HASAN ESER

HASAN ESER

mahalligundem.com Genel Yayın Yönetmeni

CHP'li belediyelerde "metal yorgunluğu" yok mu?

06 Ekim 2017 - 02:34

Başarı hedefini başkalarının başarısızlığı üzerine kurgulayan anlayış her daim kaybetmeye mahkumdur.

Politika ve proje üretmek yerine, laf üretmeyi tercih eden bu zevatın yol haritası:

"Rakibim (ülkemizin bekasına gözetmeksizin) telafisi mümkün olmayan hatalar yapsın. Birbirine düşsünler, çekişsinler, hizip yaşasınlar, bölünsünler ve yok olsunlar." yönünde midir?

Bilemem! Ama tespitim o ki, böyle düşünenlerin en büyük destekçisi, bazı kaşalot kalemler olsa gerek. 

Bu kalemlerin işi-gücü AK Parti'den kopan ya da pamuk ipliğine  bağlı olan isimleri gaza getirmeye çalışmak...

Bunların bir zaman yere-göğe sığdıramadıkları Erkan Mumcu ve Abdüllatif Şener gibi isimlerin 'yeni oluşum' denemeleri fiyaskoyla sonuçlanınca...

Saray entrikalarını aratmayan yönlendirmelerine epey bir ara vermiştiler.

Ne var ki önce Abdullah Gül, sonra da Ahmet Davutoğlu ile yeniden umut tazelediler.

Hayrünnisa Gül'ün başörtüsünü işaret ederek Gül'ün Cumhurbaşkanı olmasına itiraz edenler,  367 garabetini çıkaranlar, "O benim Cumhurbaşkanım değil" diyenler...

Abdullah Gül'ün görev süresinin bitmesiyle birlikte; bir anda Abdullah Gül'ün en büyük destekçisi olmuştular.

Yine Ahmet Davutoğlu'nu "Kukla başbakan" olmakla itham edenler, daha sonra Davutoğlu'nun da avukatlığına soyunmamış mı idi!

Lakin ne yaptılarsa olmadı. AK Parti'yi içeriden yıkma girişimleri her seferinde boşa çıktı.

Aradıkları ikbali içeride bulamayınca, rotayı yeniden dışarıya çevirdiler.

Meral Akşener isminde yoğunlaştılar. Önce MHP'nin başına geçirmek istediler. Fakat Devlet Bahçeli engelini aşamadılar.

Şimdilerde de bir "Yeni Parti" türküsü tutturmuşlar gidiyorlar. Ne partiymiş arkadaş, bir türlü kuramadılar gitti.

Bu arada...

Ortada ciddi bir tuhaflık söz konusu, yani daha önce Kürt Milliyetçisi  Selahattin Demirtaş'ı parlatmaya çalışan kalemlerin, son dönemde Türk Milliyetçisi  Meral Akşener'e övgüler dizelediğini gözlüyorum.

Neyse asıl konuya gelelim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "metal yorgunluğu" tespitiyle başlayan süreçle birlikte AK Parti saflarında vuku bulan değişim hareketi birilerini yine ciddi bir şekilde umutlandırmış olmalı.

Ne yalan söyleyeyim, Kadir Topbaş'ın hatta Melih Gökçek'in AK Parti'ye oy vermeyenler nezdinde bu kadar çok sevildiklerini bilmiyordum!

Evet, Davutoğlu ve Gül'ü dert edinenler, şimdi de AK Parti'nin belediye başkanlarını dert edinmekle meşguller. 

Yakında bu konu için de yürürlerse hiç şaşırmam!

Velhasılı, AK Parti'nin aile içindeki derdi, birilerini fena halde gerdi. 

Halbuki, durumdan vazife çıkarmak yerine, ders çıkarmaları gerekirdi.

AK Parti, 2019 için kendi kadrolarını revize ederken...  

Yarım asırdır iktidar yüzü göremeyenler ise, kendilerini sorgulama gereği duymuyorlar.

"Acaba biz nerede yanlış yapıyoruz?" diye sormuyorlar.

Karşıt görüşte olmama rağmen, "CHP neden iktidar olamıyor?" diye çok defa kendime sormuş, yanıtlar aramışımdır. 

Ve her konuda olduğu gibi, yine kendimden ve yaşadığım şehirden yola çıktığımı söyleyebilirim. 

