Yerel seçimlerden sonra ülkemiz sanki çok farklı bir moda girdi.
Ekonomideki çarpıklıklar gün yüzüne çıktı.
Aklı başında herkes, devletteki parasızlıktan yakınıyor.
Aslında olay 2 sene önceye dayanıyor.
2 sene önce devlet çok lüzumlu olanlar ve başlayıp devam edenler dışında tüm kamu yatırımlarını durdurdu.
Seçim sonrası bu durum belediyelere de sıçradı.
Seçim öncesi vatandaşa pek bir şey hissettirmeyen kurnaz yerel yöneticiler! 31 Mart sonrası acı gerçekle karşılaştılar.
Belediye başkanları sırtlarında ağır bir borç kamburu buldular.
Nereye ne ödeyeceklerini bilemiyorlar iller bankası belediye aktardıkları fonlardan 2 ay içinde yüzde 51 kesinti yapmış durumda. yani ilk ay 100 liranın 30 kirası kesildi para 70 liraya düştü.
2. ayda yüzde 30 bir kesinti yediler para 70 liradan 51 liraya düştü. Bu kesintiler nedeniyle Belediyeler bırakın dışarıya borç ödemeyi maaşları bile zar zor ödüyorlar.
Sorun çok ciddi bir çok belediye borç yükü altında ve artık maaş ödeyemez durumdalar.
Konu Nisan Ayında Kızılcahamam'da yapılan AK Parti istişare toplantısında AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a iletilmiş.
Cumhurbaşkanı iller bankasının 4ay boyunca Haziran ve Ekim arasında kesinti yapılmayacağının müjdesini vermiş
Sorun aslında belediyelerin kaynak israfı yapması ve aşırı şişkin kadrolar ile hizmet yapması.
AK Parti bu kadro fazlası konusunda, çok şeyler yapmak istedi; norm kadro uygulaması getirdi.
Personel ödemeleri bütçenin belli bir oranında kalacak dedi. Ama belediyeler ile baş edemedi.
Bu sefer belediyeler kurdukları şirketler aracılığı ile personel alımı yaptılar.
Temel sorun belediyelerin iş istihdam kapısı olarak görülmesi. Bugün çevremize bakalım hangi ilçe belediyesinde fazla işçi ve personel yok ki?
Bugün Aliağa Belediyesi 122 kadrolu işçisini gözünün yaşına bakmadan atıyorsa, Dikili Belediyesi seçimden önce gelen 5 aylık birikmiş maaşları özel kredi çekerek ödüyorsa, Bergama belediyesinde başkan yardımcısının maaşı bile yatmıyorsa, borçlular kapıya dayanıyorsa, Kınık belediyesi esnafa olan borçlarını bile ödemekte zorluk çekiyorsa. Bilin ki bunların nedeni kronik şekilde yanlış olan Belediyecilik anlayışındandır.
Türkiye bu kamburu daha fazla çekemez. Yerel yönetimler yasası sil baştan yeniden yapılmalıdır.
Belediyelerin içindeki bu irin bir an önce akıtılmalı.
Belediye yandaşların avanta kapısı olmaktan çıkarılmalı. İnsanların da çoluğu çocuğu için iş ve umut kapısı olmamalı.
Belediyeler iş istihdam kapısı değil de ilçe ve beldelerine yatırımcı çekerek, o alt ve üst yapıyı hazırlayarak hemşerilerine böyle umut kapısı olacak kurumlar olmalıdır.
Rıdvan Karapehlivan / Bölge Gazetesi Bakırçay Genel Yayın Yönetmeni
YORUMLAR