HASAN ESER

HASAN ESER

mahalligundem.com Genel Yayın Yönetmeni

CHP o kadar sağa kaydı ki, o partiler solda kaldı

05 Haziran 2018 - 14:10

Eskiden AK Parti gündemi belirler, CHP de gündemin peşine takılırdı. 

Bir süredir Muharrem İnce gündemi belirliyor; AK Parti de gündemin peşine takılıyor.

Siyaset arenasında yaşanan bu son gelişmeleri... 

İYİ Parti hareketinin önünü kesmek, olası bir 2'nci tur ihtimali için Muharrem İnce'nin önünü açmak ya da seçimleri yeniden sağ-sol denklemine oturtmak adına atılmış adımlar olarak değerlendirebilir miyiz? Bilmiyorum!

Bergama/Ayaskent eski Belediye Başkanı Hasan Gürsel Altuğ, geçenlerde kişisel sosyal medya hesabından esprili bir paylaşımda bulundu. Sayın Altuğ, paylaşımında şöyle diyor: "Malum medya Muharrem İnce 2'nci tura kalsın diye uğraşırken, bir bakmışlar İnce işi 1'inci turda bitirmiş" 

İşin latifesi bir yana, sayın Erdoğan'ın da sürekli kendisini hedef almasıyla...

Rüzgarı ardına alan Muharrem İnce potaya girdi ve olumlu bir hava yakaladı.

Tabii bu süreçte İnce'nin ezber bozan siyaset anlayışı da etkili oldu.

İnce'nin yükselişi, bir zamanlar fırtınalar estiren Karaoğlan efsanesine benzetiliyor. 

Muharrem İnce hareketinden ikinci bir Ecevit mucizesi mi çıkar. Yoksa, kitleleri meydanlara toplayan, kalabalıkları coşturan, en çok alkışlanan, ama bu başarısını bir türlü sandığa yansıtamayan Osman Bölükbaşı gibi mi tarihe geçer, bunu zaman gösterecek elbet. 

Şimdi biraz da ayrıntılara bakalım. 

İnce'yi destekleyenler, göğüslerini gere gere oylarını İnce'ye vereceklerini söylüyor. 

Erdoğan'ı destekleyenler, büyük bir gururla "Oyumuz Reis'e" diye haykırıyor. 

Ama...

Akşener'i destekleyenlerin büyük bir çoğunluğu ise sadece tebessüm etmekle yetiniyor! 

Sebebini anlatmaya lüzum yok! Arif olan anlar! 

Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimin favori adayı olabilir. 

Muharrem İnce, seçimin en iddialı adayı olabilir. 

Ancak güçlü bir ihtimal var ki, bu seçimin sürprizi de Meral Akşener olabilir. 

Öyle ki, Akşener'in  seçim stratejisini sessiz çoğunluğun desteğini almak,  kararsızları etkilemek ve uzun yıllardır (mevcut  partileri beğenmedikleri için) oy kullanmayanları sandığa çekmek üzerine kurduğunu düşünüyorum. 

Bu hesap tutarsa...

 Meral Akşener, televizyon ekranlarından, gazete köşelerinden ve sosyal medya üzerinden ahkam kesen bazı büyük düşünürlerimizi ters köşeye yatırmış olur. 

Öte yandan kıymetli ağbim Hasan Gürsel Altuğ'un dediği gibi, İnce kazara birinci turda seçilir mi bilmiyorum, ama Erdoğan'ın seçim rekabetini ısrarla ve itinayla sağ-sol çekişmesi üzerine çerçevelemek istiyormuş gibi  bir izlenim verdiğini söyleyebiliriz. 

Ki, eski anekdotlar  üzerinden CHP'yi eleştirmesiyle beraber  söylemlerinde sürekli İnce'yi işaret ediyor olması, AK Partili seçmen üzerinde  'tek rakibimiz İnce' algısını oluşturuyor. Ve bu emareler yukarıda bahsettiğimiz tezi destekliyor. 

Peki, sayın Erdoğan doğru bir strateji mi izliyor?

Her ne kadar istisnaları olsa da Türkiye'nin değişmez denklemidir: Yüzde 70 sağ, yüzde 30 sol. 

İddiam o ki, olası bir 2'nci turda, sağ-sol çerçevesine oturtulan bir seçim, sayın Erdoğan'ın zaferiyle sonuçlanır. 

Sayın  İnce de bu gerçeğin farkında ki, seçim kampanyasını klasik bir CHP adayı gibi değil de, merkez sağ geleneğinden gelen bir siyasetçi gibi yürütüyor. Yakasından CHP rozetini de çıkarmasını da göz ardı etmemek lazım. 

Zira, CHP bir süredir biraz da sayın Kılıçdaroğlu'nun politikalarıyla o kadar çok sağa kaydı ki, Temel Karamollaoğlu ve Meral Akşener gibi liderlerin temsil ettiği sağ partilerin solda kaldığı yönünde ortak görüş belirtenler yok değil. 

Ancak...

Muharrem İnce'nin kriterleri her ne kadar sağ seçmenle homojenlik gösteriyor olsa da...

Ya da Kemal Kılıçdaroğlu'nun politikaları, CHP'yi her ne kadar  sol parti kimliğinden uzaklaştırmış olsa da...

CHP, özellikle Anadolu seçmeni nezdinde beklediği karşılığı göremiyor. Başlı başına bir araştırma konusu olan nedenlerini, çerçevesi sınırlı bir köşe yazında anlatmak mümkün değil.  

Fakat her şeyi  tek cümleyle özetlemek gerekirse...

Türkiye'de yüzde 30'luk sol seçmeni konsolide etmekten öteye gidemeyen CHP, bu misyonuyla  sağ iktidarları sürdürülebilir kılan yegane güçtür. Yani toplumda CHP antipatisi  olmasaydı, Türkiye'de sağ iktidarlar bu kadar uzun soluklu olamazdı. 

Son olarak...

Bülent Ecevit acaba niçin CHP'ye geri dönmek istemedi? Ki sonradan DSP'yi Türkiye'nin birinci partisi olarak iktidara taşıdı. 

Erdal İnönü, acaba niçin SHP'nin CHP'ye değil de, CHP'nin SHP`ye katılması gerektiğini savundu?

NOT: Daha önce de yazdım, Muharrem İnce bugün CHP'nin değil de sağ bir partinin adayı olsaydı, sandıktan tulum çıkardı. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum