Foça CHP'de başa güreşen bazı isimler, tutumlu babanın hovarda çocuklarını anımsatıyor.
Dile kolay! Foça'da 30 yıldır süregelen bir iktidar var.
Bu iktidar, bu günlere kendiliğinden gelmedi.
1989'da ANAP'ın ve dönemin belediye başkanı olan şahsın en güçlü olduğu dönemde, Foça Belediyesi'ni SHP/CHP'ye adeta söke söke kazandıran Nihat Dirim ve arkadaşları bedeller ödedi.
Düşünün! İzmir halkının Doğru Yol Partisi'ne oy verdiği yıllardan bahsediyoruz.
O dönem "Eğer bize oy vermezseniz, AK Parti gelir..." diyerek, korkular üzerinden oy devşirme şansı da yoktu.
Foça'daki 30 yıllık iktidarın temelinde çimentosu ve büyük emeği olan o ekipte (şimdiki gibi) 'sen-ben' yoktu, 'biz' vardı.
Çünkü yerel seçimler CHP için bıçak sırtı geçiyor ve birkaç oy fark ile kazanılıyordu.
Her yerel seçimde merkez sağ partinin adayı favori gösteriliyordu.
Daha sandığa girmeden zafer kutlamalarına erken başlayan sağcılar, kampanya süresince cümbüş yaparken...
Birlik-beraberlik içinde aidiyet duygusuyla hareket eden CHP'liler de kapı kapı dolaşıp vatandaştan oy istiyordu.
Foça'da şimdilerde sağa çeken CHP'nin ne ara böyle olduğunu varın siz düşünün.
Bunları neden anlatıyorum...
İlk satırda belirttiğim gibi, Foça CHP'de "miras" sorunu var.
Öyle görünüyor ki, paylaşımda sorun yaşayan mirasçılar; sorunu izale-i şuyu yoluyla çözmekte kararlılar.
Foça'da birileri, CHP'deki aday adayı fazlalığını "demokrasinin güzelliği" yahut "CHP'nin Foça'da ne kadar güçlü olduğunun yansıması" şeklinde ifadeler üzerinden pazarlamaya çalışıyor.
Ama sokaktaki vatandaş onlar gibi düşünmüyor. Mevcut tablo, "Foça'da CHP şirazeden çıkmış! Mal bulmuş mağribi gibi, önüne gelen aday adayı oluyor" şeklinde yorumlanıyor.
Gelelim, konunun en hassas olduğu noktaya...
Gerçekten ne oldu da Foça'da CHP'den bu kadar çok aday çıktı?
Öncelikle şunu belirtmek isterim: Foça Belediyesi'ni üç dönem üst üste partisine/CHP'ye kazandıran Gökhan Demirağ'ın yerinde olsaydım, karşıma bir düzine aday çıkartılmasını hakaret kabul eder; derhal istifa ederdim.
Tabii, krizi fırsata çevirmeye çalışmıyorsa...
Yani şunu demek istiyorum: Siyasetin doğası gereği, aday adaylarının çoğalması mevcudun yerini sağlamlaştırır. Ki, böyle durumlarda, belirleyici konumda olan merci, tercihini kerhen de olsa mevcuttan yana kullanmak zorunda kalır. Misal, İzmir'de de CHP son dakikada Aziz Kocaoğlu'nu yeniden aday gösterirse şaşırmam!
Toparlamak gerekirse...
"Foça'da CHP'den ceketi koysak seçilir" ve/veya "Gökhan Demirağ çok yıprandı, o'nu bu dönem aday yapmazlar!" algısı Foça CHP'de aday enflasyonuna yol açtı.
Ne var ki, bu iki tespit de tam bir paradoks!
Öyle ki, "ceketi koysak seçilir" dediğiniz Foça'da, 2004 yerel seçimlerini 9 oy fark ile kazandınız.
Sahillerde esen CHP rüzgarıyla kazanılan 2009 yerel seçimlerine bir itirazım yok!
Ancak...
Son 2014 yerel seçimlerinde, 19 bin seçmenin 6700'ünün oyunu alarak, seçimi azınlık oyuyla kazandığınızı da hatırlatmak isterim.
Son olarak...
Bir de Gökhan Demirağ karşıtlığı üzerinden umut olmaya çalışanlar var.
Özellikle parti içindeki rakiplerinin, çıraklık, kalfalık ve ustalık döneminden sonra bilgelik dönemine evrilen Gökhan Demirağ'ı biraz fazla hafife aldıklarını düşünüyorum.
Nitekim bir zamanlar elinden tutarak top sahasından çıkarıp getirdiğiniz ve 'genç-dinamik-yakışıklı' diye vitrine çıkadığınız Gökhan Demirağ, artık dünkü çocuk değil.
Teşbihte hata olmazmış, geride kalan 15 yılda 40 baharın otunu yedi Gökhan Demirağ.
Demem o ki, örtülü muhalefet ile ayağı kaydırılmaya çalışılan Gökhan Demirağ, öyle sanıldığı gibi kolay lokma değil.
Bana göre, Gökhan Demirağ'ı ekarte etmenin bir tek yolu var. O da izlediği yolu izlemek!
Evet, Gökhan Demirağ bulunduğu makama Foça halkının desteğiyle gelmiştir; ama aynı makamı/iktidarını Foçalıların tepkisine rağmen CHP genel merkezinin desteğiyle konsolide etmiştir.
Demem o ki, topyekün Foça halkının desteğini de alsanız, genel merkezin desteğini alamadıktan sonra aday olamazsınız.
Çünkü, genel merkez kimi aday gösterirse göstersin, aydın, demokrat, eğitimli, entellektüel ve oyu dağdaki çobandan üstün olan (!) Foça halkının (tıpkı Ekmelleddin vakasında olduğu gibi) yine tıpış tıpış CHP'ye oy vereceği aşikar.
Sanırım biraz moral bozucu bir yazı oldu; ama ne yapalım-ki bu devi siz yarattınız-
NOT: Kaderin cilvesi olsa gerek, geçmişte Gökhan Demirağ için yazdıklarımdan dolayı bana hakaret edenler, şimdi beni gördüklerinde başlarını öne eğiyorlar.
YORUMLAR