HASAN ESER

HASAN ESER

mahalligundem.com Genel Yayın Yönetmeni

Gökhan Demirağ adamın dibidir

06 Eylül 2018 - 02:13

Yemin ederim ironi yapmıyorum. Aslında gerçekten düzgün adamdır Gökhan Demirağ. 

Sabah gazetesinin duayen yazarı Hıncal Uluç, "Fikir ayrılığı, yaşamın güzelliğidir. Tartışmak da keyfi.. Her dediğine "He" diyenler, tarihte maaşlı kişilerdi. "Palyaço" idi mesleki adları..." demişti bir yazısında.

Ben de düşünsel/politik farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğuna inanlardanım.

Üç dönemdir Foça Belediye Başkanlığı görevinde bulunan kadim dostum, sevgili arkadaşım, kıymetli hemşerim Gökhan Demirağ ile uzun zamandır fikir ayrılığı yaşadığımızı Foça'da bilmeyen yoktur.

Dost meclislerinde ne zaman konusu açılsa bana hep şunu sorarlar: "Gökhan Başkan sana hiç kızmıyor mu, darılmıyor mu, üzerine gelmiyor mu, dava açmıyor mu?"

Belki inanmayacaksınız ama bu konularda  gerçekten demokrat bir siyasetçidir kendisi. Hatta atadan, dededen demokrattır. (Neyse şimdilik inmeyelim o kadar derine

Biliyor musunuz, ben gazetecilik serüvenimde ilk plaketimi 2007 yılında Gökhan Demirağ'ın elinden aldım. Bir belediye başkanı kendisini eleştirine plaket verir mi? Gökhan Başkan verir!

Gökhan Başkan başka gazetecilere nasıl davranıyor bilemem! Ama şunu itiraf etmeliyim ki, benim nezdimde siyasetçi/gazeteci ilişkisine  olan bakışı azami müsamahadır.

Tıpkı karikatürünün yapılmasını olgun karşılayan efsane siyasetçiler gibi, Gökhan Demirağ da eleştirilere göğüs germe konusunda kale gibidir.

Haa! Siz yazar-çizersiniz o yine bildiğini okur!

Zaten Mimar Metin Öngünşen'in meclis toplantılarında söylediklerini ve bu fakirin yerel gazetede yazdıklarını düşmanlık olarak algılamak yerine, o eleştirilerden ders çıkarmayı deneseydi bugün her şey daha farklı olurdu. En basit örneğiyle, partisi içinde kendisine yarım düzine rakip çıkmazdı.

Halbuki biz kediye fareyi gösterendik. Fakat kendisi eleştirilerden  istifade etmek yerine, iltifatların büyüsüne kapıldı.

Yüzüne gülüp arkasından kuyusunu kazanları alıp baş tacı yaparken...

Metin Öngünşen ile Hasan Eser'in (CHP'li Foçalılar nezdinde) 'istenmeyen adam' ilan edilmelerine sessiz kaldı.

Aleni bir şekilde çıkıp şunu diyemedi: "Metin Bey bizim ağbimizdir, Hasan da kardeşimiz! Beni bıkmadan, usanmadan eleştirdikleri için kendilerine minnettarım. Partimiz veya belediyemiz içinden kim bu isimlere saygısızlık yaparsa karşısında beni bulur."

Peki, ne yaptı? Mesela 2009 CHP mitinginde meydanı dolduran binlerce insana bizi hedef gösterdi.

"İşte efendim Foça'da 46 sayıdır benim aleyhimde çıkan bir gazete var; yok efendim bizi bakanlığa şikayet eden bir meclis üyesi var..."  (kayıtlar sabit)

Peki, tüm bu olanlara rağmen; mezkur konuda hiç mi olumlu bir tarafı yok? Tabii ki var!

İlginçtir! Ki bunu daha önce de itiraf etmiştim. Eleştiri noktasında zaman zaman kantarın topuzunu kaçırdığımız halde, Gökhan Başkan bana bir kez olsun dava açmamıştır. 

Hatta ben kendisine bir keresinde dava açtım, ne var ki utandığım için bir süre sonra davayı geri çektim.

Çünkü dedesi Koreli Nurettin ile dedem Kasap Hasan dosttu.

Rahmetli babası Erineri Demirağ ile babam Recep Eser dosttu.

Biz de beraber büyüdük sayılırız iyi mi?

Aynen şöyle demiştim kendi kendime: "Biz ne ara böyle olduk!.."

Turşu suyundan olabilir mi acaba. Sirkeyle mi güzel olur; yoksa limonla mı?

Tabii ki latife yapıyorum ama  zamanı gelince asıl hikayeyi en ince ayrıntısına kadar anlatacağım.

Uzatmayalım.

"Sezar'ın hakkı Sezar'a" diyerek hakkını da teslim edelim. 

Aynı dünya görüşüne sahip ve aynı çizgide olduğum  bazı dava  arkadaşlarım(!) sayesinde ben bir zamanlar Adliye'den eve gelemiyordum. Yani o süreçte "Gökhan Başkan'ın yerinde o sözde dava  arkadaşlarım(!) olsaydı, acaba ne olurdu?" sorusunun cevabını şuan düşünmek bile istemiyorum.

Bu bağlamda... 

Eleştiriye olan tahammülünden, düşünce ve ifade özgürlüğüne olan saygından, ve mizaha olan hoşgörülü yaklaşımından dolayı sana bir kez daha teşekkür ediyorum sayın Demirağ. 

Son olarak...

Türkiye'nin hemen her yerinde olduğu gibi, Foça'da da kraldan fazla kralcılara rastlamak mümkün!

Adam belediyede çalışıyor ve  Foça Belediyesi'ne karşı aidiyet duygusu hissediyor.

Gökhan Demirağ'ı savunmayı kendi kendine görev addediyor. Her kim başkan hakkında olumsuz bir söylemde bulunursa o kişiye derhal kin besliyor. Gördüğü yerde dik dik bakıyor.

İyi be güzel kardeşim de Kurtlar Vadisi Foça'yı mı çekiyoruz?

Sen baksana işine, gücüne, ekmeğine.

Maalesef bazı insanlar sanıyor ki, biz Gökhan Demirağ ile kan davalıyız. Yahu biz karşılaştığımız her yerde dostluğumuzdan taviz vermeyen, hatta yeri geldiğinde şakalaşan insanlarız.

Evet, ben Gökhan Demirağ'ın Foça Belediyesi'ni ve kenti yönetme şeklini tasvip etmiyorum. Öte yandan dünya görüşlerimiz de farklıdır. Ancak bu demek değildir ki biz düşmanız. Kaldı ki, yarın öbür gün başkan değiştiğinde, o birileri yeni başkanın gözüne girmeye çalışırken,  benim Gökhan Demirağ ile olan dostluğum halen aynı samimiyette devam ediyor olacak!

Şimdi soruyorum:

Bundan 15 yıl önce siyasi arenada önü açık, istikbal vaat eden aslan gibi delikanlıyı, bugün kendi partisi içinde tartışılır hale getirenler  biz miyiz, yoksa her şeyi kendisine dikensiz gül bahçesi gibi gösteren bazı şakşakçıları mı?

YORUMLAR

  • 0 Yorum