Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil!
Ama... Huyum kurusun, yazmasam çatlarım.
Hani "ne İsa'ya ne Musa'ya..." diye bir tabir vardır ya, işte o tabir tam da Osman Mert'in siyasette geldiği noktayla birebir örtüşüyor.
Osman Mert, Foça siyasetinin son 15 yılına damgasını vurmuş bir isimdir.
CHP Foça İlçe Örgütünün hemen her kademesinde görev alan, hatta 2007 yılında CHP'nin İzmir Milletvekili adayı olan Osman Mert, gelinen noktada Milliyetçi Hareket Partisi'nin İzmir Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği mertebesindedir.
Atadan dededen partili olup bir zamanlar Foça'da CHP'nin bayraktarı olan Osman Mert'in bugün MHP'de siyaset yapıyor olması, gerçekten de analize muhtaç bir durumdur.
Hoş... Osman Mert, yaşadığı siyasi sürecin özet kronolojisini, hem de defaatle, sosyal medya hesabından son derece tatminkar ifadelerle aktarıyor.
Ne var ki "Ne kadar anlatırsan anlat, anlattığın karşındakinin anladığı kadardır" sözü de o açıklamalara getirilen yorumlarla tecelli buluyor.
Adam neler yaşadığını açık açık anlatıyor ama hiç kimse anlatılanın içeriğini sorgulamıyor.
Herkes anlatılanların içinden cımbızla birkaç kelime çekiyor, yani işine gelen kısmı alıp onun üzerinden söylem üretiyor.
Osman Mert'i tek taraflı ve düz bir bakış açısıyla hedef tahtasına oturtmaya çalışanlar, rasyonel bir karşı tezle karşı karşıya geldiklerinde ise, konuyu kişiselleştirmekten de geri durmuyor.
En basit örneğiyle, Osman Mert'in yakın zamanda yaşadığı ticari buhrana işaret ediliyor.
Edep yahu!
Osman Mert, bu ülkede ticareten işi bozulan ne ilk, ne de son iş adamı olacaktır.
Nitekim yiğit düştüğü yerden kalkar.
Osman Mert, Foça'nın en önemli iş adamlarından biriyken, günün birinde kendisini waffle-limonata servisi yaparken buldu.
Hayata küsmedi, gücenmedi, gurur yapmadı ve daha sonra atıldığı Emlak Danışmanlığı sektöründe de kısa zamanda kendini kabul ettirdi.
Ha! Daha önce de yazdım yine söylüyorum, Osman Mert ile ticari alanda her kim ne anlaşmazlık yaşadıysa, bu konuda hesabın görüleceği yer sosyal medya değil, yüce Türk adaletidir.
Neyse, konuyu dağıtmayalım...
Ben, Osman Mert'in ne avukatı ne de basın sözcüsüyüm.
Ancak ortada bir haksızlık varsa, savunduğum kişinin kim olduğunun da bir önemi yok benim için.
Peki, nedir bu Osman Mert mevzusu?
Ne büyük suç işlemiş(!) Osman Mert, MHP saflarına geçmekle...
Foça'da 40 yıllık sağcılar yakalarına CHP rozeti takınca sorun yok, ama 40 yıllık solcu MHP rozeti takınca sorun var, öyle mi?
Şimdi oturup soldan sağa, sağdan sola geçen isimlerin kronolisini çıkaracak değilim.
Fakat şu bir gerçek ki, Osman Mert konusunda yerden göğe kadar haklıdır.
Nitekim yaşadığı sürecin en yakın şahitlerinden biri de benim.
2014'te Aziz Kocaoğlu'nun ve CHP Genel Merkezi'nin Gökhan Demirağ'ı Foça'ya Belediye Başkan adayı olarak dayatmasına karşı bir duruş olarak DSP'den aday olan Osman Mert, bugün CHP'de aktif siyaset yapan birçok isim gibi partisine geri dönmek istemiştir.
Osman Mert'in DSP adaylığı affedilmez bir tutum ise o furyaya dahil olan isimlerin bugün CHP'de ne işleri var?
Birbirinden farklı ideolijilere sahip olan birçok ismi CHP saflarına dahil et, hatta sol ideolojiyle alakası olmayan isimleri CHP'den belediye başkan adayı yap, ama CHP'de yetişen Osman Mert'i dışla, öyle mi?
Osman Mert'in 2014'te Gökhan Demirağ'a olan karşı duruşunu alkışlayanlar/gazlayanlar gelinen noktada kendisini ihanetle itham ediyorlar.
Osman Mert, 2014'te Gökhan Demirağ'a karşı bayrak açıp muhalafet ateşini yakmasaydı, bugün Foça Belediye Başkanlığı koltuğunda başka biri oturuyor olabilirdi.
Uzatmayalım, Osman Mert geçen yıl CHP'ye yeniden üye olmak için başvuruda bulunuyor, ama CHP İlçe Yönetimi üyelik başvurusunu ret ediyor.
