Meme Kanserine Pembe Korna İkazı!

Seger’in Pembe Korna projesi erken teşhisin önemine dikkat çekiyor…

 Meme kanserinde erken teşhisin önemine dikkat çekmek amacıyla 3 yıl önce “pembe korna” projesini hayata geçiren Seger, bu yıl da kornalarını pembeye boyayarak erken teşhise dikkat çekiyor. 

“Erken Tanı, Hayata Sarıl” sloganı ile kornalarını pembe üreten Seger, projeyi bir adım öteye taşıyarak pembe kornaları e-ticaret sitesi www.segerauto.com’da satışa çıkardı. Seger’in pembe kornalarından elde edilen gelirin tamamı ise “Bursa Kanserle Savaş Derneği”ne aktarılacak.  
 
Dünya Sağlık Örgütü tarafından İçinde bulunduğumuz Ekim ayı Meme Kanseri Farkındalık Ayı olarak anılıyor. Açıklanan verilere göre, ülkemizde meme kanseri son 25 yılda 3 kat artış gösterirken her 8 kadından 1’i meme kanserine yakalanıyor ve hastaların ancak yüzde 35’ine erken tanı konabiliyor.
 
Erkek çalışan ağırlıklı otomotiv yan sanayinde hizmet veren ve 40 yıldır Bursa’daki fabrikasında korna üreten Seger, meme kanseri farkındalığında da cinsiyetten bağımsız hareket edilmesi gerektiğine inanıyor. Seger, 3 yıldır ‘Erken Tanı, Hayata Sarıl’ sloganı ile devam ettirdiği Pembe Korna farkındalık kampanyasını bu yıl Instagram’da hayata geçirdiği Sesimizesitligimiz platformu ile de destekliyor. Platform, “toplumsal cinsiyet eşitliği” konusunda kadın, erkek demeden farkındalık yaratmayı ve sorunları ortak bir çatı altında toplayarak kadın ve erkeğin birbirlerinden haberdar olmalarını sağlamayı amaçlıyor. Meme kanseri de bu konuların en başında geliyor. 
 

Seger pembe kornalarla “#erkentanıhayatasarıl” diyor

 
Topluma fayda sağlamak amacıyla pek çok projeyi hayata geçiren Seger, erken teşhise dikkat çekmek üzere ürettiği pembe kornaları sivil toplum kuruluşları yöneticilerine, medya yayın organlarına ve ünlülere de ulaştırıyor. #Erkentanıhayatasarıl etiketi paylaşılan kornalar bu amaca hizmet ediyor. 

Pembe kornalar bağışa dönüşecek
 

Araçlarına, korna, aydınlatma ve sesli ikaz sistemleri ile ilgili parça satın almak isteyen araç kullanıcıları, Seger’in online satış sayfasını ziyaret ettiklerinde pembe kornalarla karşılaşacaklar. Kadın, erkek demeden toplumun tüm bireylerinde farkındalık yaratmayı hedefleyen bu proje, siteden satın alınan kornalarla “Bursa Kanserle Savaş” derneğine katkı sağlayacak. 

Tülin Tezer: “Amacımız meme kanseri farkındalığını toplumun her kesiminde artırmak”

Seger’de 30 yılı aşkındır görev yapan Genel Müdür Tülin Tezer “Kadının güçlenmesiyle toplumun güçleneceğine inanan bir kurum olarak meme kanseri farkındalığını artırmak için 3 yıl önce başlattığımız Pembe Korna projemize çok önem veriyor ve daha çok kişiye ulaşmak için projemizi her yıl bir adım ileriye taşıyoruz. 3 yıl önce erken teşhis farkındalığına destek vermek amacıyla çıktığımız bu yol şimdi şimdi bir bağış kampanyasıyla yeni bir dönemece geldi. Meme kanseriyle mücadelede en önemli güç, güçlerimizi birleştirmektir. Biz ağırlıklı olarak erkeklere hitap eden iletişim kanallarımızdan Ekim ayı boyunca erken teşhisin önemine dikkat çekmek üzere sesimizi bir desibel daha yükseltiyoruz ve çok kısa süre önce açtığımız e-ticaret sitemizde pembe korna satışına başlıyoruz. Satıştan elde ettiğimiz tüm geliri ise Bursa Kanserle Savaş Derneği’ne bağışlayacağız” dedi.  

Tezer: “Erkeklerin meme kanseri konusunda empati kurmalarını istiyoruz”  

Tezer, meme kanserinin hem kadınları hem de erkekleri ilgilendiren toplumsal bir sorun olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: “Bu sorun ön planda kadınlar olsa da eşleri kanserle mücadele eden ya da eşinin meme kanseri olmasını istemeyen erkekleri de ilgilendiriyor. Biliyoruz ki kadın meme kanserini tek başına yaşamıyor ve kendisini olduğu kadar çevresindekileri de etkiliyor. Bu nedenle partnerlerinin meme kanseri olmasını istemeyen erkeklerin de farkındalığının ve elbette empati kurmaları çok önemli. Eğer erkekler empati kurar ve erken teşhisle önlenebileceğini bilirlerse onların bu sürece katkıları kaçınılmaz oluyor. Biz erkek ağırlıklı otomotiv yan sanayi sektörüne hizmet veriyoruz ama meme kanseri ile mücadelede cinsiyetten bağımsız hareket edilmesi gerektiğine inanıyoruz.“