Bugünlerde ülkemizin birçok ilinde mevcut olan orman yangınlarından ötürü çoğu insanın, ülkenin ciğerleri yanmakta, yangından insanları ve hayvanları kurtarmak için vatandaşlar seferber olmaktadır. Orman yangınlarının tam olarak neden ortaya çıktığı henüz resmi olarak tespit edilmese de orman yangınlarının her kim tarafından olursa olsun çıkarılmasında çok sert cezai yaptırımlar uygulanmaktadır. Bahse konu cezalar 6831 sayılı Orman Kanunu’nda belirtilmiştir. Bu kanunun 76. Maddesine göre:
- Devlet ormanlarında; Orman İdaresince belirlenen konak yerlerinden başka yerlerde gecelemek,
- Ormanlarda izin verilen ve ocak yeri olarak belirlenen yerler dışında ateş yakmak veya izin verilen yerlerde yakılan ateşi söndürmeden mahalli terk etmek,
- Ormanlara sönmemiş sigara veya yangına dolaylı olarak yol açabilecek madde atmak, d) Ormanlara dört kilometre mesafede veya bu Kanunun 31 inci ve 32 nci maddeleri kapsamına giren köyler hudutları içinde anız veya benzeri bitki örtüsü yakmak yasaktır.
Türk Ceza Kanunu’nda ormanda kasten yangın çıkaranlara ilişkin hükümlere Orman Kanunu hükümlerine atıf yapılmak suretiyle yer verilmektedir. Cezası bir hayli ağır olan kasten orman yakma suçu, yargı makamlarınca ve idari makamlarca daha iyi denetlenir ve yangınlar ilk safhada müdahale edilerek söndürülürse, ülkemizin akciğeri olan ormanlarımızın daha iyi bir hayat sürdüreceği görüşündeyiz. Çünkü ormanlar insanlara hayat veren canlılardır. Ülke topraklarında yaşayan canlıların yok olmaması, geleceğimizin, gelecek nesillerin güzel ve temiz havası olan bir ülkede inşa edilmesi için tüm iş ve görev idari denetimlere ve cezai yaptırım uygulayacak yargı makamlarına düşmektedir. Bu nedenle soruşturma aşamasında savcılık makamınca failler hızlı bir şekilde yakalanıp ivedilikle iddianame hazırlanmalı ve kovuşturmaya yine hızlı bir şekilde geçilerek faillerin cezalarına hükmedilmelidir.
Av. Elvan KILIÇ
YORUMLAR