Hasan Eser / 13 Ekim 2016 - Gücün yanında yer almayı alışkanlık haline getirenler, güç el değiştirdiğinde aynı gücün altında kalabiliyor.
Bunun son örneği de 15 Temmuz kanlı darbe sürecinde yaşandı, yaşanmaya devam ediyor.
Siz, devlet üzerindeki gücünden faydalanmak adına sırtınızı cemaat görünümlü bir terör örgütüne yaslayın…
Devletin içine sinsice sızan bir terör örgütü eliyle, devletin gücünü kullanarak başkalarının geleceğini çalın, makam mertebe sahibi olun, zenginliğinize zenginlik katın, yani her naneyi yiyin…
Sonra keser dönüp sapı da bir tarafınıza kısmet olduğunda; ortaya çıkıp mağdur edebiyatı yapın!
Kusura bakmayın ama yemezler!
Hem ne demişler; ‘Hamama giren terler.’
Başınıza gelenleri vatana ihanet etmeden önce düşünecektiniz!
Size şuan da az bile yapılıyor.
Siz, bakmayın Atatürk’ün koltuğunda oturan Kemal Kılıçdaroğlu’nun mağduriyet savunuculuğu yaptığına…
Vallahi Atatürk hayatta olsaydı, bu işe bulaşanların tamamını İstiklal Mahkemeleri üzerinden darağacına gönderirdi.
Öyle ki, söz konusu vatana ihanet olduğunda, ihanet eden kişi en yakın arkadaşlarından biri dahi olsa, yine de affetmezdi, benim büyük Atam…
Hülasa FetÖCÜ’ler yatsın kalksın dua etsinler ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan süreci tamamen hukuk çerçevesinde yönetiyor, yani devletin acımasız yüzünü göstermiyor onlara…
Şöyle düşünelim: 15 Temmuz Darbe kalkışması Türkiye’de değil de, Putin’in Rusya’sında veya Obama’nın Amerika’sında yapılsaydı acaba ne olurdu?
Ya da boş verin ABD’yi Rusya’yı, bugün Erdoğan’ın yerinde, eskinin faali meçhulleri ile anılan siyasetçi veya bürokratlardan biri olsaydı, kim bilir nasıl bir ceza keserdi bu FetÖCÜ’lere…
Velhasılıkelam kavgada yumruk aranmazmış.
Madem devlete el kaldırdınız, eee bir zahmet kıçınıza yediğiniz tekmeyi de artık saymayacaksınız.
İşin mağduriyet kısmına gelince…
Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edildiğinde Adnan Menderes Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun katledilmesi olayına gönderme yaparak, “İşte şimdi durum 3-3 berabere” dediği rivayet edilen eski bir siyasetçinin bakış açısıyla…
Alenen desteklediğiniz 28 Şubat ile tezgâhladığınız Kumpas davaları sürecini göz önünde bulunduracak olursak, ortada bir mağduriyet olduğunu söyleyemeyiz. Hatta siz 2-1 önde sayılırsınız.
İnşallah, müttefikiniz olan PKK’nın da kökünü tamamen kuruttuğumuzda durumu 2-2’ye eşitleriz.
Dolayısıyla birileri üzerinden yapmaya çalıştığınız mağduriyet edebiyatını bırakın ve yaptığınız ihanetin bedelini paşa paşa ödemeye bakın.
Hani Afrika ormanlarında avlanırken yamyamlara yakalanan adama şöyle sormuşlar ya…
-“Ölüm mü, mokoko mu?” diye.
Eee haliyle can tatlı, yani adam ne cevap verse beğenirsiniz?
-“Ölene kadar mokoko”
Kıssadan hisse siz en iyisi mi, mokoko’dan keyif almaya bakın, zira beterin beteri var maazallah.
YORUMLAR