Trafiği de pandemi vurdu
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptırdığı ulaşım araştırmasına göre pandemi nedeniyle kentteki toplu ulaşım kullanım oranı yarıya azaldı. Özel araç kullanımın yüzde 25 artması sonucunda ortalama hızlar düştü, seyahat süreleri uzadı.
26 Ağustos 2020 - 21:50
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentte son aylarda artan trafiğin nedenlerini ve çözüm yollarını belirlemek amacıyla ulaşım araştırması yaptırdı. Pandemi öncesi toplu ulaşım araçlarını her gün kullananların yüzde 44,3’ünün kullanım sıklığını değiştirmediği belirlendi. Salgın endişesiyle toplu ulaşım araçlarından uzaklaşanların oranı ise toplamda yüzde 55,7’yi buldu. Bu grubun yüzde 34,2’sinin kullanım sıklığını azalttığı anlaşıldı. Yüzde 21,5’lik kesimin ise toplu ulaşımdan tamamen koptuğu; bunların yüzde 53,6’sının da “özel araç” kullanmaya başladığı anlaşıldı.
Özel araç sayısı yüzde 25 arttı
Pandemi öncesi her gün toplu ulaşım sisteminden faydalanan katılımcılar üzerinden yapılan değerlendirmede, kent içi trafiğe yüzde 24-26 arasında değişen oranlarda otomobil girişi olduğu saptandı. Başka bir ifadeyle pandemi öncesi toplu ulaşım araçlarından faydalanan her 4 kişiden birinin artık özel otomobiliyle ulaşım sağladığı belirlendi.
İZUM verileri de destekliyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzmir Ulaşım Merkezi (İZUM) verileri de kentte artan araç sayısını tam olarak ortaya koyuyor. Örneğin kentin en yoğun akslarından Yeşildere Caddesi’nden bir saatte geçen araç sayısı geçen yılın Ekim ayında ortalama 5.447 iken, bu yılın Temmuz ayında 6.544’e yükseldi. 2019 yılının Eylül ayı ile 2020 yılının Temmuz ayları kıyaslandığında, trafikteki araç sayısının yüzde 20 arttığı görülüyor. Bu durum seyir hızını da düşürüyor. Eylül 2019 ile Temmuz 2020 ayları kıyaslandığında ana arterlerde ortalama seyir hızının yüzde 11 düştüğü belirtiliyor. Buna bağlı olarak ise trafik yoğunluğu ve seyahat süreleri artıyor. Aynı dönemde ortalama seyahat süresinin yüzde 17 arttığı görülüyor.
Toplu ulaşıma güvenoyu
Öte yandan araştırmada, toplu ulaşım araçlarını kullananların memnuniyeti de ölçüldü. Katılımcıların yüzde 77,9’u hizmet kalitesinden memnun olduğunu belirtti. Pandemi önlemleri kapsamında hayata geçirilen “Yeşil Koltuk”, maskematik, araçlara, duraklara ve istasyonlara el dezenfeksiyon kutuları ve sosyal mesafe işaretleri gibi uygulamaların ise yüzde 70 oranında memnuniyet yarattığı belirlendi.
Her sefer sonrası temizlik
Yoğunluğu artan araç trafiğine yönelik çözümün, özel araç kullanımını minimize etmek olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Toplu ulaşım araçlarını kullanma gerekliliği ortada. Pandemi nedeniyle haklı olarak hemşerilerimizde büyük endişe var. Ancak şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki tüm toplu ulaşım araçlarımız her gün, her seferin ardından temizleniyor, dezenfekte ediliyor. Gün sonunda da çok daha ayrıntılı dezenfeksiyon işlemleri yapılıyor. Çünkü biz halkımızın sağlığından da sorumluyuz ve özellikle pandemi döneminde bu konuda çok daha hassasız” dedi.
Soyer: İzmir bunu tartışmalı
Okulların açılması ve mevsimsel nedenlerle başka kentlerde bulunan yurttaşların kente dönmesiyle birlikte trafikte çok daha yoğun bir tabloyla karşı karşıya kalınacağını belirten Başkan Soyer, “Bu konuda kent olarak şimdiden çözüm yolları düşünmek ve hazırlıklı olmak zorundayız” diye konuştu. Bu zorluğun ortak akılla ve çözüm odaklı katılımla aşılabileceğini kaydeden Soyer, sözlerini şöyle tamamladı: “Dünya kentlerinde gördüğümüz ‘farklı mesai saatleri’ uygulamasını, tam da bu dönemde İzmir’in de tartışması gerektiğini düşünüyorum. Herkesin mesai saatleri aynı anda başlayıp aynı anda bitmemeli. Bu, bırakın pandemi dönemini, normal zamanlarda bile trafiğe büyük yük getiriyor. İnsanlarımıza ciddi sıkıntı ve vakit kaybı yaşatıyor. Böyle bir uygulamaya gitmemiz, pik saatlerde toplu ulaşım araçlarımızda yaşanan yoğunluğu da büyük ölçüde azaltacaktır. Bu konuda yetkili olan, belirleyici ve yönlendirici olabilecek tek kurum İzmir Valiliği’dir. Sayın Valimiz Yavuz Selim Köşger’in koordinasyonunda, ticaret ve sanayi odalarımızın, sendikalarımızın, ilgili sivil toplum kuruluşlarımızın bir araya gelmesi çok iyi olabilir. Hazırlanacak bir acil eylem planı, kış aylarında oluşabilecek trafik yüküne ve sıkıntısına büyük ölçüde çözüm olacaktır. Takdir Sayın Valimizindir. Bu konuda hazırladığımız bir dosyayı da kendisine sunduk.”