Hatta ve hatta Osman Mert'in CHP'ye geri dönüşünü engelleme noktasında kamuoyu oluşturmak adına, CHP Foça İlçe Yönetiminin aldığı ret kararı, yani parti karar defterinin ilgili sayfasının kopyası el altından bir gazeticiye servis ediliyor.
Hülasa... Osman Mert'in geri dönüşünü engellemek adına her yola başvuruluyor ama aynı Osman Mert kapıda beklemek yerine siyasi tercihini MHP'den yana kullanınca "ihanetkar" ilan ediliyor.
Vallaha ne güzel iş, adamı kapıdan sokma, başka partiye gidince de demediğini bırakma.
Yeri gelmişken...
Osman Mert'i ihanetle suçlayan bazı isimler, 31 Mart yerel seçimlerinde belediye başkan adayının beklenmedik bir ismin olması halinde acaba hangi partiye oy vereceklerdi? (Zamanı gelince ne biliyorsak yazarız)
Osman Mert aslında MHP saflarına geçerek soyadına yakışan bir davranışta bulunmuştur.
Halbuki CHP'li gibi görünüp perde arkasından MHP adayına da çalışabilirdi.
Bu dönem Foça'da CHP şemsiyesi altında MHP'ye çalışanların olduğunu ben değil, CHP'li dostlarım söylüyorlar.
Bu arada, Osman Mert'in yeniden CHP'ye dönmek istediği dedikodusunu dolaşıma sokanlar var.
İyi güzel de, geçti Bor'un pazarı...
Son olarak...
Yazının başında, "ne İsa'ya ne Musa'ya..." diye bir tabir kullandım.
Ne alaka? diye sorabilirsiniz.
Anlatayım...
Osman Mert'in sol kimliğinden dolayı, MHP'den meclis üyesi olmasını kabullenemeyenler sağcı dostlarım da var Foça'da.
Hiç lafı dolandırmadan kendilerine şunu sormak istiyorum:
Bugüne kadar sağ gelenekten gelen birçok ismi belediye meclis üyesi seçtirdiniz de ne oldu?
Mimar Metin Öngünşen'in haricince, muhalefet görevini hakkıyla icra eden kaç isim hatırlıyorsunuz Foça Belediye Meclisinde?
Dahası, çiçeği burnunda meclis üyesi Osman Mert'in İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinde Foça'ya dair yaptığı konuşmadan haberiniz var mı?
Benim var! Ve Osman Mert'i o konuşmasından dolayı yürekten kutluyorum.
Umarım bu duruşundan hiçbir zaman taviz vermez-ki benim tanıdığım Osman Mert, o dik duruşunu bozmaz-
İnancım o ki, Foça'da muhalefet kısır döngüye hapsolmaktan kurtulacak.
Geride kalan 5 yıla bakıyorum da bir belediye başkan yardımcısının aldığı maaş (sanki bir tek Foça'da var) ve dile dolanan makam arabasının markası gibi konular üzerinden üretilen sığ söylemler ile sözde muhalefet yapıldı Foça'da.
Ne yalan söyleyeyim, Gökhan Demirağ'ın yaptıkları ve yapamadıkları karşısında adeta 3 maymunu oynayanların, şimdilerde eleştiri oklarını Osman Mert'e yöneltmelerini şaşkınlıkla izliyorum.
Tabii "Vurun abalıya" misali, Osman Mert'i eleştirmek kolay (tıpkı Türkiye genelinde CHP'yi ve Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirmenin kolay olduğu gibi) demem o ki, marifet muhalefeti değil, iktidarı eleştirebilmektir.
Ayrıca...CHP'nin ulusalcı kanadından gelen Osman Mert'in Türk Milliyetçiliğini savunan bir partide siyaset yapıyor olmasını ben hiç garipsemiyorum.
Ki tersi bir durum olsaydı, o zaman garipseyebilirdim.
Osman Mert, Foça halkının muhalefet görevini verdiği, seçilmiş bir Belediye Meclis Üyesidir.
Her şeyden önce, ki eğer demokrasiye inanıyorsak, Osman Mert'in siyasi tercihine saygı duymamız gerekir.
Öte yandan...
Marifet iltifata tabidir.
Yani?
Yanisi şudur: Osman Mert görevini layıkıyla yerine getirdiği sürece takdir edilmelidir.
NOT: Sercan Ergen'in AK Parti'yi AKP diye telaffuz etmesini, bir anlamda gaf yapmasını dert edinip Foça Belediyesi'ni elinin tersiyle itenler gibi, Osman Mert'in (sanırım ağız alışkanlığından dolayı) Teşkilat demek yerine, Örgüt ifadesini kullanmasını da çok fazla dert edinilmemesi gerekir diye düşünüyorum.
YORUMLAR