Yaşamı devam ettir… İşte, güç olan şey budur. Ümitlerin kaybolduktan sonra bile döğüş. İşte oyun budur!
Üzgünüz ve şaşkınız…
Bir yanda her günün sonunda güncellenen enfekte, yoğun bakım ve can kaybı sayıları, diğer yanda salgın sonrası oluşacak ekonomik ve sosyal hayattaki belirsizlik…
İlerleyen süreçte bu sorunları çokça konuşacağız…
Bu hafta vurgulamak istediğim konu; Hükümet’in, korona virüs pandemisiyle mücadelede ekonomik ve sosyal alanlarda yeni kararlar içeren hazırladığı 62 maddelik taslak…
İş Kanunu’na eklenecek geçici madde ile işçinin sözleşmesi üç ay süreyle fesih edilemeyecek. Son dönem yaklaşık 6 milyon insanın gelirini kaybettiği Türkiye’de işten çıkarmak yasak yani. Bir nevi geçici istihdam güvencesi… Tabii bu yasağın süresi Cumhurbaşkanı’nın inisiyatifine bağlı. Süreyi altı aya kadar da uzayabilir. Yasak boyunca işveren işçiyi ücretsiz izne ayırabilir. Bu süre zarfında çalışana, İşsizlik Fonu'ndan günlük 39.24 lira ödeme yapılacak. Aynı tutar, 15 Mart’tan sonra işten çıkarılan ve yasal olarak işsizlik maaşı almayanlara de verilecek. Yeni torba yasa teklifinin özeti bu…
Emeğinden başka sermayesi olmayan emekçilerin işsiz kalması, maaşlarının ödenememesi elbette kabul edilebilecek bir durum değil.
Sağlık ve estetik sektöründe uzun yıllardır hizmet veren bir işveren olarak hemen söyleyeyim; karar doğru…
Ancak geç kalındı!
Atılması gereken adımlar Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart tarihinde ya da daha önce atılsaydı çok daha iyi olurdu. Böylelikle çalışanlar işlerini kaybetmeyebilirlerdi.
Gerek sağlık, gerekse ekonomik alanlarda alınan ‘parça parça’ tedbirler de palyatif bir çözüm olmaktan öteye geçemiyor.
100 milyar liralık ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ paketi ile ilgili geride bıraktığımız ay ‘Korona virüsü boğuyor’ başlıklı yazımda bir değerlendirme yapmış, paketin gelir kaybını giderecek şekilde genişletilmesi gerektiğini dile getirmiştim.
Ne mi yapılmalı?
Genç girişimcilere yol göstermeye çalışan TOBB Kadın Girişimciler Kurulu üyesi olarak öncelikle ‘yetersiz’ bulduğum bu paket en az 500 milyar liraya çıkarılmalı. Vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarının giderilip küçük ve orta ölçekli işletmeleri ayağa kaldıracak hamleler yapılmalı. Kaynak yönetimini elinde bulunduranlar ‘hamle’ dediğim bu tedbirleri hayata geçirmezse çok açık söylüyorum; esnaf maliyeti düşürebilmek için işçi çıkaracak ya da elemanına maaş veremez hale gelecektir.
Tamam, işten çıkarmak yasak. Peki, bunun karşılığında risk alan işletme sahibine ne vereceksiniz? Sorun kökten çözülmeli. Kamu bankaları yoluyla faizsiz uzun vadeli kredilerin bu soruna merhem olacağı kanısındayım.
Vahşi çöllerde kaybolduğun… Ve bir çocuk ve küçük dostlarımız kadar korktuğumuz zamanlar…
Panik yapmadan, hayatın doğal akışını değiştirmek yerine, yeni denklemlere hazır olalım. Kovid-19 ile mücadele sürecini hep birlikte kazasız atlatabilmek için fiziki olarak bir araya gelemesek de fikren ve ruhen kenetlenelim.
Birbirimize her zamankinden çok ihtiyacımız var…
‘Gelin tek bedende bir yürek kalalım…’
YORUMLAR