Hasan Eser / 17 Kasım 2016 -
1980’li yıllarda…
Foça’da kasap dükkânı işleten rahmetli babam Recep Eser, bir dönem Foça Belediye Meclis Üyeliği görevinde bulunmuştu.
O dönemin merkezi iktidarı Anavatan Partisi’ydi, Foça Belediyesi de ANAP’lıydı.
ANAP Genel Başkanı ve dönemin Başbakanı olan merhum Turgut Özal, İzmir ziyaretleri kapsamında birkaç kez Foça’ya da gelmişti.
Eee kolay mı, küçücük ilçeye koskoca Başbakan geliyordu.
Hiç unutmuyorum!
Turgut Özal ne zaman Foça’ya gelse, rahmetli babam şehrin girişinde en irisinden bir tosunu yere yatırıp kesiyordu.
Turgut Özal, ‘Durun yahu kesmeyin, bağışladım’ diyordu, ama dinleyen kim!
Bu arada dikkatinizi çekerim, babamın tosunu kurban ettiğini değil, kestiğini söyledim.
Zira rahmetli Özal da tosunun kurban edildiğini sanıyordu.
Hâlbuki tosun kesildikten sonra dağıtılmadığı gibi, satışa sunulmak üzere bizim kasap dükkânına gidiyordu.
O zamanlar çocuğum ve yadırgıyorum bu durumu-ki kesilen tosunun dağıtılmaması yıllarca eleştiri konusu olmuştu-
Aradan yıllar geçti ve ben babama, ‘O tosunu neden dağıtmadınız?’ diye sordum.
Ah çekerek şöyle yanıt verdi:
“O dönem Belediye’nin öyle bir Tosun’u kurban etmeye gücü de yoktu, yetkisi de…
Ancak bizim derdimiz Başvekili Foça’da görkemli bir şekilde ağırlamak ve kendisinden Foça adına bir şeyler koparabilmekti.
Kaldı ki etkili de olmuştu.
Lakin biz bunu kimseye anlatamadık, yarım kilo etin peşine düşenler kıyameti kopardı, gerçi hoş, et peşine düşenlerin ET’e ihtiyacı olsa yüreğim gam yemeyecek.
Varsın birileri sahtekârlık yaptığımızı söylesin, yaptıysak da memleketimizin ikbali için yaptık.”
Yine aynı dönemde…
Mimar Süleyman Yenişehirli, ANAP’ın Foça İlçe Başkanıdır.
Foça o yıllarda 2 bin civarında seçmeni olan köy niteliğinde bir ilçe…
Süleyman Yenişehirli ağabeyimizin de kurnazlıkta babamdan geri kalır yanı yok!
Turgut Özal’ın yine bir İzmir ziyaretinde…
Süleyman Ağabey, kocaman bir pankart yaptırıyor.
Üzerinde şöyle yazıyor: “Sayın Başbakanımız İzmir’e Hoş geldiniz! ANAP Foça İlçe Teşkilatı”
Ama...
Laf aramızda pankarttan kimsenin haberi yok!
Süleyman Ağabey, arkadaşlarından birini yanına aldığı gibi soluğu hava limanında alıyor.
Uzatmayalım…
Süleyman Ağabey, Başbakanı karşılamaya gelen kalabalığın içine karışıyor.
… Ve Başbakan kapıdan göründüğü gibi kalabalığın önünde pankartı açıyor.
Amaç: ardındaki kalabalığı sanki Foça’dan gelmişler gibi göstermek!
Peki…
Süleyman Yenişehirli’nin kendisine dair bir beklentisi var mı?
Tanıyanlar iyi bilir.
Tıpkı babam gibi makam mevkide gözü olmayan Süleyman ağabeyin, hiçbir şeye ihtiyacı da yoktur.
Tek dertleri vardır: Foça
Tek idealleri vardır, Foça’ya bir şeyler kazandırmak.
Yani ‘Her şey Foça İçin’ sloganına sözde değil, özde sahip çıkmak!
Şimdi...
Foça’nın 1980’li yıllarında hal böyleyken, günümüzde durum nedir?
Tek bir cümle ile ifade edeyim:
AK Parti hükümetine, Başbakana ve Cumhurbaşkanına kin güdenlerle kol kola giren bir Foça Belediye Başkanı…
Yahu CHP’li olabilirsin ama sen belediye başkanısın!
Belediye Başkanı olduğun gün rozetini çıkarıp, herkesi kucaklamalı ve Foça’nın menfaati için ne gerekiyorsa onu yapmalısın.
Haa sen genel siyaseti yerele taşırsan, 2005 yılından bugüne gayri faal durumda olan ve atıl duruma düşen, eski Fransız Tatil Köyü'nü yeniden turizme kazandırma başarısını gösteremediğin gibi Foça’nın hiçbir yarasına da merhem olamazsın.
Sen en fazla, “Cumhuriyet’i kurtarmak istiyorsanız bana oy verin” siyasetini yaparsın!
Kaldı ki ‘gitti gidiyor’ diye edebiyatını yaptığınız o Cumhuriyet’in kurtuluşu; Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ’a, İBB Başkanı Aziz Kocaoğlu’na veya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na kaldıysa, vay O Cumhuriyet’in haline…
YORUMLAR