Özel araç sayısı yüzde 25 arttı
Pandemi öncesi her gün toplu ulaşım sisteminden faydalanan katılımcılar üzerinden yapılan değerlendirmede, kent içi trafiğe yüzde 24-26 arasında değişen oranlarda otomobil girişi olduğu saptandı. Başka bir ifadeyle pandemi öncesi toplu ulaşım araçlarından faydalanan her 4 kişiden birinin artık özel otomobiliyle ulaşım sağladığı belirlendi.
İZUM verileri de destekliyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzmir Ulaşım Merkezi (İZUM) verileri de kentte artan araç sayısını tam olarak ortaya koyuyor. Örneğin kentin en yoğun akslarından Yeşildere Caddesi’nden bir saatte geçen araç sayısı geçen yılın Ekim ayında ortalama 5.447 iken, bu yılın Temmuz ayında 6.544’e yükseldi. 2019 yılının Eylül ayı ile 2020 yılının Temmuz ayları kıyaslandığında, trafikteki araç sayısının yüzde 20 arttığı görülüyor. Bu durum seyir hızını da düşürüyor. Eylül 2019 ile Temmuz 2020 ayları kıyaslandığında ana arterlerde ortalama seyir hızının yüzde 11 düştüğü belirtiliyor. Buna bağlı olarak ise trafik yoğunluğu ve seyahat süreleri artıyor. Aynı dönemde ortalama seyahat süresinin yüzde 17 arttığı görülüyor.
Toplu ulaşıma güvenoyu
Öte yandan araştırmada, toplu ulaşım araçlarını kullananların memnuniyeti de ölçüldü. Katılımcıların yüzde 77,9’u hizmet kalitesinden memnun olduğunu belirtti. Pandemi önlemleri kapsamında hayata geçirilen “Yeşil Koltuk”, maskematik, araçlara, duraklara ve istasyonlara el dezenfeksiyon kutuları ve sosyal mesafe işaretleri gibi uygulamaların ise yüzde 70 oranında memnuniyet yarattığı belirlendi.
Her sefer sonrası temizlik
Yoğunluğu artan araç trafiğine yönelik çözümün, özel araç kullanımını minimize etmek olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Toplu ulaşım araçlarını kullanma gerekliliği ortada. Pandemi nedeniyle haklı olarak hemşerilerimizde büyük endişe var. Ancak şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki tüm toplu ulaşım araçlarımız her gün, her seferin ardından temizleniyor, dezenfekte ediliyor. Gün sonunda da çok daha ayrıntılı dezenfeksiyon işlemleri yapılıyor. Çünkü biz halkımızın sağlığından da sorumluyuz ve özellikle pandemi döneminde bu konuda çok daha hassasız” dedi.
Soyer: İzmir bunu tartışmalı
Okulların açılması ve mevsimsel nedenlerle başka kentlerde bulunan yurttaşların kente dönmesiyle birlikte trafikte çok daha yoğun bir tabloyla karşı karşıya kalınacağını belirten Başkan Soyer, “Bu konuda kent olarak şimdiden çözüm yolları düşünmek ve hazırlıklı olmak zorundayız” diye konuştu. Bu zorluğun ortak akılla ve çözüm odaklı katılımla aşılabileceğini kaydeden Soyer, sözlerini şöyle tamamladı: “Dünya kentlerinde gördüğümüz ‘farklı mesai saatleri’ uygulamasını, tam da bu dönemde İzmir’in de tartışması gerektiğini düşünüyorum. Herkesin mesai saatleri aynı anda başlayıp aynı anda bitmemeli. Bu, bırakın pandemi dönemini, normal zamanlarda bile trafiğe büyük yük getiriyor. İnsanlarımıza ciddi sıkıntı ve vakit kaybı yaşatıyor. Böyle bir uygulamaya gitmemiz, pik saatlerde toplu ulaşım araçlarımızda yaşanan yoğunluğu da büyük ölçüde azaltacaktır. Bu konuda yetkili olan, belirleyici ve yönlendirici olabilecek tek kurum İzmir Valiliği’dir. Sayın Valimiz Yavuz Selim Köşger’in koordinasyonunda, ticaret ve sanayi odalarımızın, sendikalarımızın, ilgili sivil toplum kuruluşlarımızın bir araya gelmesi çok iyi olabilir. Hazırlanacak bir acil eylem planı, kış aylarında oluşabilecek trafik yüküne ve sıkıntısına büyük ölçüde çözüm olacaktır. Takdir Sayın Valimizindir. Bu konuda hazırladığımız bir dosyayı da kendisine sunduk.”