Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylemlerine genelde itibar etmem!
Lakin "Adalet" kavramına yönelik konuşmalarına bazen hak vermiyor da değilim!..
Daha önce bir köşe yazımda samimi olduğumuzu düşündüğüm bir arkadaşım için "dalkavuk" yazdım diye hapis cezası aldım.
Kanunun kestiği parmak acımaz-ki hak ettim, kimsenin kimseye hakaret edemeyeceğini birkez daha öğrenmiş oldum-
Şimdi...
Herkese eşit mesafede olan yasalar hiç kimsenin gözünün yaşına bakmazken...
Sosyal medyada yazdıklarından dolayı çok sayıda insan tutuklanırken...
Nasıl oluyor da, yaklaşık bir yıldır Foça'dan yükselen çığlığı hiç kimse duymuyor?
Evet, Foça'da Recep Tayyip Erdoğan'ı temsil eden eski ve yeni ilçe başkanı için ciddi iddialar ortaya atılıyor.
Hani iddia sahipleri de yabancı değil, AK Parti'nin Foça'da bayraktarlığını yapmış isimler.
Sosyal medya hesaplarından yazıyorlar, yetmiyor muhtelif basın organlarına beyanatlar veriyorlar.
Ve yazılıp-çizilenler öyle yenilir yutulur cinsten olmadığı gibi açıklığa kavuşturulmaya muhtaç!..
Fakat ağır iddialara maruz kalan AK Parti'nin eski ve yeni ilçe başkanı söz konusu iddiaları duymazlıktan geliyor.
Üstelik eski İlçe başkanı Kadir Özgirgin'in mesleği Avukat..
Bir zaman DSP İlçe Başkanı Köksal Gider ile bir röportaj yapmıştım, Köksal Gider'in "Ben de Ergenekoncuyum" ifadesini çalıştığım gazeteye manşet atınca kendimi Adliye'de buldum.
Kadir Bey'in tarafımıza açtığı davadan dolayı 2 yıl mahkemeden eve gelemedim.
Tuhaftır! Köksal Gider'in "Ben de Ergenekoncuyum" söyleminin ısrarla ardını arayan Kadir Bey, kendisine isnat edilen iddialar karşısında sessiz kalma hakkını kullanıyor.
Hadi isim de verelim, iddia sahiplerinden biri de AK Parti Foça eski Teşkilat Başkanı Hasan Çakır.
Kendisine soruyorum: Sayın Çakır, haklı olup olmadığınızı bilemem! Ancak bu şekilde partinize zarar vermiş olmuyor musunuz?
Verdiği yanıtı aynen aktarıyorum: "Ben yanlış bir şey yapmıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız, 'ne biliyorsanız söyleyin, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır' demedi mi? Ben de sayın Cumhurbaşkanımızın sözünü emir telakki ediyorum. Bildiklerimi anlatıyorum. Daha önce de Teşkilat Başkanı sıfatıyla partimin üst kademelerine bu konuda rapor verdim ama geri dönen olmadı. Tabii ki ben de partime zarar vermek istemem, ama sesimizi duyurmak için bazı şeyleri ulu orta söylemeye mecbur kalıyorum."
Uzatmayalım...
Ben ne hakim, ne savcı ne de avukatım.
Ben sadece naçizane bir gazeteciyim.
Konuyu sürekli tek taraflı dinlediğim için olsa gerek yorum yapmakta zorlandığımı da belirtmeliyim.
Fakat mezkur iddiaların Foça kamuoyunda artık kabak tadı verdiği aşikar.
Bunun içindir ki, AK Parti'nin eski ve yeni ilçe başkanından ortak bir basın toplantısı düzenleyerek mezkur iddiaları açıklığa kavuşturmaları gerektiğine inanıyorum.
Ha! AK Parti Foça İlçe ya da İzmir İl Başkanlığı bu konuda sessizliğini korumaya devam ederse...
Yetkili makamların bu konuya el atması ya da iddia sahiplerinin yetkili makamlara yazılı başvuruda bulunmasının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum.
YORUMLAR