Öncelikle şunu not düşmemde fayda var:

Yeni tanıştığım insanlar, AK Parti'ye oy verdiğimi öğrenince, adeta şok geçiriyorlar. 

(Foça'daki mevcut AK Parti İlçe Başkanı Kadir Özgirgin'i samimi bulmadığım için 2011, 2014 ve 2015 Haziran seçimlerinde, tercihimi MHP'den yana kullandığımı inkar edemem) 

"Nasıl olur, inanılmaz!" demekten kendilerini alamıyorlar.

Aslında bir nevi haklı da sayılırlar.

Tamam!  liberal-demokrat bir ailenin mensubuyum ama  muhafazakar-milli görüş kökenli değilim.

Kaldı ki, benim gibi (ANAP-Doğruyol) merkez sağ kökenli bir çok insanın  son dönemde (İzmir'de) CHP'ye oy verdiği gerçek!  

Peki mezkur seçmen neden CHP'ye oy veriyor?

Çünkü ideolojik fanatizmin etkisindeler. Bir de uzun yıllar yerel iktidarda kalmanın  avantajıyla kadrolaşma ve çıkar ilişkileri var elbet. (ayrı konu)

Şimdi soruyu tersten soralım: Ben ve benim gibi düşünenler niçin CHP'yi tercih etmiyor?

Kısaca cevaplamak gerekirse: İzmir'deki belediye hizmetlerinin yetersizliği ve yönetim şekli.  

Peki, AK Parti'ye niçin oy veriyorum?

Dindar oldukları için mi? Hayır! (herkesin inancı kendini bağlar)

Sadece ve sadece "hizmet" ettikleri için. 

Bakınız, burası önemli: "Siyaset yerelde başlar" vecizesi öyle tesadüfen söylenmiş bir söz değildir.

Zira, AK Parti'nin temelinde, ilk defa 1994'te yerel yönetimlerde iktidara gelen Refah Partili belediyelerin başarısı gizlidir. 

Demem o ki, CHP, yerel yönetimlerde başarısızlık noktasında başarısını sürdürdüğü sürece sittim sene iktidar olamayacaktır.

Çünkü, CHP'nin Anadolu'ya referans olarak gösterdiği İzmir'in durumu ortadır.

Bunun içindir ki...

CHP, 2019 genel seçimlerinin provası niteliğinde olan yerel seçimler öncesinde,  (Eskişehir hariç) tüm yerel kadrolarını yenilemelidir.

Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ ve Menemen Belediye Başkanı  Tahir Şahin gibi koltuğa kök salmış  ya da  Sema Pekdaş - Hüseyin Mutlu Akpınar gibi  tepeden inme  aday gösterilmiş isimler İzmir'de CHP'ye bir seçim daha kazandırabilir ama merkezi iktidara taşımaz!

Öyle ki, CHP'nin çok sayıda Yılmaz Büyükerşen, Mustafa Sarıgül gibi efsane isimlere ihtiyacı var.

Ha! "Bizde adaylığın şartları bellidir" derseniz, özür dilemekle birlikte tüm bu anlattıklarımı dikkate almayın derim. 

Sözün özü, ortada bir metal yorgunluğu varsa, o da başta İzmir olmak üzere CHP'nin tüm yerel kadrolarındadır. 

Gerçek CHP'lilerin Sayın Kılıçdaroğlu'ndan  beklentisi de bu yönde bir değişimden yanadır.

Amma velakin...   

-Kemal Kılıçdaroğlu'nun böyle bir değişime gücü yeter mi?

-Mutlak başarı uğruna (tıpkı Erdoğan gibi) bu yönde radikal kararlar alabilir mi?

-İBB Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun "Benim dediğim olmazsa istifa ederim" restine yine boyun eğer mi?

Sözlerimi noktalarken naçizane fikrimi söylüyorum: sayın Kemal Kılıçdaroğlu, kendi koltuğunu sağlama almak adına gösterdiği cesaretin 10'da birini yerel yönetimlerde gösterse CHP ihya olur.

Günün sözü: Merkezi iktidara giden yol, iktidarın anahtarı niteliğinde olan  belediyelerden geçer.

Hasan Eser / 06 Ekim 2017 

YORUMLAR

  • 0 Yorum