Amma velakin “kargaşası” bitmedi.
Teknolojinin ve yetişmiş insan sayısının arttığı en primitif olaylara bile çok çabuklukla ve en doğrusuna ulaşılmasının olabildiği bir zamanda bir seçimi sonlandırılamamasının mümkün olmadığı; yarım ay’ı aşan bir zaman içinde kaos içinde debelenmenin adını isterseniz Kemal Tahir üstadın tasvir ettiği şekilde adını koyalım ortaya: madrabazlık…
O halde noktayı Alvin Toffler’in haklı ve yerindeki tespiti ile koyalım: “Geleceğin cahili okuma yazma bilmeyen değil de, bilgiye nasıl erişileceğini bilmeyendir” .
Kemal Tahir de “Aklınla bulamazsan, gördüğünden hiçbir şey anlamazsın!” diyor.
Eğer, bugün teknolojinin imkânları ile neticeye gidemiyorsan, sana söyleyecek sözüm yok! Ey, Osmanlıdan bu yana bir türlü adam edemediğimiz bürokrasimiz?
Öyleyse bunun adı madrabazlık değil de nedir?
Kemal Tahir üstadımız bu kelimeyi “Serbest Fırka”nın kuruluşu için kullanılmıştı. Kullanırken de, yanlış yere çekilmesin; aziz Atatürk’ü itham etmeyi aklının ucundan bile geçirmemişti…
Kemal Tahir bakalım ne diyor? “Her şeyi bozmak mevkiinde bulunan kudret ve kuvvet sahiplerinin (Yüce ve üzerindeki demir zırhı kıramadığımız bürokrasiyi kastediyor. Rahmetli Adnan Menderes bile bu kast’tan bizar olmuştu ki ‘Bürokratın şerrinden Allah beni korusun!’ demiştir.) verdikleri söz ve anlaşma için biricik güven ki, kendi vicdanları ve efkâr-ı umumiyedir. /kamuoyu-halk/ Bunun ikisinin de hiçe sayılabileceğini tasavvur edebilmek/Göz önüne getirme, hayal etme, zihinde canlandırma/ için ahlâktan aşağı bir insan olmak gelir… Aklınla bulamazsan, gördüğünden hiçbir şey anlamazsın… Görünürdeki olaylar, birbirini tutmaz, parça parça maskaralıktır… Bunları birbirine bağlamak için akıl ister, Ama yetmez. Sezgi ister. Sonra bunları birbirine katıp yoğurmak ister… Yoğurup yeni anlamlar çıkaracaksın!.. Öyle anlamlar ki, geçmişlerin karanlıklarını aydınlatacak… Günün en dolaşık düğümlerini çözecek… Geleceğe yol gösterecek…”
Geleceği iyi okumak içindir ki; ilahi emir “İkra/Oku” diyor.
Oku: Anayasa hukuku bilginleri Ord.Prof. Ali Fuat Başgil hocamızın “Demokrasi Yolunda, İlmin Işığında Günün Meseleleri, Hukukun Ana Meseleleri ve Müesseseleri” kitaplarını… Prof. Sami Selçuk’un ve daha birçok tarafsız hukuk bilginlerinin kitaplarını okuyun! Başgil hoca yazılarında ve kitaplarında sık sık Hürriyet Şairi Namık Kemal’in şu sözünüz yazardı: Müsademe-i efkârdan barika-i hakikat doğar. (Hakikatin şimşeği fikirlerin çatışmasından çıkar)”
Aklın yolu ortak akıldan geçer… Demokrasi ancak hukuk kuralları içinde uygulama şansı bulur. Ve Demokrasi uzlaşma ile mümkündür; bunun da yolu sivrilikleri törpülemektir ki; bu bir san’at dır!
Erol Maraşlı
YORUMLAR