Yeni Tip Koronavirüs (Covid-19) Pandemisi sağlık, ekonomik ve sosyal anlamda tüm insanlığı etkilemektedir.
Bu durum devletlerin ve milletlerin birlikte hareket etmesinin yolunu açmaktadır. Çünkü küresel bir salgını ancak ve ancak küresel birliktelikle savuşturulabileceği anlaşılmıştır.
Bu bağlamda devletler ve şirketler ekonomik anlamda birbirleriyle swap anlaşmaları yapmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti ve Çin Halk Cumhuriyeti pandemi sürecini daha az hasarla atlatabilmek amacıyla karşılıklı swap anlaşması yaptı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) yaptığı açıklamada:
“TCMB ile Çin Halk Cumhuriyeti Merkez Bankası arasında 2019 yılında yenilenen swap (para takası) anlaşması çerçevesinde Çin Yuanı (CNY) fonlamasının ilk kullandırımları 18 Haziran 2020 tarihinde yapılmıştır.
Bu sayede ilgili bankalar aracılığı ile çeşitli sektörlerdeki Türk şirketleri, Çin’den ithalatlarını CNY cinsinden ödeme yaparak gerçekleştirmiştir” denilmektedir.
Swap, dalgalanma riskinden koruyor;
Swap anlaşması ile iki ülke faiz ödemelerini ve para birimlerini karşılıklı olarak değiştirdiler. 18 Haziran tarihi itibariyle Türk şirketleri CNY ile işlem yapabilecektir.
Yine sabit faiz ile veya değişken faiz ile borçlanan iki taraf şirketler faiz ödemelerini birbirleriyle değiştirebileceklerdir.
Böylece şirketler, döviz kurları ve faiz oranlarındaki dalgalanmaların yarattığı riskten kaçınmış olacaklardır.
Ligarba Group Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Karslı'nın yapılan Swap anlaşması hakkında açıklamaları bu konuda önem arz ediyor.
Çin ile ticaret Türkiye’yi dünyanın üretim üssü yapıyor;
Türkiye’nin Çin ile yaptığı swap anlaşmasının, özellikle 2002 sonrası gelişen Türk-Çin dostluğunun bir sonucu olarak doğduğunu söyleyebiliriz.
Türkiye’nin coğrafi konumu ve barındırdığı genç nüfus ile bölgenin lider devleti olma özelliği, Çin’in Türkiye’ye yatırımlarını artırmaktadır.
Türkiye dünyanın üretim üssü olma konumunu güçlendirirken, Çin’in büyüyen ekonomisinden yararlanmaya devam edecektir.
Kuşak ve Yol İnisiyatifi swap anlaşması ile güçlenmiş olacak;
Türkiye ile Çin arasında yapılan swap anlaşması iki ülke arasındaki ilişkileri daha da geliştireceği aşikardır.
Başlangıçtaki ekonomik ilişkiler ticari, turistik ve sosyal ilişkileri de güçlü bir şekilde etkileyecektir. Önümüzdeki yıllarda zaten başlamış olan Bir Kuşak Bir Yol İnisiyatifinde, Türkiye’nin konumu daha da belirgin hale gelecektir.
Özellikle ihracat açısından avantajlar sağlayacak olan bu anlaşma Türk işadamları için önemli bir fırsat durumundadır.
Türk yatırımcıları her alanda Çin’e yatırım veya Çin’den yatırım kazanmak için birbirleriyle yarışacaklardır.
Aynı şekilde Çinli iş insanları da Türkiye’de yatırıma öncelik vereceklerdir. Karşılıklı yapılan yatırımlar 2020 yılı başında nefesimizi kesen Covid-19 durgunluğunu kısa sürede sona erdirecektir.
YORUMLAR