Afrin'de ilerleyen Türk Silahlı Kuvvetleri, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra tarihinin en büyük askeri harekatını gerçekleştiriyor.
Klişedir! ama doğrudur: 'Siyasi hedefi olmayan savaş maceradır.'
Ya da başka bir deyişle: 'Savaş generallere bırakılmayacak kadar ciddi bir olgudur.'
Afrin’le ilgili yazılıp-çizilenleri çok yakından takip ettim/ediyorum.
Açıkçası Kuzey Suriye’de oluşan siyasi yapının nasıl bir dünya görüşü yansıttığı yönünde yazılan- çizilen veya konuşulan kayda değer bir şey yok.
Askeri harekatı yapanın teorik altyapısı ile askeri harekata maruz kalan siyasi oluşumun teorik yapısı anlaşılmadan, pratikte askeri harekatın nasıl ve niçin yapıldığını anlamakta zorlanırız.
MURRAY BOOKCHIN’DEN ROJAVA’YA UZANAN YOL
Biraz akademik olacak ama...
Mr. Murray’i tanımadan Rojava’da YPG’nin oluşturduğu siyasi sistemi ve o sistemin uzantısı YPG silahlı gücünü anlamak zor.
YPG siyasi sisteminin teorik kurucu babası; 'Bookchin' isimli Amerikalı bir anarşisttir.
(1970'li yıllarda bugünkü terörist deyimiyle eşanlamlı olarak kullanılan "anarşist" deyimini, şiddetle siyasi mücadele yürüten "anarşist" anlamında kullanmadığımın altını çizmek isterim.)
Lenin’in yakın arkadaşı Bakunin’in şekillendirdiği ‘Merkezi otoriteye karşı olma’ duruşuna "anarşist" denirdi.
İşte bizim 1921 doğumlu Mr. Murray de o tür bir anarşistti.
Nihayetinde anarşistler başka bir merkezi otoriteyi (Politbüro) Rus Çar’ının otoritesiyle takas eden Bolşevikler’den ayrıldılar.
2006 senesinde vefat eden Mr. Murray de fanatik bir anti kapitalist olarak anarşist teoriden uzaklaştı ve kendini toplumsal ekoloji teorisine verdi.
Geliştirdiği ekoloji teorisinin siyasi alt yapısına da ‘Komunalizm’ (Komünizmle karışmasın) adını verdi.
MAHPUSHANE ÇEŞME’SİNDEN İÇİLEN FEYZ
Şimdilerde Maltepe Cezaevin’de yatan Enis Medya, Tower sırça köşkünden ahkam kesip "Hapishane mekteptir" mealinden bilmişlik taslardı.
İşin bir gerçek tarafı varmış: Abdullah Öcalan da İmralı’da geçirdiği zaman sürecinde okuyup yazmaya ve tıpkı Mr. Murray gibi Marksizm-Leninizm’i terk etmeye başladı.
Kendisini Murray’in öğrencisi olarak ilan eden Öcalan, Murray’e mektuplar yazdı. Murray’in sosyal ekoloji, yerel yönetim ve merkeziyetçilikten uzak duran görüşünü benimsedi.
Demokrasi ve konfederasyon kavramları ve bu görüşlerin takipçisi Kürtlerin benimsediği ‘Apoizm’ kavramları aslında Murray’den bire bir kopyalamış kavramlardır.
Murray’in ‘Merkezi otoriteye karşı durma’ leitmotifine sarılan Öcalan’a göre; söz konusu kavram, tarihin her döneminde başına buyruk olma özelliğini yansıtan Kürtlerin düşünce anlayışla örtüşüyor ve amiyane tabirle ‘cuk’ oturuyordu.
Öcalan, yerel yönetim kurulları, yerel idareler, yerel meclisler ve yerel yönetimlerle yerel demokrasi oluşturma denemelerine Kuzey Suriye’de başladı.
Bu noktada...
Kuzey Suriye, Öcalan’nın PKK üzerinden yürüttüğü silahlı mücadelenin alternatifi olarak siyasi ve sosyal mücadelenin laboratuarı oldu.
PKK’yla silahlı işbirliği içinde olan YPG’nin siyasi altyapısı ve sosyal omurgasını yukarıda açıklamaya çalıştığım Amerikalı eski anarşist ve sosyal ekoloji teorisinin kurucu babası Mr. Murray Bookchin’den ithal edilen teorilerle Kuzey Suriye’de oluşturulan siyasi yapı budur.
TSK’nın siyasi hedefi de oluşturulan ‘Komunalizm’ alt yapısını yıkmaktır.
Afrin harekatını ya da yapılacak başka askeri harekatları bu açıdan değerlendirirsek silahlı girişimin siyasi hedefini daha iyi anlayabiliriz.
Doğal olarak herkes savaşa karşı...
Ancak, içi doldurulmamış ‘Savaşa Hayır’ sloganları başka ideolojik hedeflere hizmet eder.
Önce siyasi oluşumu ve savaşın siyasi hedeflerini anlayalım, aydınlanalım, sonra ahkam keselim.
Tabii konunun bir de bonusu var:
Ekranlara çıkan bazı ‘balon kafalar’dan da böylelikle kurtulmuş oluruz.
Engin Civan / ABD / 31.01. 2018
YORUMLAR