Tunç Soyer: İzmir'de kültürel bir Rönesans'ın taşlarını döşüyoruz
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Renaissance Now Girişimi’nin “Sosyal Zorlukları Aşmakta Ezber Bozan Sanat” başlıklı uluslararası toplantısına çevrim içi katıldı.
26 Haziran 2021 - 19:51
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Renaissance Now Girişimi’nin “Sosyal Zorlukları Aşmakta Ezber Bozan Sanat” başlıklı uluslararası toplantısına çevrim içi katıldı. Soyer, 9-11 Eylül tarihleri arasında İzmir’in ev sahipliği yapacağı Kültür Zirvesi için davette bulunarak “İzmir 8 bin 500 yıllık sanat ve kültür birikimine sahip. Bu nedenle İzmir'de kültürel bir Rönesans’ın taşlarını döşüyoruz. Kültür Zirvesi'nin kültürel ve sanatsal canlanma için tetikleyici bir etkisi olacağını düşünüyoruz” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kültür politikaları, ekonomisi ve sürdürülebilir kentleşme konuları üzerine çalışan Renaissance Now Girişimi’nin “Sosyal Zorlukları Aşmakta Ezber Bozan Sanat” başlıklı uluslararası toplantısına çevrim içi katıldı. Başkan Soyer konuşmasına “Hepimizi sanatın, yaratıcılığın ve kültürün gücünden yararlanmaya ve zamanımızın büyük zorluklarını ele almak için kamu politikasını yenilemeye çağıran yeni bir girişim olan Renaissance Now'ı tanıtmaktan büyük zevk alıyor ve tebrik ediyorum” diye başladı.
“Kütür tarihimizi geleceğimizle ilişkilendirir”
Covid-19’un iklim krizi ve biyolojik çeşitlilik kayıplarıyla beraber sürdürülebilir kalkınmayı tehdit ettiğini söyleyen Soyer, “Bunlar sınır tanımayan ortak zorluklarımızdır. Bu bağlamda sürdürülebilir kentleşme konusunda küresel dayanışma bu büyük zorluklarla yüzleşmede çok önemli. Kültürel canlılık ekonomik refah, sosyal eşitlik ve çevresel sorumluluk ile birlikte sürdürülebilirliğin dört dayanağından biridir. Antik çağda Smyrna olarak adlandırılan kentim İzmir'de bu gerçekleri doğrudan yaşıyoruz. İzmir, son iki yılda büyük bir orman yangını, tsunami, deprem, kuraklık ve şiddetli sel gördü. Geri dönmek için kültür ve sanata yaslandık, çünkü bunun yerel topluluklarımızın can damarı olduğunu biliyoruz. Kültür, günlük hayatımızın her alanındadır. Kültür, tarihimizi geleceğimizle ilişkilendirir” dedi.
Yaratıcı ekonomi vurgusu
Bilgi ve yaratıcılığa dayalı büyümenin yeni bir döneminde olduğumuzu belirten Soyer, “Kültürel ve yaratıcı endüstrilerin özellikle gençler için yarattığı ekonomik fırsatlar bu geçiş döneminde daha fazla önem kazandı. Kültür ekonomilerinde gerekli hammaddeler doğal kaynaklar değil, insan yaratıcılığıdır. İzmir'in yaratıcı ekonomisinin potansiyelini harekete geçirmek ve kültürel hakları, çeşitliliği ve sosyal uyumu teşvik etmek için sosyal sermayeye yatırım yapıyoruz. Yaratıcı ekonomi insan temelli olduğundan ancak insanları güçlendirebilirsek gelişebilir. Bu açıdan İzmir'de kapsayıcı demokrasi önceliğimizdir” şeklinde konuştu.
