Regaib Gecesi Özel Programı ve Mevlid-i Şerif İlk Gösterimi Gerçekleştirildi

Süleyman Çelebi’nin Hz. Muhammed’in (sas) hayatını anlattığı ve O’na duyduğu sevgiyi beyitlere döktüğü tek eseri; Vesiletü’n Necat adını verdiği “Mevlid-i Şerif”i, Ammar Acarlıoğlu ve Siyer Tv ortak çalışmaları ile yeniden dinleyici ile buluştu.

Emrullah Uzun’un sunumu ve yoğun bir katılımla Siyer Vakfı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen program, Rabbimizin (cc) kelamı olan Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Hafız Doğukan Çil’in kıraatlerinin ardından Siyer Vakfı Kurucusu, araştırmacı yazar Muhammed Emin Yıldırım “Kurtuluş Reçetesi” konferansını gerçekleştirdi. 
 
Sözlerine, Mevlid-i Şerif gibi Peygamber Efendimiz’e (sas) yüzyıllardır yazılan, yazılmaya da devam edecek olan şiirlerin bunun bir göstergesi olduğuna dikkat çekerek başlayan Muhammed Emin Yıldırım, Mevlid-i Şerif’in Osmanlı’nın fetret döneminde, iç karışıklıkların çok olduğu bir zamanda yeniden ayağa kalkmaya vesile olması için yazıldığını belirtti. Yıldırım şunları aktardı: “Mevlidine Vesîletün Necât ismini veren Süleyman Çelebi aslında ne diyor biliyor musunuz; Kurtuluş istiyorsan önce tevhid, tevhid istiyorsan önce Peygamberin rehberiyeti, o rehberiyetin senin hayatına yansımasını istiyorsan önce Ahlâk-ı Muhammed…”

Yüzyıllardır dillerden düşmeyen Süleyman Çelebi’nin Mevlid-i Şerif’in beste ve yorumcusu olan Ammar Acarlıoğlu ise yaptığı konuşmasında Mevid-i Şerif’in bestesine 10 yıl önce bir umre ziyaretinde başladığını ve yine bu sene bir umre ziyaretinde nihayete erdiğini belirtti. Ammar Acarlıoğlu şunları aktardı: “Ben gönlümde Mevlid-i Şerif’in bahirleriyle bir insanı temsil ettiğini düşünüyorum. İnsan Allah’ın birliğiyle, yüceliği ve yaratıcılığıyla hayat bulur, o hayatı O’nun (cc) gönderdiği Rehberle (sas) devam ettirir, kendisini Rabbinin yolunda mücadele ve mücahede eden bir mümin olarak tanımlar ve Efendimiz (sas) ve tüm canlılar gibi yolculuğunu tamamlayarak Rabbine kavuşur.” Eserin uzun, zahmetli ve yoğun bir çalışmanın ardından ortaya çıktığını belirten Acarlıoğlu, yapımında emeği geçenlere teşekkürlerini ileterek sözlerini nihayete erdirdi.