Hasan Eser / 26 Haziran 2017
Bayraklı’da, Bornova’da, Karşıyaka’da, Menemen’de, Foça’da…
Hülasa birkaç ilçe hariç olmak üzere İzmir’in neredeyse genelinde...
Kent siyasetinde iktidar var, muhalefet yok!
Bilal Doğan ile Hüsnü Boztepe haricinde kimsenin ağzını bıçak açmıyor.
Hoş gerçi her ikisi de bu tabloya göre; yel değirmenlerine karşı savaşıyor.
Öyle ki kalabalıklar içinde yalnız kalmış gibiler.
‘Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil’ diyen Fuzuli misali…
Bilal Doğan, İzmir’in acı gerçeklerini tokat gibi vuruyor yüzlere.
Ama…
Yavuz lider Aziz Kocaoğlu, eleştiriler karşısında zeytinyağı gibi üste çıkma konusunda pek mahir davranıyor.
Eleştirilere ilişkin net cevaplar vermek yerine; içine ideoloji sosu serpiştirilmiş ifadeler kullanıyor.
Biraz da agresif tavırlar takındı mı, zaman zaman baş gösteren muhalefet fırtınası bu sayede hasarsız geçiştirilmiş oluyor.
***
İzmir’de AK Parti İlçe Başkanları’nın yapamadığı muhalefeti Hüsnü Boztepe tek başına yapıyor.
Mesela...
Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’a yönelik ciddi ve önemli söylemlerde bulunuyor.
Sezar’ın hakkını Sezar’a verelim.
Aziz Kocaoğlu, hiç olmazsa eleştirileri dikkate alıyor, cevap veriyor.
İlçe Belediye Başkanları ise, adeta üç maymunu oynuyor.
Kendilerine yöneltilen eleştiriler, bir kulaklarından bile girmiyor.
Haklılar! Zira hiç birinin bir daha seçim kazanamama gibi bir endişeleri yok!
Doğru! Görev sürelerini taş üstüne taş koymadan, amiyane tabirle laylay lomla geçirseler de, İzmir halkı için sorun teşkil etmiyor.
Arada sırada ‘Nutuk’ dağıtıp, biraz da “İzmir’in dağlarında çiçekler açmaya devam edecek” şeklinde haykırdılar mı, geriye kalanın hiçbir önemi kalmıyor.
Hal böyle olunca…
CHP çatısı altında olduktan sonra kazanmaları her daim garanti olan belediye başkanları da, muhalefetin ne söylediğini önemsemiyor, duymuyor ya da duymak istemiyor.
Pekiyi, ‘belediye başkanları dikkate almıyor’ diye, halkın İzmir’de muhalefet görevini verdiği; AK Partili yöneticiler suskunluğa suskunlukla mı karşılık vermeliler?
Tabii ki hayır! Aksine muhalefetin dozunu daha da artırmalılar.
Hangi AK Partili ile konuşsam, Türkiye’de muhalefetin olmadığından yakınıyor.
Kabulümdür! Türkiye’de muhalefet yok! Peki ya İzmir’de var mı?
Bakın haklı ya da haksız, doğru ya da yanlış, merkezi iktidarı hedefine alan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, yüzlerce kilometre yol yürüyerek tepkisini ortaya koyuyor.
İzmir’deki yerel iktidarın muhalifleri ise CHP’li başkanlarla güzel güzel geçinmenin keyfini sürüyor.
Bir keresinde AK Parti Foça İlçe Başkanı Kadir Özgirgin’e “Neden muhalefet yapmıyorsunuz?” diye sormuştum.
Şöyle demişti: “Bize yukarıdan gelen talimat bu yönde. Biz aldığımız talimat doğrultusunda; AK Parti’nin yaptığı güzel işleri anlatıyoruz sadece”
‘Yukarısı’ derken Tanrı’yı kastetmiş olamaz.
Ancak benim bildiğim ve “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan da böyle bir talimat vermez?
Neyse bu ‘yukarısı’ mevzunu bilahare işleriz.
Bugüne kadar en az 99 defa yazmışımdır. Bu da yüz olsun!
AK Parti İzmir’deki teşkilatlarının kapısına kilit vursun, oy oranını en az yüzde 10 artırır.
Çünkü teşkilatlarda görev alan bazı isimler, halk nezdinde karşılık bulmuyor.
Teşkilatlarda tepki çeken bazı isimlere inat, birçok insan ya sandığa gitmiyor, ya da tercihini başka partiden yana kullanmak durumunda kalıyor.
Demem o ki, İzmir’deki durum, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi; metal yorgunluğundan kaynaklı olamaz.
İzmir’deki AK Parti teşkilatları, “küçük olsun bizim olsun” mantığıyla yönetiliyormuş gibi bir izlenim uyandırıyor.
Kendilerini güçlü kılan merkezi iktidarın devamını nasıl olsa Sayın Erdoğan bireysel gayretiyle bir şekilde temin ediyor.
Zira “İzmir’i her zaman CHP kazanır” algısı bilinç altlarına kabartma harflerle kazınmış bir kere.
O zaman vakit harcamaya, yorulmaya ve CHP’li başkanlarla kötü olmaya ne gerek var, öyle değil mi?
Toparlamak gerekirse…
AK Parti'de tüm teşkilatların yenileneceği söyleniyor.
İzmir’deki muhalefet eksikliğinden yakınan bir vatandaş olarak, olası değişimden umutlu muyum?
Zinhar değilim! Çünkü AK Parti İzmir’de bugüne kadar gelen hep gideni arattı.
Sözün özü: Allah bugünleri de aratmasın!
YORUMLAR