Hasan ESER / 29 Aralık 2016 -
İzmir’in Foça İlçesi’nde…
Phokaia Antik Kenti surlarının ayağa kaldırılması için başlatılan çalışmalar devam ediyor.
Siz bakmayın benim ‘çalışmalar’ dediğime, zira ortada çalışma filan yok! Varsa da ben göremiyorum.
Öncelikle bir hususun altını çizelim…
Doğma büyüme Foçalı bir vatandaş olarak söylüyorum:
Kim ki memleketime bir çivi dahi çakmış olsa, Allah ondan razı olsun.
Öyle ki, Foça’da surların ayağa kaldırılmasında her kimin maddi ve manevi desteği olmuşsa Allah onlardan da razı olsun.
Neyse uzatmadan konuya girelim.
Bilindiği üzere…
2012 yılında Foça Kazı Kurulu Başkanlığı ile yapılan protokol gereği…
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Foça’da gerçekleştirilen restorasyon projesine her yıl nakdi yardımda bulunuyor.
Yılda 900 bin TL ile başlayan yardım, bugün bir milyon 80 bin TL’ye ulaştı.
Buraya kadar her şey çok güzel görünüyor.
Ama…
Ah bu sosyal medya yok mu?
Başta Mimar Metin Öngünşen olmak üzere; Foçalılar sosyal medya üzerinden bu konuyu konuşuyor.
Kamuoyunda yapılan yorumlarda özetle şöyle deniliyor:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi her yıl çuval dolusu parayı Foça’ya gönderiyor.
İki yıldır proje yerinde sayıyor.
Güya Athena Tapınağı ayağa kaldırılacaktı.
Yine tarihi surları çevreleyen sahil yolu düzenlemesi yapılacaktı.
Restorasyon alanı bataklığa dönüştü.
Ne yapılan bir iş var, ne de yapılacağına dair bir emare.
Nihayetinde buraya her yıl ödenen para, Sayın Aziz Kocaoğlu’nun babasının parası değil.
O para milletin parası, o paranın içinde tüyü bitmemiş yetimin hakkı var.
Halk olarak merak ediyoruz, açıklasınlar.
İzmir Büyükşehir Belediyesi yapılan yardımın amacına ulaşıp ulaşmadığını takip ediyor mu?
Sayın Kocaoğlu ‘kazıcılar ile iyi geçinelim ki başımız ağrımasın’ diye mi düşünüyor?”
Lafügüzaf işte…
Ne yazık ki ağzı olan konuşuyor.
Ha! Az kalsın unutuyordum.
Bir de restorasyon projesi kapsamında, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından istihdam edilen arkeologlar varmış.
(Vallahi dünyadan haberimiz yok! İzmir Büyükşehir Belediyesi Foça’da arkeolog mu istihdam ediyormuş?)
Sözüm ona bu arkeologlar arasında, hiçbir iş yapmadan hatta kazı alanına bile uğramadan yattığı yerden maaş alanlar varmış.
Yok, daha neler.
Kaldı ki koskoca arkeolog, kazı alanında taş taşıyıp, tek ayaküstünde duracak değil ya.
Toparlamak gerekirse…
Rahmetli Süleyman Demirel’in 'Verdimse ben verdim' dediği misal…
Yahu size ne?
Aziz Bey lütfetmiş vermiş, size ne oluyor?
Yani yardımı alan razı, veren razı!
Eee hal böyle olunca da acaba size ne yemek düşer?
NOT: İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce istihdam edildiği öne sürülen arkeolog veya arkeologları zan altında bırakmamak adına güvenlik kameralarına bakmakta fayda var.
YORUMLAR