Kalkınmanın dördüncü dayanağı: Kültür
Eylül ayında Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler (UCLG) Kültür Zirvesi’ne ev sahipliği yapacaklarını söyleyen Soyer, “Bu, dünya kentlerinin kültür ve kentsel dayanıklılık ilişkisini irdelemesi ve birlikte çalışması için harika bir fırsat olacaktır. Yerel sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı olan miras, yaratıcılık, çeşitlilik ve bilgi konularında kültürel politikaları teşvik etmek için deneyimlerimizi ve fikirlerimizi paylaşacağız. Kültürü, kalkınmanın dördüncü dayanağı ve küresel dayanışmanın temel bir bileşeni olarak destekleyeceğiz. Kültür politikalarına birlikte yatırım yapacağız. Diyalog, bir arada yaşama ve özgürlük için araçlarımızı güçlendireceğiz. Bu şekilde kentleri ve yerel yönetimleri 2030 Gündemi'nin uygulanmasında daha aktif hale getirmek için çalışacağız” dedi. Zirve’nin aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki kentlerin İzmir'in yerel kültürüyle bağlantı kurması için mükemmel bir fırsat olacağını aktaran Soyer, sözlerini şöyle tamamladı: “İzmir 8 bin 500 yıllık sanat ve kültür birikimine sahip. Kentte etkileyici sayıda kültürel miras bulunuyor. Bu nedenle İzmir'de kültürel bir Rönesans’ın taşlarını döşüyoruz. Kültür Zirvesi'nin bu kültürel ve sanatsal canlanmanın tetikleyicisi olacağını düşünüyoruz. Hepinizi 9 Eylül'deki Zirve’ye davet ediyorum.”
“Başkan Soyer yenilikçidir”
BM İnsan Yerleşimleri Programı (UN HABİTAT) İcra Direktörü Maimunah Mohd Sharif pandemi ve iklim krizi nedeniyle ekonomilerin zayıfladığını ve bunun bir grup aktör tarafından çözülemeyeceğini söyleyerek “Hep birlikte çalışmalıyız. Özel sektör ve sivil toplum da birlikte çalışmalı. Daha aydınlık bir gelecek için güçlerimizi birleştirelim” dedi.
Harvard Üniversitesi Latince Kökenli Diller ve Edebiyatları, Afrika ve Afrika-Amerika Çalışmaları Profesörü Doris Sommer, “Başkan Tunç Soyer sanatla yerel idareyi birleştiren bir yenilikçidir. Burada birlikte yapabileceğimiz projeler hakkında kafa yoralım. Sadece bugün burada toplanan kalabalığı görünce bile iyimserlikle doluyorum” şeklinde konuştu. “Yaratıcı Bürokrasi” kitabının yazarı Charles Landry ise “Umarım hepimiz Kültür Zirvesi’nde İzmir’de oluruz” dedi.
Renaissance Now kültür politikaları ve ekonomisi üzerine çalışan, OECD, UN-Habitat, Dünya Bankası, ICOMOS, GPM, UCLG ve çeşitli üniversitelerden uzmanlarla birlikte çalışan bir platformdur.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kültür politikaları, ekonomisi ve sürdürülebilir kentleşme konuları üzerine çalışan Renaissance Now Girişimi’nin “Sosyal Zorlukları Aşmakta Ezber Bozan Sanat” başlıklı uluslararası toplantısına çevrim içi katıldı. Başkan Soyer konuşmasına “Hepimizi sanatın, yaratıcılığın ve kültürün gücünden yararlanmaya ve zamanımızın büyük zorluklarını ele almak için kamu politikasını yenilemeye çağıran yeni bir girişim olan Renaissance Now'ı tanıtmaktan büyük zevk alıyor ve tebrik ediyorum” diye başladı.
“Kütür tarihimizi geleceğimizle ilişkilendirir”
Covid-19’un iklim krizi ve biyolojik çeşitlilik kayıplarıyla beraber sürdürülebilir kalkınmayı tehdit ettiğini söyleyen Soyer, “Bunlar sınır tanımayan ortak zorluklarımızdır. Bu bağlamda sürdürülebilir kentleşme konusunda küresel dayanışma bu büyük zorluklarla yüzleşmede çok önemli. Kültürel canlılık ekonomik refah, sosyal eşitlik ve çevresel sorumluluk ile birlikte sürdürülebilirliğin dört dayanağından biridir. Antik çağda Smyrna olarak adlandırılan kentim İzmir'de bu gerçekleri doğrudan yaşıyoruz. İzmir, son iki yılda büyük bir orman yangını, tsunami, deprem, kuraklık ve şiddetli sel gördü. Geri dönmek için kültür ve sanata yaslandık, çünkü bunun yerel topluluklarımızın can damarı olduğunu biliyoruz. Kültür, günlük hayatımızın her alanındadır. Kültür, tarihimizi geleceğimizle ilişkilendirir” dedi.
