Konserve/ conserve yani koruma, muhafaza etme fiilinden gelir.
Muhafazakar, konservatif, tutucu anlamında siyasi bir deyim.
Şimdi değişim sloganı çıktı.
Tamam değişim de neyi değiştiriyoruz? O konuya da bakmak gerek…
Canım zeytinyağlı barbunya istedi, çıktım fakat kışın ortasındasın. Gel de bul. Ama markette konserve barbunya var. Muhafaza edilmiş, korunmuş. Tazeden yapılanın yerini tutar mı? Tabii ki tutmaz! Ama konserveyi yersin nefsini rahatlatırsın.
Konumuz da kutunun malzemeleri, teknolojinin ilerlemesi, ekonomik kaygılar ve toplum olarak da kişisel olarak da bizlerin dönüşmesi.
Bu dönüşüm pozitif yönde olmuyor ama...
İçeriği ile oynanmış bir değişim bu. GDO’lu…
Sonucunda gün geçtikçe bireyselleşiyor ve tabii yalnızlaşıyoruz.
Köksüzlüğün erdem kabul edildiği, yeniliğin baş döndüren bütün yönlerini değerli kabul edenlerin ’şimdideki geçmişten’ vaz geçmeye yönelik olmaları ne acı...
Oysa geleneklerimiz de bir kutu konserve gibi. Denenmiş, yol gösterici, elimizin altında ve işleri kolaylaştırıcı.
Biz, kökleri derinlerde bir toplumuz ve o köklerin sağlıklı sürgün vermesi sanki erdemlerimizi ve geleneklerimizi korumakla mümkün gibi.
Adını siz koyun!
Konservatif, tutucu, geleneksel. Neyse ne. ‘Değişime gelmeden’ üzerinde durulması gereken bir konsept.
ASLIHAN BAHADIR
YORUMLAR