Köhnemiş, miadını doldurmuş ve artık ihtiyaca cevap veremeyecek duruma gelmiş isale hattı yüzünden, Foça iki gündür su sıkıntısı çekiyor.
Haliyle duruma tepki gösterenler de var; kendince avukatlığa soyunanlar da...
Evvelâ şunu belirtelim ki, bu satırları kaleme almaktaki amacım konu üzerinden birilerini yermek ya da övmek değildir.
İzninizle, neden sonuç ilişkisi düzleminde, naçizane bir durum tespiti/değerlendirmesi yapmaya çalışacağım.
Her şeyden önce gerçek olan şu ki, Türkiye'nin Batı'ya açılan penceresinde, 2019'un Foça'sında, üstelik yazın sıcağında, hem bayram tatili hem turizm sezonunda; tam iki gündür sular akmıyor!
Varın yerleşik halkın, esnafın ve bayram tatili tercihini Foça'dan yana kullanan misafirlerimizin nasıl sıkıntı çektiğini siz düşünün.
İşte bu gerçeğin ışığında hareket edenler de haklı olarak (ki vatandaş her zaman haklıdır) özellikle sosyal medya üzerinden tozu dumana katıyorlar.
Tabii burada önemli olan kişilerin niyeti. Zira susuzluktan dolayı mağduriyet yaşayanların ortaya koyduğu tepkilere hak vermemek mümkün değil.
Ama durumdan vazife çıkarmak adına, yani ilçemizde yaşanan olumsuzluğu fırsat bilip vurun abalıya misali, bağcıyı dövmekte kararlı olanları da görmüyor değiliz.
Sosyal medyada yapılan yorumlara birkaç örnek vermek gerekirse...
CHP'li Foça Belediyesi eski Meclis Üyesi Cenk Bakırlı, "Sorulacak soru varsa eski müteahhide sorulur; enkaz kaldırana değil. Ömrü biten boru patlak verir" demiş, kişisel sayfasında...
Yani şunu demek istiyor: "Fatih Gürbüz'ü niçin taşlıyorsunuz? Öncesinde üç dönem üst üste koltukta oturan Gökhan Demirağ'ı unutmayın!"
Peki sevgili Bakırlı'ya ne cevap gelse beğenirsiniz?
"Sen o eski müteahhidin meclis üyesi, hatta vekili değil miydin?"
Alın size 'Çok Güzel Hareketler 3!'
Bu ve buna benzer polemiklerden her zaman büyük keyif almışımdır.
Burada asıl sıkıntımız tatlı-sert atışmalara şahit olmamız değil, yukarıda da belirttiğim gibi, krizi fırsata çevirmeye çalışan bazı fırsatçıların, üstelik işi hakaret boyutuna taşıyarak Fatih Gürbüz aleyhine kamuoyu oluşturmaya çalışması...
Şimdi sırayla gidelim.
Foça'da iki gündür vuku bulan su sıkıntısının müsebbibi Foça Belediyesi değil, 15 yıldır Foça halkından su kullanım bedeli ve vergi toplayan İZSU, yani İzmir Büyükşehir Belediyesidir.
Daha göreve başlayanı iki ay olan, çiçeği burnunda başkanımız Fatih Gürbüz'ü bu konu üzerinden eleştirmek vebaldir.
Ancak İZSU'nun sorumlu olması da eski başkanımız Gökhan Demirağ'ı temize çıkarmaya yetmeyebilir.
Neden?
Nedeni şu: Hem üç dönem üst üste İzmir'i yöneten Aziz Kocaoğlu'nun manevi oğlu olduğunuzu söyleyeceksiniz, hem de iki karışlık isale hattını yeniletecek kadar hatırınız olmayacak, öyle mi?
Gelelim bir bardak suda fırtına koparanlara...
30 yıldır Foça'yı, 20 yıldır İzmir'i kesintisiz yöneten CHP'nin belediyeciliğine yönelik eleştirilere hak vermemek elde değil.
Foça'daki su sıkıntısı atıfta bulunarak yapılan mizahi ve metaforik paylaşımlara tebessüm etmemek de elde değil.
Ne var ki eleştiri adı altında yapılan hakaretvari paylaşımlara da sinirlenmemek elde değil.
