HASAN ESER

HASAN ESER

mahalligundem.com Genel Yayın Yönetmeni

Bahoz Erdal'ın da...

14 Temmuz 2016 - 00:23

Hasan Eser / 14 Temmuz 2016 - Televizyonu açmak,  gazeteleri elime almak istemiyorum son günlerde…

‘Bahoz Erdal’ kod adlı ‘Fehman Hüseyin’ öldürüldü mü, öldürülmedi mi?’ girizgâhı ile başlayan haberleri görmekten artık istifra edesim geliyor.

İktidara yakın gazeteler üzerine basa basa ilan ederken, Hükümet sözcüleri ise bu zatın kesin öldürüldüğünü teyit edemiyor.  

Numan Kurtulmuş’un ifadesiyle; teyide muhtaç bir haberin henüz kesinleşmeden Devlet’in haber ajansı üzerinden servis edilmesine hala bir mana yükleyebilmiş değilim. 

Devlet erkânı farkında mı bilmiyorum ama üç beş çapulcunun hamisi, kanı bozuk bir adamın günlerdir farkında olmadan reklamı yapılıyor medya eliyle…

O zatın vasıflarına vurgu yaparak,  bilerek ya da bilmeyerek o’nu satır aralarında öven köşe yazarlarımız bile var. 

Yapmayın etmeyin, şu hainleri gündemde tutmayın. Evet, belki de bu satırları kaleme almakla ben bile  hata yapıyor olabilirim. Lakin, konuları lastik gibi uzatmayı seven medyamız sayesinde o kadar doldum ki, yazmasaydım çatlardım herhalde.

Neyse diyelim ki günlerdir gündemi meşgul eden bu haber doğru olmuş olsun!

İnsan, ‘1999’da PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan’ı yakaladık da ne oldu?’ diye sormadan edemiyor değil mi?

Evet, her ne kadar asılmaması sonradan sevincimizi kursağımızda bıraksa da, Öcalan'ın yakalanması Türk halkına moral verdi, dolayısıyla dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'e büyük prim getirdi ve şehit ailelerinin bir nebzede olsa yüreğini soğuttu. İşte hepsi bu kadar.

Nihayetinde it üremeye, kervan da yürümeye devam etti.

Bunun içindir ki terörle mücadele noktasında itin kökünü tamamen kurutmadıktan sonra, lokal başarılar üzerinden sevinmek gurur verici olsa da yetersiz. 

Yoksa bugün Bahoz Erdal gider, onun yerine bilmem ne Erdal gelir. Değişen sadece isimler olur.

Öte yandan malumunuz olduğu üzere; Bahoz’un öldürülme haberiyle birlikte birbirinden farklı yorumlar da beraberinde geldi.

Türlü türlü senaryolar üretenler oldu.

Bahoz’un örgüt içinde liderlik çekişmelerine kurban gittiğinden tutunda,  miladını doldurduğu için terörü destekleyen mega devletler tarafından tasfiye edildiği yönde kehanetlerde bulunanlar bile oldu.

Elbet bu yorumlar üzerinden bilinçaltına verilmek istenen mesaj şu oldu: “Teröre karşı  tüm hatlarıyla mücadele eden hükümetin ‘Bahoz’ olayında dahli yoktur. Olamaz, olmamalıdır”

Böyle düşünenlerin zihninde; Öcalan’ın yakalanması örneği halen hafızalarındaki tazeliğini koruyor.

Zira ekonomi, kalkınma ve gelişim üzerinden vuramadıkları hükümeti eleştirebildikleri tek nokta terörken,  Türkiye’nin teröre karşı verdiği mücadelede başarılı olmasından endişe ediyorlar. 

Çünkü bu zihniyete sahip olanlara  göre AK Parti’yi devirmenin tek yolu; Türkiye’nin terör karşısında olası başarısızlığı…

Kendi adıma ne yalan  söyleyeyim Öcalan’ın Ecevit’e kazandırdığı primden yola çıkarak; AK Parti iktidarının benzer bir yönteme başvurduğunu hiç aklıma getirmedim.

Ama…

Başına taş düşse iktidardan bilen bir kısım muhalefet, bu ve buna benzer konuları kendi cenahlarına oy devşirmek adına yorumlamakta oldukça mahir.

Bazen nasıl bir cendere içinde yaşadığımızı düşünüyorum?

Sadece ‘Tayyip gitsin’ düşüncesiyle PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP’ye en ufak bir vicdan azabı duymadan oy verebilenler.

Yıllardır ülkemizin güzelim ormanlarını küle çeviren PKK'lıları cici ve çevreci göstermek için ‘dağda izmaritleri bile yere atmıyorlar’ şeklinde haber yapabilen sözde gazeteciler.

Diyarbakır'da hendek kazarak barikat kuran teröristlere ‘arkadaşlar’ diye hitap eden bir siyasi parti lideri... 

Milliyetçi, Atatürkçü geçinip Gezi Parkı gibi ayaklanmalarda PKK’lılar ile omuz omuza hareket edebilen sözde aydınlar.

Ve PKK’nın lider kadrosundan birinin öldürülmesine (doğru ya da yalan) sevinmek yerine, bunun bile altında bir çapanoğlu arayarak bu konu üzerinden siyaset yapmaya çalışanlar var benim güzel ülkemde…

Ee kendi içimizdekilerin tutumu böyleyken, Avrupa devletlerinin ortak parlamentosunda terör örgütü üyelerine yönelik fotoğraf sergisi açılmasına şaşırmamalıyız! Öyle değil mi?

YORUMLAR

  • 0 Yorum