Foça’da 30 yıldır süregelen bir yönetim var!
Devasa bir bütçe!
30 yıldır havaya harcananları üst üste koysak, ozon tabakasını tamir edebilecek yüksekliğe ulaşırdık.
30 yıl, dile kolay…
Birbirini tekrar eden bir yönetim anlayışını sonuçları oldu.
O sonucun faturasını da Foça ve Foçalılar ödedi, ödemeye de devam ediyor.
Foça, Yeni Bağarası, Bağarası, Gerenköy, Ilıpınar, Yeniköy, Kozbeyli ve Yeni Foça’da..
Yaşamından memnun olan insan sayısı malalesef çok az!
Yörenin sayısız sorunu var!
Dev gibi bütçe var ama mutlu azınlığın haricinde hiç kimseye faydası yok!
Yatırımın Y’si yok!
Kent ekonomisine katkı sağlayanlar, yavaş yavaş terk ediyor Foça’yı.
Sosyal ve kültürel yaşam yok denecek kadar az…
Foça’da İngilizce bilmenize gerek yok, çünkü 20 yıldır ortada yabancı turist yok!
Kazara gelen de dar kaçıyor!
Yatak sayısı yeteriz, özellikle de kaliteli yatak sayısı…
Foçalı gençlerin Foça’nın geleceğinden umudu yok, herhangi bir gencimizin Foça’da işe girip de oradan emekli olabileceği kurumsal bir işletme yok!
Foça’nın kişi başına düşen milli geliri yok!
En acısı da bu sorunları düşünen ve geleceğe yönelik planlamalar yapan yöneticileri yok.
Bu işleri kim yapacak?
Halk 5 yılda bir yetki veriyor.
Ne diyor seçilenlere:
“Şu maaşları alın ve kenti yönetin. Halk, yerel yönetime ödediği vergilerle, belediyenin yapacağı işlerin finansmanını sağlıyor. Devlet de bu finansmana pay vererek katılıyor…
Bu şekilde temin edilen bütçeler 30 yılda 100 trilyonu aşmış ve harcanmış..
Sonuç ortada: Yoklar kenti olduk!
Türkiye’nin Batı’ya açılan penceresiyiz!
Türkiye’nin 3’üncü büyük metropolüne, İzmir’e 70 kilometre mesafedeyiz.
“Nitelikli” diyebileceğimiz hiçbir özelliğimiz yok!
Her şeyden önce kimliğimiz yok!
Koruma Amaçlı İmar Planı’nın akıbeti hala belli değil.
Güya turizm kentiyiz, ama Turizm Master Planımız yok!
Netice olarak, geleceğimiz yok!
İşte bunlar Foça’nın gerçekleri…
Ve bu saydıklarım yöneticilerin yapması gerekenler!
Dikkat ederseniz, siyasi tanım yok yazdıklarımda.
Çünkü bu işler siyasi kadrolarla çözülmüyor.
Zaten öyle olsaydı, 30 yıldır çözülürdü..
Nitekim aynı zihniyetteki kadrolar, sürekli aynı insanlarla çalıştı.
Üstüne üstlük Anakent Belediyesi’nin de desteğiyle…
Foça’da sürekli aynı şeyleri deneyip farklı sonuçlar bekleniyor.
Bir belediye başkanının 2 dudağının arasından çıkan sözler üzerine kurulan bir yönetim düzeninin sonuçları da ancak bu kadar olur.
Belediyecilik ekip işidir. Elbette eş-dost-akrabadan kurulu bir ekipten bahsetmiyorum!
Foça’nın tek adam yönetimine değil, ekip yönetimine ihtiyacı var.
Belediyeler siyasi kurumlar değildir!
Zaten belediyede siyaset yapılmasını da yasalar yasaklamıştır.
Hiçbir siyasi partinin üyesi olmayan, bağımsız bir belediye başkanı da, iktidar partisine mensup olan bir belediye başkanı gibi, güçlü bir yönetim kurabilir.
İster belediye başkanı, ister meclis üyesi olsun, seçilen herkes rozetini çıkarmalı ve kentin geneline eşit hizmet etmek zorundadır.
Foça, yaptığı her hatanın bedelini 5 yılda ödedi. Hataların toplamı da 35 yıla merdiven dayadı.
Noktalarken…
Şunu söylemek istiyorum: Bu son olsun Foça!