Başkanlığının daha ilk günlerinde bir sürü sorunu kucağında bulan Fatih Gürbüz, iki gündür kendini paralıyor; bir şeyler yapmak için adeta çırpınıyor.
Soruna bir nebze de olsa geçici bir çözüm getirmek adına Foça'nın dört bir tarafına tankerler ile su dağıtıyor.
Ama teşekkür edileceği yerde, klişe yorumlar havalarda uçuşuyor: "CHP, Foça'yı İstanbul'un eski günlerine döndürdü"
Yalan mı? Kesinlikle doğru! Ama... Konuyu kişiselleştirmek suretiyle, Fatih Gürbüz'ü günah keçisi gibi hedef tahtasına oturtmak da biraz fazla olmuyor mu be canlar?
Ha! İlle de bir sorumlu arıyorsanız, mesela, "Çok sevecen, çok babacan, çok iyi adam..." diyerek, üç dönem üst üste oy verdiğiniz sayın Aziz Kocaoğlu'ndan sorabilirsiniz yaşanan sıkıntının hesabını.
Ayrıca...
Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, şu anda ciddi bir sınavdan geçiyor. Medya, tanıtım, pr vs işleriyle uğraşan ve hayatlarını genelde CHP'li belediyelere fatura keserek idame eden bazı isimler; tıpkı bugünlerde olduğu gibi, yakaladıkları her fırsatta Gürbüz'ün üzerine gideceklerdir. Nedenini anlatmama gerek yok herhalde?
Lakin benim tanıdığım Fatih Gürbüz, tüyü bitmemiş yetimin hakkını peşkeş çekmez, kimseye beytülmaldan hak etmediği parayı ödemez! Ve o sınavı hiç kimseye taviz vermeden geçeceğine olan inancım da tamdır.
Son olarak...
Foça'da muhalefet eski tas eski hamam kaldığı yerden devam ediyor.
Memlekette iki gündür sular akmıyor. Vatandaş burnundan soluyor.
İlginçtir! AK Parti Foça İlçe Başkanı İrfan Çalışkan'ın ağzını bıçak açmıyor.
Vatandaş adına çıkıp da iki kelam etmiyor.
Foça halkı susuzlukla boğuşurken, sayın İrfan Çalışkan, Kapadokya tatilinden zeplin selfiesi paylaşıyor.
İstanbul adayı Binali Yıldırım da iki tane fazla oy alacağım diye Türkiye'nin Doğu şehirlerini arşınlayadursun.
Neyse ki, CHP'li Foça Belediyesi ile uyum içinde çalışmadığı için bazı partilileri tarafından pek sevilmeyen AK Parti Foça eski Teşkilat Başkanı Hasan Çakır meydanı boş bırakmıyor.
Ne mi diyor?
"AK Parti hükümeti, 2009 yılında İzmir'i susuz bırakmamak için 106 km uzaklıktaki Gördes Barajı'ndan 2 Metre çapında devasa borularla 508 Milyon TL harcayarak İzmir'e yılda 59 milyon metreküp ve 50 yıl su sıkıntısı çekmeyeceği içme suyunu getirdi" diyor.
Daha ne desin Allah aşkına?
Sayın Recep Tayyip Erdoğan, parti teşkilatlarında mücahitler yerine müteahhitlere görev vermeye devam ettiği sürece, daha nice 31 Mart vakalarıyla karşılaşması kaçınılmaz olur.
NOT 1: MHP adına; "Su kesintisi ve yaşanılan mağduriyet siyasi malzeme konusu yapılmamalıdır" açıklamasını yapan Osman Mert'e saygı duyuyorum. Nihayetinde mensubu olduğu partinin grup kararına uymak zorunda.
NOT 2: Ümit Milli adlı vatandaş 'taharet yapacak su bulamıyorum' diye yakınmış sosyal medyada. Halbuki oturduğu evin 50 metre önünde koskoca Ege Denizi var. Yahu Ümit kardeş, iki günlüğüne tuzlu suyla yapıversen taharetini, incilerin mi dökülür?
Günün sözü: "Dün dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım!" (Mevlana C. Rumi)
YORUMLAR