EROL MARAŞLI

EROL MARAŞLI

Gazeteci -Yazar

Alparslan Türkeş'i tanımak

20 Temmuz 2020 - 23:51

Cumhuriyet Türkiye’sinin siyasi tarihine damgasını vuran liderler oldukça fazladır: kimisi yaşadığı dönemdeki olaylarla hatırlanır, kimisi yaptığı işler ve eserlerle anılır. Ancak Mustafa Kemal Atatürk/Paşa ve İsmet İnönü/Paşa’yı istisna kabul edersek, hakkında yazılan makaleler, günlük yazılar, kitaplar ve akademik çalışmalar bakımından en fazla eser verilen kişi; sanıyorum Alparslan Türkeş’tir.

19 Kasım 1960 günü “şan ve şerefle sürgüne gider gibi Devlet Müşaviri olarak Yeni Delhi’ye -Hindistan- giderken; kendi kendine “aksiyon…aksiyon…aksiyon” Türkeş beyin hayatı hep aksiyon içinde geçti.

Genç bir subayken Türkçülük hareketinin aksiyoneriydi… 

27 Mayıs 1960 ihtilâli sırasında Milli Birlik Komitesinin kurmay albayı; ihtilâlin de aksiyoneriydi…

13 Kasım 1960’ da Ondörtlerin aksiyoneriydi…

1966 yılında Türk Milliyetçiliğini aksiyon haline getiren O’ydu. Arkasından onu takip eden milyonlarca genç ile ülkesi için çok şeyler yaptılar…

Ülküsü; Türk’e hizmet etmek!

Son bağımsız Türk devletini “Çağlar üstünden atlatarak, muasır medeniyet seviyesine yükseltmek”ti.

Turan ellerindeki Türklerin esareti onun yürek acısıydı.“esir Türkler bir gün hürriyetlerine kavuşacak ve bağımsızlıklarını ilan edecekler” dediğinde ona gülenler; gün gelecek mosmor olacaklardı. O ülküsünün şahikasına ulaşmıştı.

Bunları niçin mi yazıyorum?

Davasının çilesini; genç yaşında on iki yıl Yusufiye’de /cezaevinde geçiren bir ülkücü.

İşte bu Oğuzhan Cengiz; “Başbuğunu” anlatan “Alparslan Türkeş/Başbuğ” Kitabını yayınladı.

Bilgeoğuz Yayınlarından çıkan kitap güzel bir baskı ile okuyucuya sunuluyor.

Genç yaşında 22 kitaba imza atan Oğuzhan Cengiz’e böyle bir eser verdiği için minnet duyulur.

Alparslan Türkeş hakkında çok kitap yazıldı, akademik çalışmalar yapıldı ve hâlâ yapılıyor.

Herkes dağarcığında olanları anlatarak, O’nu tanımayanlara, az tanıyanlara, sadece adını duyanlara ve haksız yere suçlayanlara tanıtmaya ve anlatmaya çalıştılar.

Ben de dört kitapta ‘O’nun yakın tarihimizdeki olaylardaki rollerinden de bahsetmiştim. Yazmaya çalıştığı iki romanın birincisinde 12 Eylül günlerindeki genç insanların cezaevi çilelerini ve yönetimin idaresini anlatan “Timsahın Gözyaşları”dır.

Ödül almıştı: yeniden yazıyorum.

İkincisi; “Yol Ayrımı”nda ise 1969 da Adana’da yapılan CKMP kongresinde başlayan zaman zaman nükseden, ülkücü hareket içindeki yol ayrımın anlatıyorum.

Üçüncü kitap ise “Türkeşli Yıllarımız” 1966 yılından 1996 yılına kadar giden adeta bir hatıralar albümü!

Oğuzhan Cengiz “Alparslan Türkeş/Başbuğ” kitabı ile, diyebilirim ki Türkeş’i en iyi ve kapsamlı anlatan bir kitap yazmış.

528 sayfa hacmindeki bu kitapta  siyaset yolunda rahmetli Türkeş’in hayatındaki birçok olaylara yer verdiği gibi, düşünceleri, yaşadıkları, verdiği siyasi kavgalar ve duymadığınız birçok konu ile işlenmiş bir kitap.

Titizlikle hazırlanan bu kitap mutlaka okunacak bir baş ucu kitabı.

Çünkü Alparslan Türkeş; salt Türkiye Cumhuriyeti içinde değil, Orta Asya’daki Türk devletleri, Azerbaycan, Irak ve Suriye’deki Türkmenler, Romanya, Kafkasya, Kırım, Kıbrıs, Bulgaristan, Balkan devletleri, Batı Trakya ve Ege adalarında yaşayan Türkler tarafından da, çok sevildi, Başbuğ olarak kabul edildi ve düşünceleri revaç buldu, kabul gördü.

Bu baş ucu kitabı; mutlaka okunmalı…

Hele kendisini ülkücü olarak kabul edenler için de bir borçtur ki; mutlaka yerine getirilmeli…

Oğuzhan Cengiz’i; böyle bir eseri bizlere kazandırdığı için şükran duymak lâzım.

Erol Maraşlı

YORUMLAR

  • 0 Yorum