Bilişim teknolojileri bilginin işlenmesi, yönetilmesi, internet bağlantılı bilgi ağlarının oluşturulması ve teknolojilerle ilişkilendirilmesini kapsamaktadır. Tüm işletme süreçlerinde etkin kullanılması verimlilik artışı ve maliyetlerde azalmayı sağlamaktadır. Ayrıca karar mekanizmalarında kullanılması sonucu rekabet avantajı yaratmaktadır.
Bilişim tekonolojilerinin sunduğu mobil uygulamalarla iş modelleri değişmekte, çalışanlar mobil uygulamaları kullanarak işlemlerini gerçekleştirmekte ve yönetimle ve çalışma arkadaşlarıyla iletişim ve bilgi akışı bu uygulamalar üzerinden gerçekleştirilmekte ve tüm süreçlerin planlanması, koordinasyon ve kontrolunde önemli faydalar sağlamaktadır.
Bilişim teknolojilerindeki baş döndürücü gelişmelerin ardından Endüstri 4.0 kavramı doğmuştur. Bu klavramı tüm ürün ve hizmetlerin, süreçlerin , iş yapış biçimlerinin ve sonuç olarak hayatımızdaki pek çok nesnenin dijitalleşmesi olarak ifade edebiliriz. Katma değeri yüksek değerli ürünlerin neredeyse tümünün dijital olduğu ya da dijital teknolojiler kullanılarak üretildiğini görmekteyiz. Gelecekte pek çok nesnenin internete, birbirine ve biz insanlara bağlı olduğunu çok güçlü bir biçimde deneyimleyeceğiz.
Basit bir örnek vermek gerekirse günlük hayatta örneğin sosyal medya hesaplarımızdan, sanayi de ise robotlara yerleştirilmiş sensörler vasıtasıyla big data dediğimiz büyük veri toplanmakta, ancak bu veri ham veri olduğundan bu verilerin işlenmesi için veri analitiğine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu konuda geliştirilmiş yapay zeka bu verilerileri işleyebilmekte ve evrensel bir zeka oluşmaktadır.
Robotlar çalışmaları sürecinde verilerden bilgi üretilmekte, makinalar bu bilgilerden öğrenmekte ve gelecekteki dönüşümler için kendilerini adapte etmektedir. Bu öğrenmenin sonuçlarından biri hatalı üretimin azalması ve her defasında daha kaliteli ürünün ve hizmetin doğmasıdır.
Daha önceki artırılmış gerçeklik yazımda da aslında dijitalleşmeden bahsetmiştim. Bu sanal dünya ve gerçekliğin bütünleştirilmesi sonucu bir ürünü üretmeden bir süreci tasarlamadan simülasyonlar üzerinden nasıl bir sonuç oluşturacağını görmekte ve kararlarımızı bu doğrultuda vermekteyiz. Yani sanal olarak bize doğru sonuç vermiyorsa, verimli değilse vs. bu tasarımı gerçekleştirmeme kararı alabiliyoruz.
Dijital dönüşümü gerçekleştirmek için Almanya, Amerika gibi ülkelerde dijital ekosistemin bir an önce kurulabilmesi için tüm sektörleri endüstri 4.0 platformları altında birleştirmeyi öngördüler. Dijital olarak birbirlerine bağlı endüstriler, tedarik zincirleri ve kurumlar yaratmak bu dönüşümü hızlandırmak için öncelikli bir alan olarak karşımızda durmaktadır.
Bu dönüşümü gerçekleştirmede bilgi teknolojilerini örgüt içi ve örgüt dışı iletişim, karar mekanizmaları ve süreçlerinde etkili kullanan işletmeler stratejik avantaj elde edecektir. Bu şekilde verimlilik ve kalite alanında başardığımız ilerlemeyi inovasyon temelli bir ülke konumuna geçerek sürdürmemiz mümkün olabilecektir.
Bu süreçte en önemli unsurlardan biri de çalışanlardır. Dijital kültüre uyumlu, yeni yetkinlikler geliştirmeye istekli ve bağımsız iş yapabilen personel sayısının artırılması çok önemlidir. Dijital dönüşüm organizasyon kültüründe de bir değişimi gerektirecektir. Bu aşamada değişimi yönetebilecek liderlere ihtiyaç vardır. Çalışanlarla iyi iletişim kurabilen ve onları motive edebilen dönüşüm liderlerine ihtiyaç vardır.
Niteliksiz işgücüne ihtiyaç azalacağından bu işleri robotlara devrettiğimizden ve yeni meslekler doğacağından işgücünü bu yeni mesleklerin gerektiği niteliklere uyum sağlayabilmesi için dijital iş kültürünün gerektirdiği çerçevede eğitimler verilmesi öncelikli ve acil konular arasında yer almaktadır.
Özge Uğurlu / İşletme Bilimi Uzmanı
YORUMLAR