RIDVAN KARAPEHLİVAN

RIDVAN KARAPEHLİVAN

Bakırçay Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

"Osmanlı" Bir Alevi İmparatorluğu muydu?

25 Nisan 2023 - 21:56

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olması ve ilk defa Türkiye Cumhuriyeti tarihinde "Ben Aleviyim" demesi,  Aleviler ile ilgili tez ve bilgilerin berraklaşmasına neden olmuştur. 

Geçenlerde Facebook'ta "Osmanlığı İmparatorluğu bir Alevi İmparatorluğu idi" başlıklı yazıyı okuyunca bu yazıyı yazmaya karar verdim.

Genelde Sosyal Paylaşım sitelerinde bu tür yazıları dikkate almam ama bu kez bu yazıyı dikkatle okudum.

Yazıda: "Yavuz Sultan Selim, halife olmak için Sünni Geleneğini Osmanlı devletinin içine soktu bu hem kendi hem de imparatorluğunu sonu oldu" deniyor. 

Ayrıca 1500 Sünni din adamını imparatorluğa getirerek imparatorluğa zarar verdiği de iddia ediliyor. 
 
Osmanlı’nın kuruluş yıllarına baktığımız zaman Osmanlı'nın ilk yayılmasında Alevi Türkmenlerin katkısı çok büyük olmuştur. 

Somuncu Baba, Geyikli Baba, Fatıma Bacı gibi alevi Türkmen alperenlerin katkısı imparatorluğunu ilk yayılma dönemlerinde etkisi çok büyüktür.

Sünni İslam Osmanlı'ya öyle söylendiği gibi Yavuz Sultan döneminde değil aslında, Orhan Bey döneminden itibaren yerleşti.  O döneme göre devletin ihtiyacını karşılayacak tek şey de oydu, yani Sünni İslam’dı.  

İlk medreseler Orhan Bey döneminde açılarak buradan hukuk adamları yetişti. Fatih’ten itibaren devlet hızla çok uluslu bir imparatorluğa doğru gitmeye başladı.  Önemli bir Hristiyan nüfus barındıran bir devlette şeriat zaten hiçbir zaman uygulanmadı.  Devlet ferman denilen padişahların çıkardığı laik bir hukukla yönetiliyordu.  Şeyhülislâm da usulünden bu kanunlara Şeren uygundur diye fetva veriyordu ki;  şeyhülislâm divanın daimi üyesi bile değildir,  padişahın canı isterse divana çağrılırdı.  
 
OSMANLI'YI SÜNNİ İSLAM DEĞİL, COĞRAFİ KEŞİFLER SONUCU OLUŞAN YÜKSEK ENFLASYON ÇÖKERTTİ 
 
Tabi Osmanlı İmparatorluğu din eksenli bir devlet değildi. O yüzden ne Alevilik ne de Sünnilik Osmanlıyı çökertti. 

1400'lü yılların sonunda Kristof Kolomb ile başlayan ve yaklaşık iki yüzyıl süren. Coğrafi keşiflerle Avrupa devletleri; Başta İspanya ve Portekiz Güney Amerika’dan tonlarca altın ve gümüşü yağmaladı.  Bunlar darphanelerde nakit paraya çevrildi.  Fakat üretimin kısıtlı olduğu,  sanayi devriminin yapılmadığı o dönemlerde bir ekonomi de nakit para bollaşınca bu enflasyona neden oldu ve bu enflasyon hem Avrupa'da hem de Osmanlı’da etkili oldu. 
 
İşte Bu enflasyon Osmanlı'nın tımar sistemini çökertti. Tımarın çökmesi devletin çökmesi demekti,  devlet vergi toplayamadı.  Asker besleyemedi, asayiş ve güvenliği sağlayamadı.

Bu da köylü isyanlarını köylerden kentlere göçlere neden oldu.  Kentlere gelenler iş bulma umuduyla medreselerde doluştular eğitimde denge bozuldu ve işsiz kalan öğrenciler Suhte isyanlarını çıkartıp eşkıyalığa başladılar.  

Avrupa sanayi devrimiyle üretimini arttırınca daha çok malı daha ucuza üretince bu enflasyonu yendi. Osmanlı'da ne ticari ne de sanayi kapitalizmi oluştu ne de burjuva sınıfı oluştu.

Tabi coğrafi keşifler le ipek ve baharat yollarının önemi bitince oradan gelen gelirler de bitti.

Ülke hızla yoksullaşmaya başladı. Avrupa'daki gelişmeleri de yakalayamadı. Teknik açıdan da zayıflayınca bir çöküş süreci başladı.  Fransız devrimiyle ortaya çıkan milliyetçilik akımları Osmanlı’nın özellikle ve öncelikle Avrupa'da parçalanmasını hızlandırdı. 

İşin hülasası Osmanlı'nın çöküşü iktisadidir, dinle bir alakası yoktur.

Rıdvan Karapehlivan / Bakırçay gazetesi Genel Yayın Yönetmeni 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum