EROL MARAŞLI

EROL MARAŞLI

Gazeteci -Yazar

Mahalli Seçimde İstanbul Faktörü…

16 Ekim 2018 - 21:11

2019 Mahalli seçimleri gündeme geldiğinde;  R.Tayyip Erdoğan, Kemal Kılçdaroğlu, Devlet Bahçeli’ nin “seçimlerde ittifak yapmayacaklarını” deklare etmelerinden kısa bir süre sonra, Bahçeli, “cumhur ittifakının” devam edeceğini söyleyerek, ittifaka yeşil ışık yakması üzerine Tayyip bey de aynı minvalde olaya yaklaştı.. Daha sonra da, Kılçdaroğlumillet sandıkta ittifak yapacak” dedi ama bu bir noktada da İYİ parti ile ittifaka kapı açtı. Meral hanım da buna sıcak baktığını söyledi. Yani bu seçim parti ittifaklarına gebe!

Zaman; rahmetli Süleyman Demirel’i haklı çıkardı: Demirel siyasette kararların kesin olmadığını tecrübeyle öğrendiğinden olacak ki;”Siyasette 24 saat uzun bir zamandır.” demişti. Yani 24 saatte kesin gibi algılanan çok kararların “değişebile ceğine” dikkat çekmişti.

Dediği çıktı: ilk başlarda liderlerin kurmay heyetindekiler şüphe uyandıracak laflar ettiler ise de, şimdiki noktaya gelmek zorunda kaldılar. Bu da gösteriyor ki; “Genel başkanlara rağmen, siyasi partilerin kurmaylarının söylediklerinin kıymet-i harbiyesi yoktur.

CHP’ye gelince; seçimlere daha baştan sancılı girdi: en büyük hatayı “erken kongre tartışmalarını” gündeme getirmeleriydi. Partililerini; birlik ve beraberlik içinde tutmak için çaba harcamak yerine, günlerce atışmalarını ve polemiklerini seyrettik. Seçime giderken olacak iş miydi? Ama oldu!

 31 Mart 2019 günü yapılacak mahalli/yerel seçimler; CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu için, genel başkan olduğu dönemden bu seçime kadar yapılmış seçimlerden daha önemli: nedeni ise CHP elindeki belediyeleri, özellikle de Büyükşehirleri kaybederse ne olur?

CHP’de şimdiye kadar görülmemiş bir deprem yaşanır ve Kemal bey seçimli bir kurultaya girmek zorunda kalabilir. Bu da o’nun için jübile olur. Aksi olur da bugünkünden fazla belediye ve özellikle İstanbul, Ankara ve Antalya Ak partinin elinden alınırsa CHP de güçlenir, Kemal bey de!

Hele İstanbul!

2014 yılında % 45,54 oy oranı ile 18 Büyükşehir’i kazanan Ak partinin elinden üç büyük kaleyi alması halinde bu kez deprem AK partide yaşanır. Tayyip bey; partiyi baştan aşağı değiştirir. Bir sonraki seçim de milletvekilleri de paylarına düşeni alırlar. Hele ki 18. Milyona yakın oy ile % 43 oy almış bir parti/ 2018 genel seçiminde de oy kaybettiği göz önüne alınırsa/ fatura ödeyenlerin sayısı az olmaz!

İstanbul için AK partide birçok aday adayı ile birlikte kulislerde dillendirilen adaylar da var. Tayyip bey hesap kitap adamıdır: şimdiden söyleyebilirim ki; onların hiç birisini aday yapmaz. 2018 seçimlerinden sonra adı bakanlıklar için geçenlerden şimdi köşede oturan onlarca kişi var?

İstanbul’da 2014 yılında, takriben % 48 oy almışken, cumhur ittifakında 50.68 lik alınan oy’dan MHP’nin 8,14 lük oy’u düşürürsek Ak Partinin aldığı oy 41,74 dür. Onun içindir ki; Kılıçdaroğlu’nun “İstanbul’u  alacağız” demesini hafife almamak lâzım.

2018 seçimlerinde Millet ittifakı%36.34 oranında oy aldı. Burada İYİ partinin % 8 katkısı yetmez. HDP’nin ise %12,52 lik oyu var. HDP seçmeni CHP’ye oy vermedikten sonra açılan makasın kapanması zor gibi.  2018 seçiminde CHP’li seçmenlerden bazılarının; HDP’yi baraj altından kurtarmak için onlara oy verdiği bir gerçektir. Bakalım CHP; ödünç oylarını geri alabilecek mi? Ancak, CHPİ; enflasyon, dövizin yükselmesi, son yaşanan dış politikadaki olaylar ve en önemlisi orta ve dar gelirli vatandaşın kriz karşısında eriyen cüzi ücreti karşısında, AK partiye oy veren belirli bir kesimin de  AK partiye verdikleri desteği çekmesi CHP’nin ekmeğine yağ sürecektir.

İstanbul’u alan Türkiye’yi alır” sözü boşuna söylenmiyor. İstanbul’u almak için ilçeleri de almak zorundalar. O ilçeler ki; her birinin seçmen sayısı birçok Anadolu’daki illerinkinden daha fazla.

Kazanmak için; CHP’nin bugün adı telaffuz edilenlerin dışında halkın oy verebileceği karizmatik, şaibesiz ve projesi olup da bunu iyi anlatabilecek bir aday bulmak zorundalar. Ayrıca bu da yetmez. Belediye meclisi listesine yazılacak isimlerin o ilçede sevilen ve toplumu sürükleyecek isimler olması şart. Teşkilatın ve adı adaylıklar için geçen, kendi adını ileri sürenlerin, küskünlüğü ve klikleri bertaraf edip günde en az 18 saat çalışmaları lâzım. Öyle ya iktidar avantajı olan Ak partiden belediyeyi almak kolay mı?

HDP ve İYİ partinin ise ittifak yapmaktan başka şansları yok!

MHP’nin de öyle! Zaten, Devlet bey de bunu bildiği için ittifakın devamını o yüzden istedi. Uzlaşma olmaz ise; elindeki Manisa, Adana, Mersin gibi büyük şehirleri kaybeder mi dersiniz?

EROL MARAŞLI 

YORUMLAR

  • 0 Yorum