25 Kasım, Dominik Cumhuriyeti’nde 1960 yılında özgürlükleri için mücadele eden Mirabel Kardeşlerin vahşi bir şekilde katledildikleri utanç gününün yıldönümüdür.
Bu nedenle 25 Kasım, Birleşmiş Milletler tarafından “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan edilmiştir.
Ne acıdır ki bu 25 Kasım’da da kadına yönelik şiddet ve cinayetler artarak sürmeye devam ediyor.
Ülkemizde birçok kadınımız şiddete maruz kalıyor, cinayete kurban gidiyor.
Evde, işte, okulda, sokakta fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan, çocuk yaşta evlenmeye zorlanan, namus veya töre adı altında yaşam hakları ellerinden alınan kadınlarımız artık kendilerine yönelik her türlü şiddete yüksek sesle ‘Dur!’ demelidir.
Her kadın cinayetinden sonra ‘Umarım bu son olur’ demek de maalesef cinayetleri önlemeye yetmiyor.
Bugün imzacısı olduğumuz İstanbul Sözleşmesi’ni tartışıyor olmak bile şiddetin artıyor olmasında bir etkendir.
Kadınların toplumda hak ettiği yerde olmasının çağdaş eğitim sisteminin vazgeçilmez olduğu temeline dayandığına inanıyoruz.
Son yıllarda üzülerek takip ediyoruz ki, başta insan hakları olmak üzere, kadın hakları, hayvan hakları, çevre duyarlılığı gibi konularda giderek geriye gidiyoruz.
25 Kasımlarda, 8 Martlarda yaptıklarımızla, düzenlediğimiz etkinlikler, yayınladığımız mesajlarla zannediyoruz ki, kadına yönelik şiddeti önlemek konusunda ciddi işler yapıyoruz. Maalesef hayır!
Üzülerek görüyoruz ki toplumsal huzur ve barışı, ekonomik kalkınmayı, işsizliği önlemekle yakından ilgili bir sıkıntı var orta yerde.
Evet sorumluların alacağı sert ve caydırıcı önlemler şüphesiz çok kritik.
Ancak şiddetin önüne geçebilmemizin tek yolu aileden başlayan ve yaşam boyu öğrenmeyi içine alan bir eğitim sisteminden geçiyor.
Bu bilinçle Büyükşehir Belediyesi olarak tüm kadınlarımızı önemsiyor, onların yanında olmaya gayret gösteriyoruz.
Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezimiz her türlü psikolojik ve hukuksal desteği ücretsiz olarak vermeye devam ederken, kadınlarımızı her alanda güçlendirmek amacıyla ücretsiz olarak vermiş olduğumuz kurslar, atölyeler ve seminerler de artarak devam ediyor.
Belediyemiz bünyesinde hizmet veren Eşitlik Birimimiz ise yerelde kadın erken eşitliğini gerçekleştirmeye yönelik önemli çalışmalara imza atmaktadır.
Belediyemizin her kademesinde güçlü kadınların Eskişehir’i daha güzel bir kent haline getirmek için çalıştığını görebilirsiniz.
Ayrıca son yıllarda da otobüs şoförlüğü gibi parkomat görevlisi gibi ‘erkek egemen’ olduğu düşünülen iş kollarında da fazlasıyla kadınlarımızı görmeye başladık.
Hemşehrilerimizden dönüşleri de çok olumlu alıyoruz. Kadını evde oturup yemek yapan, ev işi yapan bireyler olarak görmek isteyenlere inat kadın istihdamını arttırmakta kararlıyız.
Kadınların birlik olduğu, kadının toplumsal değerini anlayabilen tüm erkeklerin de her fırsatta onlara destek olduğu günlere olan inancımla, şahsım ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak, yalnızca 25 Kasım’da değil her gün kadınların yanında olduğumuzu bir kez daha yüksek sesle haykırmak istiyorum.
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı
Bu nedenle 25 Kasım, Birleşmiş Milletler tarafından “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan edilmiştir.
Ne acıdır ki bu 25 Kasım’da da kadına yönelik şiddet ve cinayetler artarak sürmeye devam ediyor.
Ülkemizde birçok kadınımız şiddete maruz kalıyor, cinayete kurban gidiyor.
Evde, işte, okulda, sokakta fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan, çocuk yaşta evlenmeye zorlanan, namus veya töre adı altında yaşam hakları ellerinden alınan kadınlarımız artık kendilerine yönelik her türlü şiddete yüksek sesle ‘Dur!’ demelidir.
Her kadın cinayetinden sonra ‘Umarım bu son olur’ demek de maalesef cinayetleri önlemeye yetmiyor.
Bugün imzacısı olduğumuz İstanbul Sözleşmesi’ni tartışıyor olmak bile şiddetin artıyor olmasında bir etkendir.
Kadınların toplumda hak ettiği yerde olmasının çağdaş eğitim sisteminin vazgeçilmez olduğu temeline dayandığına inanıyoruz.
Son yıllarda üzülerek takip ediyoruz ki, başta insan hakları olmak üzere, kadın hakları, hayvan hakları, çevre duyarlılığı gibi konularda giderek geriye gidiyoruz.
25 Kasımlarda, 8 Martlarda yaptıklarımızla, düzenlediğimiz etkinlikler, yayınladığımız mesajlarla zannediyoruz ki, kadına yönelik şiddeti önlemek konusunda ciddi işler yapıyoruz. Maalesef hayır!
Üzülerek görüyoruz ki toplumsal huzur ve barışı, ekonomik kalkınmayı, işsizliği önlemekle yakından ilgili bir sıkıntı var orta yerde.
Evet sorumluların alacağı sert ve caydırıcı önlemler şüphesiz çok kritik.
Ancak şiddetin önüne geçebilmemizin tek yolu aileden başlayan ve yaşam boyu öğrenmeyi içine alan bir eğitim sisteminden geçiyor.
Bu bilinçle Büyükşehir Belediyesi olarak tüm kadınlarımızı önemsiyor, onların yanında olmaya gayret gösteriyoruz.
Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezimiz her türlü psikolojik ve hukuksal desteği ücretsiz olarak vermeye devam ederken, kadınlarımızı her alanda güçlendirmek amacıyla ücretsiz olarak vermiş olduğumuz kurslar, atölyeler ve seminerler de artarak devam ediyor.
Belediyemiz bünyesinde hizmet veren Eşitlik Birimimiz ise yerelde kadın erken eşitliğini gerçekleştirmeye yönelik önemli çalışmalara imza atmaktadır.
Belediyemizin her kademesinde güçlü kadınların Eskişehir’i daha güzel bir kent haline getirmek için çalıştığını görebilirsiniz.
Ayrıca son yıllarda da otobüs şoförlüğü gibi parkomat görevlisi gibi ‘erkek egemen’ olduğu düşünülen iş kollarında da fazlasıyla kadınlarımızı görmeye başladık.
Hemşehrilerimizden dönüşleri de çok olumlu alıyoruz. Kadını evde oturup yemek yapan, ev işi yapan bireyler olarak görmek isteyenlere inat kadın istihdamını arttırmakta kararlıyız.
Kadınların birlik olduğu, kadının toplumsal değerini anlayabilen tüm erkeklerin de her fırsatta onlara destek olduğu günlere olan inancımla, şahsım ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak, yalnızca 25 Kasım’da değil her gün kadınların yanında olduğumuzu bir kez daha yüksek sesle haykırmak istiyorum.
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı
YORUMLAR