Geçmiş yıllardaki bazı başarısız girişimlerle büyük hasar alan, demode bir örgütlenme modeli olarak lanse edilip kamuoyundaki itibarını yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalan Türk kooperatifçilik hareketi, ortaya çıkan başarılı örneklerle yeniden yükselen değer haline geldi.
Son dönemin etkin kooperatiflerinden biri olan Tire Süt Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin uyguladığı model ve Türkiye tarımı için “kurtuluş reçetesi” olabilecek başarı öyküsü kitaplaştırıldı.
Gazeteci Reşat Yörük’ün kaleme aldığı “Mustafa Kemal’in Çiftçileriyiz” adlı eserde, tarım sektörünün giderek büyüyen sorunlarını kooperatifçilikle çözen ve bu örgütlü güç sayesinde köylünün üretimini ve gelirini artırabilmenin mümkün olabileceğini ispatlayan Tireli süt üreticileri anlatılıyor.
Varyant Yayınları tarafından çıkarılan ve elde edilecek tüm telif gelirinin Tireli süt üreticisi çocuklarının eğitimine katkı amacıyla Tire Süt Kooperatifi’ne bırakılan kitabın önsözünde şöyle diyor:
“Bizim hasta iyileşti”
Kooperatifler kuran, kooperatiflere üye olan bir devlet başkanıydı. “Muhakkak surette birleşmede kuvvet var” diyordu her fırsatta.. Bir daha kimse, kendisinden sonra gelen hiçbir devlet adamı, kooperatifçiliğe onun kadar sahip çıkmadı, onun kadar destek olmadı.
Gösterdiği istikamet çoğu zaman görmezden gelindi. Tarımda devlet desteğinin yetersiz ve etkisiz kaldığı, maliyetlerin acımasızca yükseldiği, sabahın kör karanlığından gece yarılarına kadar çalışan çiftçiler yerine aracıların kazandığı bir ülkede, kooperatifçiliğin değeri hiç bilinmedi.
Bir avuç insan hariç!
Türk tarımının kurtuluşunda tek çarenin kooperatifçilik olduğuna inanan, birleşmeyi ve dayanışmayı inatla ve ısrarla savunup, bu işin gerçekten de olabileceğini cümle aleme ispatlamaya çalışan bir avuç kahraman onlar aslında..
Mustafa Kemal’in çiftçileri..
Tire Süt, Ata’sının yolunu takip eden işte o idealist insanların buluştuğu kooperatiflerden bir tanesi.. Belki de en başarılısı.. Bölgelerinde küçük üreticinin kalkanı, zırhı oluyorlar. Bir tür “beyaz devrim” Tire’de gerçekleştirdikleri.. Ve “Sütle yazılan” destansı bir öykü..
Örgütlü bir güç kurarak köylünün üretimini ve gelirini artırabilmenin mümkün olduğunu gösterdikleri için, en azından koca bir alkışı hak ediyorlar.
Biraz da kulak vermeyi.. Bakın ne diyor o kooperatifin başkanı Mahmut Eskiyörük:
“İki tane Türkiye’yi besleyebilecek bir Anadolu varken elimizde ve biz ithalat yapıyorsak, bir şeylerin yanlış gittiği görülmeli artık. Türk tarımındaki hastalıklara çare kooperatifleşmedir. Kurtuluşun reçetesi de İzmir’de, Tire’de.. Bizim hasta iyileşti, o yüzden reçete diyorum. Kırsal kalkınmanın destanı burada yazılıyor. İşte Tire Süt modeli! Alın uygulayın kardeşim! Neden başka reçeteler arıyorsunuz ki?”
Başarı hikayesi
1967 yılında Türkiye’nin ilk tarımsal kalkınma kooperatiflerinden biri olarak kurulan Tire Süt Kooperatifi, 2002 yılında başkanlık görevine seçilen Mahmut Eskiyörük’le birlikte sektördeki etkinliğini giderek artırdı. Ortak sayısını 2 bine kadar çıkartan kooperatif, gerçekleştirdiği akılcı yatırımlarla sadece üyelerine değil, Küçük Menderes bölgesindeki diğer üreticilere de önemli avantajlar sağladı. 2009 yılından itibaren İzmir Büyükşehir Belediye’sinin Okul Sütü projesine dahil olarak elde edilen başarıda kilit rol oynadı. Üretim kapasitesini ve ürün çeşitliliğini artıran Tire Süt Kooperatifi, 2012 yılından itibaren de Süt Kuzusu projesinde yer alarak ekonomik gücünü artırdı. Aynı yıl Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından “Örnek Kırsal Kalkınma Modeli” seçilince ünü ülke sınırlarını da aşmış oldu. Bölge kalkınmasının önemli dinamiklerinden biri haline gelmişlerdi artık. Ortaklarına tohumu, gübreyi, yemi, mazotu piyasa fiyatlarının altında dağıtan, tarlasını tesviye eden, mısırını ekip silajını yapan, otunu biçip paketleyen, alet ve ekipman desteği veren, satış mağazası kanalıyla evinin ihtiyaçlarını karşılayan, nakit talebi durumunda devreye girip onları tefeciden koruyan, yerinde eğitimlerle ürün kalitesi ve verimlilik artışını sağlayan, sütünü ve kesimlik hayvanını alıp işleyen, bu mamulleri pazarlayıp para kazandıran bir kooperatif olarak, aynı zamanda Türkiye tarımının kurtuluş reçetesini de yazıyorlardı.
Sektörü yakından tanıyan bir isim
“Mustafa Kemal’in Çiftçileriyiz” adlı kitabı kaleme alan Reşat Yörük, İzmir basınının çok yakından tanıdığı bir isim. 1987’de Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’ndan mezun oldu. Okul yıllarında mizah yazarlığı ve stajyer gazeteciliği birlikte sürdürdü. Spor, ekonomi, belediye ve politika muhabirliği yaptı. İzmir Ticaret Borsası’nda 12 yıl süreyle Basın Müşaviri olarak görev aldı. 2006-2019 yılları arasında da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Basın Danışmanlığı görevini üstlendi. Borsa ve yerel yönetimdeki çalışmaları sırasında tarım ve kooperatifçilik projeleriyle yakından ilgilendi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti üyesi olan Yörük, pek çok mesleki ödülün de sahibi.
YORUMLAR