Hasan ESER / 21 Kasım 2016 - İstanbul’un Kartal İlçesi’nde “Teslim olmayacağız” sloganıyla düzenlenen miting ülke gündemine oturdu.
Mitingde, kendini ‘Atatürkçü’ addedenler tarafından sallanan Atatürk bayrakları ile Teröristbaşı Abdullah Öcalan posterlerinin yan yana dalgalandırılması tepkileri de beraberinde getirdi.
İzmir hariç olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından tepkiler yükseldi.
Vatandaş, Atatürk posterleri ile terör örgütü flamalarını aynı karede buluşturan mitinge sosyal medya üzerinden tepkisini dile getirirken…
Yerel seçimlerde Bayrak, Cumhuriyet ve Atatürk gibi toplumun ortak değerleri üzerinden siyaset yapan İzmir’in kahir ekseriyeti skandal mitingi görmezden gelmeyi tercih etti.
Yerel seçimler öncesinde benden, ‘Vatan, Cumhuriyet, Bayrak, Atatürk elden gidiyor’ diyerek, partilerine oy isteyen bazı İzmirli hemşerilerime; ‘Kartal mitingi hakkında ne düşünüyorsunuz?’ diye sorduğumda…
Sanki hep bir ağızdan sözleşmişler gibi hemen hepsinin ağzından “Sen boş ver şimdi CHP’nin mitinge destek vermesini, bu tecavüz meselesi ne olacak?” yanıtını aldım.
Yapılan bir yanlışı başka bir yanlışla örtmeye çalışmak en hafif tabiriyle: pişkinliktir!
Bu arada yeri gelmişken…
Söz konusu mitingde objektiflere yansıyan ve tepkilere yol açan manzara bir ilk değil.
2012 yılında İzmir’in Aliağa ilçesinde düzenlenen ‘Termik Santrallere Hayır’ mitinginde de Türk Bayrakları ile Atatürk Posterleri, terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı olduğu iddia edilen bir partinin flamalarıyla birlikte dalgalandırılmıştı.
Ancak…
İzmir medyamız Aliağa’da ortaya çıkan o manzarayı görmezden gelmişti.
Konuya ilişkin bilgi ve fotoğrafları tüm basın kuruluşlarına servis etmiştim, ama Alfapress Medya Grubu hariç hiçbir basın kuruluşu haberime yer vermemişti.
Maalesef Türk medyasının olaylara yaklaşımı konjonktürel gelişmeler düzleminde şekilleniyor.
Yani 4 yıl önce Aliağa’da sıradan bir görüntü olarak algılanan manzara, bugün skandal olarak değerlendirilebiliyor.
Ayrıca…
CHP’nin son dönemde HDP ile birlikte anılmasını şaşkınlıkla karşılayanları da anlamakta güçlük çekiyorum.
Öyle ki…
-Bugün vücuda gelen birliktelik ilk defamı gerçekleşiyor?
-Kürt siyasetinin temsilcileri ile ittifak yaparak, onlara TBMM çatısı altında ilk defa meşru siyaset yapma fırsatını sağlayan acaba kimlerdi? (1991)
-Güneydoğuda hendek kazan teröristleri hangi Parti’nin Genel Başkanı ‘Arkadaş’ olarak niteledi?
-Kendisini kaçıran teröristleri, ‘Çok iyi çocuklar’ diye öven hangi Parti’nin milletvekiliydi?
-Hakkâri’de yaptığı mitingde; Türk Bayrağı açma cesaretini gösteremeyen hangi partiydi?
-Daha önce şürekâsıyla birlikte Diyarbakır’a giderek Osman Baydemir’i yerinde ziyaret eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu hangi Parti’ye mensup?
Haa ben şimdi bunları söyledim diye, birileri yine YAPILANI başkalarının YAPTIĞI ile örtme çabasına düşecek ve şöyle diyecektir: “Ama AKP’de çözüm sürecinde onlarla birlikte hareket etmişti”
El-cevap:
Artı-eksi niteliğinde olduğunuz bir başka siyasi Parti’nin başarısızlıkla tecelli bulan politikası, sizin politikanızı temize çıkarıyor ve bu yüreğinizi soğutmaya yetiyorsa, böyle devam ediniz.
Kaldı ki takdir, naçizane düşüncelerini benim gibi yazıya dökenlerin değil, ‘Atatürk’ün Partisi’ diyerek, CHP’ye toz kondurmayanlarındır.
YORUMLAR