumunun çoğunluğunda hala bir tabu gibi algılanıyor.

Halk arasında sadece deliler ya da ruh sağlığı bozuk zayıf kişilikler psikoloğa gider algısı güçlü görünüyor. Bu yanlış görüşe itibar edenler psikoloğa gitmek yerine iyileşme sürecinde zaman kaybettirecek ya da zararlı alışkanlıklara yöneltebilecek yöntemlerde çare arayabiliyor.

Oysa bilinenin aksine;

- Ruh sağlığı hizmetleri fiziksel sağlık kadar yaygın değil ama tabi ki var ve ulaşılabilir.

- “Bir psikolog beni dinleyince ne olacak ki, ben zaten sıkıntılarımı arkadaşıma anlatıyorum” yaklaşımı bireyleri profesyonel yardım almaktan uzaklaştırıyor.

- “Yeterince zekiyim ve kendime yeterim, psikolog benden daha mı zeki ki sorunumu çözecek” şeklindeki yaklaşımda olanlar, problemini bir ruh sağlığı uzmanı ile paylaşmadan çözümsüz bırakıyor.

- “Psikoloğa gitmek çok zaman ister ve çok pahalıdır “ görüşü de caydırıcı oluyor. Oysa uzun bir dönem içinde oluşmuş bir problem hemen çözülemese de psikoterapiye ayrılan vaktin hayat kalitesi üzerindeki etkisi azımsanamayacak kadar değerli.

- Ben tek başıma bu işin içinden çıkabilirim yaklaşımı bireyleri ruhsal açıdan daha iyi olmaya götürmediği gibi alkol ve madde bağımlılığına ya da bilinçsiz ilaç kullanımına sürüklüyor. Bu durum da asıl problemin halı altına süpürülmesine yol açıyor.

Ani Eryorulmaz’a göre ruh sağlığı uzmanına başvurmayı gerektiren önemli belirtiler;

• İyi ya da kötü anlamda büyük bir değişimden geçiyorsanız,    
• Beklenmedik zamanlarda duygu değişimleri yaşıyorsanız,
• Sizi mutlu edecek şeylerden uzak kalıp, buna enerjinizin olmadığı için bu tip aktivitelere katılmıyorsanız ve bunun nedenini anlayamıyorsanız,
• Kendinizi yalnız, tek başına hissediyorsanız,
• Kendinize zarar vermek ya da ölmek ile ilgili düşünceleriniz varsa ya da ara sıra da olsa bunlar aklınıza geliyorsa,
• Hayatınızı sürdürebilmek için alkol, uyuşturucu gibi zararlı maddeleri fazlaca kullanma eğilimi içindeyseniz, engelleyemeyecek kadar çok yeme, çok alışveriş yapma ihtiyacı, gereksiz para harcama eğilimi, tehlikeli davranışlarda bulunma isteği duyuyorsanız,
• Hayatınızın kontrolünü kaybettiğinizi düşünüyorsanız,
• İlişkilerinizde çıkmaza girmiş hissediyorsanız, ne yapacağınızı bilemiyorsanız ya da her şeyi deneyip bir çözüme ulaşamadığınızı düşünüyorsanız,
• Uyku ve yemek düzeninizde azalma ya da çoğalma yönünde bir değişiklik varsa,          
• Fiziksel nedeninin bulunamadığı ağrı ve rahatsızlıklarınız varsa,

vakit kaybetmeden bir ruh sağlığı uzmanına başvurmanız hem ruh hem de beden sağlığınız için kaçınılmazdır.

Uzm. Dan. Psikolog Ani Eryorulmaz Hakkında: Lisans ve yüksek lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesinde tamamladı ve mesleki kariyerine Boğaziçi Üniversitesi “Erken Çocukluk Merkezi”nin yöneticiliği görevini yaparak başladı. 2001-2008 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak görev yaptı. AETD (Aile ve Evlilik Terapileri Derneği) tarafından düzenlenen EFTA (European Family Therapy Association) aile ve evlilik terapileri eğitimi aldı. Ayrıca yurtiçi ve yurtdışında Tranaksiyonel Analiz, Evlilik Öncesi Danışmanlık, Boşanma ve Boşanma Sonrası Kurulan Ailelerle Çalışma konularında eğitim çalışmalarına katıldı. Halen bireysel terapiler, aile ve evlilik terapileri konusunda çalışmalarını bağımsız olarak sürdürmektedir.  “Eyvah Boşanıyorum” ve “Zehirli İlişkiler” isimli iki kitabı bulunmaktadır.