Librum Kitap tarafından yayımlanan; “Bir, İki, Üç, Dört, Korkmuyorum!” okuyucuyu hem kalbinden hem de aklından vurmaya hazırlanıyor.
Ayşe Dündar ilk romanı “Gökbilimcinin Salyangozu” ile açtığı parlak yolda, bu kez sözcüklere hayal kurduran bir kız çocuğuyla ilerliyor. Her sayfasında sürükleyici, kıvrımlı ve yer yer romantik bir maceraya dönüşen; “Bir, İki, Üç, Dört, Korkmuyorum!” kitabı okuyucuyu son satırlarına kadar sürprizler ile karşılaştırarak kendi düşünceleri ve çıkarımlarıyla baş başa bırakıyor.Tek istediği uyumak ve gözlüksüz bir dünyaya uyanabilmek olan küçük Zeynep, anne ve babası ona sevgi göstersin diye her şeyini feda etmeyi beklerken diğer yandan itiş kakışla dolu bir yolculuğa yelken açıyor. Karşılaştığı insanları kurcalayarak gerçeküstü bir varlığa dönüştüren karakter, okurların da elinden tutarak bu gizemli hayal dünyasına katılmasına olanak sağlıyor. Serüven dolu hikâyesi ve Ayşe Dündar’ın özgün kalemiyle; “Bir, İki, Üç, Dört, Korkmuyorum!”, edebiyatseverleri duygu dolu bir maceraya davet ediyor.
Zaman zaman gotik bir havada ilerleyen, zaman zaman fantastik bir maceraya dönüşen; “Bir, İki, Üç, Dört, Korkmuyorum!” adeta kelimelerle resim yaparak, okuyucuya tek nefeslik bir görsel anlatı sunuyor.
Ayşe Dündar Hakkında: Ayşe Dündar; Samsun’da doğdu. İstanbul’da büyüdü. Önce düş kurmayı, ardından okumayı öğrendi. Elinde diplomasıyla Eczacılık Fa- kültesi’nin kapısından çıktığı anda, başarıyı sevdiği işi yaparak aramaya karar vermişti. Eczane açtı, insanlara yardım etme, onlara şifa verme duygusu içinde yaptığı işini çok sevdi. Bu arada müzik, heykel, resim ve fotoğraf peşinde koştu durdu. Yoruldu yorulacakken asıl aradığının, yaşamın sadeliğinde gizlenen olağanüstü durumları keşfetmek olduğunu fark etti. Reçete okumaktan yorulan gözlerini, kitap okuyarak dinlendir- di çoğu zaman. Yaşar Kemal’in Anadolu efsanelerine, Márquez’in günlük yaşamdan çekip çıkardığı büyüleyici karakterlere, Virginia Woolf ’un anlatım diliyle bütünleşen cesaretine hayran kalmaktan alamadı kendi- ni. Sonunda yazmaya başladı, laboratuvarda ilaç hazırlarken harfleri de kattı aralarına; yeni ilaçlar, yeni sözcük dizileri oluşturdu. Yeni anlam- lar yarattı. Dediğine göre daha hızlı iyileşti bunları kullanan insanlar. “Gökbilimcinin Salyangozu” adlı kitabındaki Macar Çocuktan Mektup öyküsü ile 2019 Fakir Baykurt Öykü Ödülünü aldı. Şimdi, yalnızca ilaçların değil, yazdığı öykülerle güzel sözcüklerin de şifa verdiğini anlatıyor herkese...
“Bir, İki, Üç, Dört, Korkmuyorum!” Arka Kapak Yazısı
Bedeni sığırcık kuşları gibi uçuşan ama hiç dağılmayan bir sinek sürüsünden oluşan Sinek Adam... Bahçeleri, çiçekleri, taşları bile uyutan; Eyfel Kulesi’nin ucunu törpüleyen Uyku adındaki garip yaratık… Yardım isteyen ters dönmüş bir ateş böceği… Vapurdan inen yaşlı kadınların ağzındaki takma dişleri çalıp kaçan hırsızlar… İstanbul Oyuncak Müzesi’ndeki Rüya Kutusu… Öfkelendiğinde yüzü, şefi hastalanmış da o gün işe gelmemiş Yurttan Sesler Korosu’nun başıboş nağmelerine benzeyen Malatyalı Yusuf…Elinde yalnızlığını hissetmemek için yaptığı tahta bir güvercin tutan filozof Arhitas.
Bitmedi! Yalnızca kuralların nefes aldığı bir evde çocuğunun farkında bile olmayan duygusuz baba… Süpü adında, sinir ağı ören bir örümceği andıran tuhaf bir temizlik hastalığına yakalanmış, dili kiralık bir ağıza benzeyen anne.
Tek istediği, uyumak ve gözlüksüz bir dünyaya uyanabilmek olan küçük Zeynep... Anne babası ona sevgi göstersin diye her şeyini feda etmeye hazır. Zamansız adlı bir apartman ile ilk Türk tangosu Mazi onun belleğinde kapı komşusu.
Ayşe Dündar ilk romanı “Gökbilimcinin Salyangozu” ile açtığı parlak yolda, bu kez sözcüklere hayal kurduran bir kız çocuğuyla ilerliyor. Cebine itiş kakışla dolu Sirkeci’yi koyup vapura binen ve gerçekleri kurcalaya kurcalaya insanları birer gerçeküstü varlığa dönüştüren Zeynep ile.
Zaman zaman gotik bir havada ilerleyen, zaman zaman fantastik bir maceraya dönüşen “Bir, İki, Üç, Dört, Korkmuyorum!”, okuyanları hem kalbinden hem de aklından vurmaya hazır.
Ayşe Dündar
YORUMLAR