Mimar Metin Öngünşen
Devasa bir bütçe!
30 yıldır havaya harcananları üst üste koysak, ozon tabakasını tamir edebilecek yüksekliğe ulaşırdık.
30 yıl, dile kolay…
Birbirini tekrar eden bir yönetim anlayışını sonuçları oldu.
O sonucun faturasını da Foça ve Foçalılar ödedi, ödemeye de devam ediyor.
Foça, Yeni Bağarası, Bağarası, Gerenköy, Ilıpınar, Yeniköy, Kozbeyli ve Yeni Foça’da..
Yaşamından memnun olan insan sayısı malalesef çok az!
Yörenin sayısız sorunu var!
Dev gibi bütçe var ama mutlu azınlığın haricinde hiç kimseye faydası yok!
Yatırımın Y’si yok!
Kent ekonomisine katkı sağlayanlar, yavaş yavaş terk ediyor Foça’yı.
Sosyal ve kültürel yaşam yok denecek kadar az…
Foça’da İngilizce bilmenize gerek yok, çünkü 20 yıldır ortada yabancı turist yok!
Kazara gelen de dar kaçıyor!
Yatak sayısı yeteriz, özellikle de kaliteli yatak sayısı…
Foçalı gençlerin Foça’nın geleceğinden umudu yok, herhangi bir gencimizin Foça’da işe girip de oradan emekli olabileceği kurumsal bir işletme yok!
Foça’nın kişi başına düşen milli geliri yok!
En acısı da bu sorunları düşünen ve geleceğe yönelik planlamalar yapan yöneticileri yok.
Bu işleri kim yapacak?
Halk 5 yılda bir yetki veriyor.
Ne diyor seçilenlere:
“Şu maaşları alın ve kenti yönetin. Halk, yerel yönetime ödediği vergilerle, belediyenin yapacağı işlerin finansmanını sağlıyor. Devlet de bu finansmana pay vererek katılıyor…
Bu şekilde temin edilen bütçeler 30 yılda 100 trilyonu aşmış ve harcanmış..
Sonuç ortada: Yoklar kenti olduk!
Türkiye’nin Batı’ya açılan penceresiyiz!
Türkiye’nin 3’üncü büyük metropolüne, İzmir’e 70 kilometre mesafedeyiz.
“Nitelikli” diyebileceğimiz hiçbir özelliğimiz yok!
Her şeyden önce kimliğimiz yok!
Koruma Amaçlı İmar Planı’nın akıbeti hala belli değil.
Güya turizm kentiyiz, ama Turizm Master Planımız yok!
Netice olarak, geleceğimiz yok!
İşte bunlar Foça’nın gerçekleri…
Ve bu saydıklarım yöneticilerin yapması gerekenler!
Dikkat ederseniz, siyasi tanım yok yazdıklarımda.
Çünkü bu işler siyasi kadrolarla çözülmüyor.
Zaten öyle olsaydı, 30 yıldır çözülürdü..
Nitekim aynı zihniyetteki kadrolar, sürekli aynı insanlarla çalıştı.
Üstüne üstlük Anakent Belediyesi’nin de desteğiyle…
Foça’da sürekli aynı şeyleri deneyip farklı sonuçlar bekleniyor.
Bir belediye başkanının 2 dudağının arasından çıkan sözler üzerine kurulan bir yönetim düzeninin sonuçları da ancak bu kadar olur.
Belediyecilik ekip işidir. Elbette eş-dost-akrabadan kurulu bir ekipten bahsetmiyorum!
Foça’nın tek adam yönetimine değil, ekip yönetimine ihtiyacı var.
Belediyeler siyasi kurumlar değildir!
Zaten belediyede siyaset yapılmasını da yasalar yasaklamıştır.
Hiçbir siyasi partinin üyesi olmayan, bağımsız bir belediye başkanı da, iktidar partisine mensup olan bir belediye başkanı gibi, güçlü bir yönetim kurabilir.
İster belediye başkanı, ister meclis üyesi olsun, seçilen herkes rozetini çıkarmalı ve kentin geneline eşit hizmet etmek zorundadır.
Foça, yaptığı her hatanın bedelini 5 yılda ödedi. Hataların toplamı da 35 yıla merdiven dayadı.
Noktalarken…
Şunu söylemek istiyorum: Bu son olsun Foça!
Mimar Metin Öngünşen
YORUMLAR