HASAN ESER

HASAN ESER

mahalligundem.com Genel Yayın Yönetmeni

Davul Zurna İle Açılır, İcra İle Kapanır

20 Ekim 2016 - 02:48

Hasan Eser / 20 Ekim 2016 -  Uzun zamandır gözlemliyorum da bir işletme yılda en az iki defa iş ya da sahip değiştiriyor.
 
Türkiye’de küçük esnaflık bitti, ama toplumun inadı, ısrarı ve umudu bitmedi.
 
İğneden ipliğe hemen her şeyin satıldığı AVM’ler, her köşe başında mantar gibi türeyen süper marketler, birbirinden ünlü fast food zincirleri ve internet mağazaları üzerinden yapılan online alışveriş küçük esnafın sonunu getirdi.
 
Atadan dededen 40 yıllık esnaflar bile ticaretin artık tekelleştiğini belirterek inzivaya çekiliyor.

Hal böyleyken…
 
Miras, birikim veya emekli ikramiyesi üzerinden eline üç kuruş para geçen bazı insanlar gözünü hemen esnaflığa dikiyor.
 
Dükkân açmak, iş kurmak, ticaret yapmak herkesin hakkı-ki ticarete atılıp başarılı olanlar da var elbet-

Lakin istisnalar kaideyi bozmuyor.
 
Elindeki tüm birikimi büyük umutlar bağlayarak ticarete yatıranlar, çok geçmeden hayal kırıklığına uğruyor. Çünkü evdeki hesap çarşıya uymuyor.
 
Göz açıp kapayıncaya kadar dükkân kirası, işçi maaşı, muhasebeci ücreti, Bağ-kur primi, elektrik, su ve vergi gibi zorunlu ödemeler kapıya dayanıyor.
 
Zarardan yol yakınken dönenler,  esnaflık macerasını en az kayıpla atlatıyor.
 
Umuda kapılıp direnenler, yani dükkânını kapatmak ya da devretmekte geç kalanlar ise daha sonra yıllarca dükkândan kalan borçlarını ödemek zorunda kalıyor.
 
‘Adresimiz belli olsun’ , ‘kendi kendini çevirsin’ , ‘harçlığımız çıksın’ , ‘Hanım evde oturacağına çalışsın’ ve ‘Bizim amacımız meşgale’ gibi tamamen safiyane duygularla açılan dükkânlar insanların hayatını bir anda alt üst edebiliyor.
 
Esnaflık tecrübesi olmadığı halde dükkân açmayı kafasına koyan herhangi birine bunları söylediğinize şöyle diyor:  Ben yine de bir kere şansımı denemek istiyorum.
 
Vay anam vay!  İş şansa, kadere, talihe kaldıysa…
 
O zaman dükkân açmaya ne gerek var? Eğer havaya saçacak kadar paranız çoksa; gidin Kıbrıs’a, yükleyin sermayeyi kediye…
 
Şaka bir yana…
 
-Dükkân açtığınız muhitte çevreniz yeteri kadar geniş değilse…
 
-İşletmenizi ön plana çıkaracak farkındalıklarınız yoksa…
 
- Ticarete kredi çekerek, yani borçlanarak girdiyseniz…
 
-En az beş yıl dayanacak ekonomik gücünüz yoksa…
 
-Birden fazla adam çalıştırmak zorundaysanız…
 
-Kira gideriniz yüksekse…
 
-Yeteri kadar ticari deneyiminiz yoksa…
 
-İnsan ilişkileri güçlü, güler yüzlü ve son derece sabırlı bir insan değilseniz…  
 
Kusura bakmayın, dost acı söyler: er ya da geç BATARSINIZ.  

YORUMLAR

  • 0 Yorum