Yaratıcı ekonomi vurgusu
Bilgi ve yaratıcılığa dayalı büyümenin yeni bir döneminde olduğumuzu belirten Soyer, “Kültürel ve yaratıcı endüstrilerin özellikle gençler için yarattığı ekonomik fırsatlar bu geçiş döneminde daha fazla önem kazandı. Kültür ekonomilerinde gerekli hammaddeler doğal kaynaklar değil, insan yaratıcılığıdır. İzmir'in yaratıcı ekonomisinin potansiyelini harekete geçirmek ve kültürel hakları, çeşitliliği ve sosyal uyumu teşvik etmek için sosyal sermayeye yatırım yapıyoruz. Yaratıcı ekonomi insan temelli olduğundan ancak insanları güçlendirebilirsek gelişebilir. Bu açıdan İzmir'de kapsayıcı demokrasi önceliğimizdir” şeklinde konuştu.
Kalkınmanın dördüncü dayanağı: Kültür
Eylül ayında Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler (UCLG) Kültür Zirvesi’ne ev sahipliği yapacaklarını söyleyen Soyer, “Bu, dünya kentlerinin kültür ve kentsel dayanıklılık ilişkisini irdelemesi ve birlikte çalışması için harika bir fırsat olacaktır. Yerel sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı olan miras, yaratıcılık, çeşitlilik ve bilgi konularında kültürel politikaları teşvik etmek için deneyimlerimizi ve fikirlerimizi paylaşacağız. Kültürü, kalkınmanın dördüncü dayanağı ve küresel dayanışmanın temel bir bileşeni olarak destekleyeceğiz. Kültür politikalarına birlikte yatırım yapacağız. Diyalog, bir arada yaşama ve özgürlük için araçlarımızı güçlendireceğiz. Bu şekilde kentleri ve yerel yönetimleri 2030 Gündemi'nin uygulanmasında daha aktif hale getirmek için çalışacağız” dedi. Zirve’nin aynı zamanda dünyanın dört bir yanındaki kentlerin İzmir'in yerel kültürüyle bağlantı kurması için mükemmel bir fırsat olacağını aktaran Soyer, sözlerini şöyle tamamladı: “İzmir 8 bin 500 yıllık sanat ve kültür birikimine sahip. Kentte etkileyici sayıda kültürel miras bulunuyor. Bu nedenle İzmir'de kültürel bir Rönesans’ın taşlarını döşüyoruz. Kültür Zirvesi'nin bu kültürel ve sanatsal canlanmanın tetikleyicisi olacağını düşünüyoruz. Hepinizi 9 Eylül'deki Zirve’ye davet ediyorum.”
“Başkan Soyer yenilikçidir”
BM İnsan Yerleşimleri Programı (UN HABİTAT) İcra Direktörü Maimunah Mohd Sharif pandemi ve iklim krizi nedeniyle ekonomilerin zayıfladığını ve bunun bir grup aktör tarafından çözülemeyeceğini söyleyerek “Hep birlikte çalışmalıyız. Özel sektör ve sivil toplum da birlikte çalışmalı. Daha aydınlık bir gelecek için güçlerimizi birleştirelim” dedi.
Harvard Üniversitesi Latince Kökenli Diller ve Edebiyatları, Afrika ve Afrika-Amerika Çalışmaları Profesörü Doris Sommer, “Başkan Tunç Soyer sanatla yerel idareyi birleştiren bir yenilikçidir. Burada birlikte yapabileceğimiz projeler hakkında kafa yoralım. Sadece bugün burada toplanan kalabalığı görünce bile iyimserlikle doluyorum” şeklinde konuştu. “Yaratıcı Bürokrasi” kitabının yazarı Charles Landry ise “Umarım hepimiz Kültür Zirvesi’nde İzmir’de oluruz” dedi.
Renaissance Now kültür politikaları ve ekonomisi üzerine çalışan, OECD, UN-Habitat, Dünya Bankası, ICOMOS, GPM, UCLG ve çeşitli üniversitelerden uzmanlarla birlikte çalışan bir platformdur.
