Halk arasında tedavisi olmadığına inanılan “migren hastalığı” için uzmanlar ilaçlı ve ilaçsız tedavi yöntemleri olduğuna dikkat çekiyor.
Migren, baş ağrısı, mide bulantısı ve ışığa karşı hassasiyet gibi belirtilerle karakterize edilen kronik bir nörolojik hastalıktır. Günümüzde pek çok kişi migrenle mücadele ediyor ve bu durum yaşam kalitesini olumsuz etkileyebiliyor. Ancak, migrenin etkileri konusunda farkındalığın artması ve etkili yönetim stratejilerinin geliştirilmesi, bu zorlu durumla başa çıkma konusunda önemli adımlar atılmasını sağladı.LifeClub Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Elif Elkin’in İyilik, Sağlık Sohbetleri podcast serisine konuk olan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Elif Ilgaz Aydınlar ve Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Pınar Yalınay Dikmen, migren hastalığı hakkında önemli bilgiler verdi.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Elif Ilgaz Aydınlar, kişinin yaşam kalitesini düşüren migren hastalığı ile ilgili şunları söyledi: “Migren ses ve ışık hassasiyeti, bulantı ve kusmanın eşlik edebildiği, yaşam kalitesini düşüren şiddetli bir ağrı türüdür. Migren hastaları için tetikleyicileri bulmak ve bunları kontrol altına almak son derece önemlidir. Çünkü migrene neden olan etkenler ortadan kaldırıldığında atakların sıklığı ve şiddeti azalabilir.
Atağa ya da ağrının şiddetlenmesine yol açan faktörler kişiye göre değişkenlik gösterir. Örneğin, migren hastalarımın bazıları güneşli günlerde ağrılarının tetiklendiğini ifade ederler. Bu hastalarımın ışığın parlak olduğu saatlerde mutlaka bir güneş gözlüğü takmalarını tavsiye ediyorum.
Kimisi bilgisayar ekranının ışığını dahi kısma ihtiyacı hisseder. Sürekli olarak bilgisayar başında çalışan kişilerin saatlerce ekranın karşısında hareketsiz bir şekilde oturmaları sadece baş ağrılarına değil, sırt ağrılarına da neden olabilir. Bu nedenle bilgisayar başında çalışıyorsanız, 15-20 dakikada bir masanızdan kalkarak kısa bir yürüyüş yapabilir, sırt kaslarınızı gerecek ve rahatlatacak egzersizler uygulayabilirsiniz.
Bir müddet okuduktan ya da ekran başında çalıştıktan sonra ortaya çıkan ve dinlenmekle geçen baş ağrısı varsa, göz muayenesi olmanızda da yarar görüyorum.”
Migreni hangi besinler tetikler? Ne iyi gelir?
Migreni olan hastaların çoğunlukla, nasıl beslenecekleri konusunda kaygılı olduklarının altını çizen Prof. Dr. Elif Ilgaz Aydınlar, “Migrene iyi gelen besinler var mıdır? Migren bazı besinlerle tetiklenir mi? Bunlar hastalar tarafından sıkça sorulan sorular. Migreni azaltan ya da migreni arttıran besinleri genellemek güçtür. Zira, besin hassasiyeti kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Fakat açlık migreni tetikler. Uzun aç kalma süreleri, özellikle Ramazan döneminde migren vakalarında artış gözlemliyoruz.Besin ve migren ile ilgili 2012 yılında yaptığımız ve dünyanın önde gelen bilimsel dergilerinden Headache: The Journal of Head and Face Pain’de yayınlanan araştırmamız aynı zamanda Reuters Health tarafından haber haline getirildi. Çalışmamızda, migreni ve bunun yanı sıra İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS) olan hastalarımızda IgG tipi alerji oluşturan gıdaları gıda duyarlılık testi ile belirledik. Araştırmaya katılan diyet uzmanımızın belirlediği gıda listesine göre beslenen hastalarımızın alerjik oldukları gıdaları tükettiği haftalarda hem migren ataklarının çoğaldığını hem de IBS yakınmalarının arttığını, bu gıdaları beslenme programlarından çıkardığımızda ise yakınmalarının belirgin olarak gerilediğini gözlemledik. Bu çalışmamız bugüne dek 98 atıf aldı.
Araştırmamıza göre, hastalarımızda, migren ataklarını ve IBS yakınmalarını en çok tetikleyebilen ilk 3 besini şöyle sıralayabiliriz: Kuruyemişler, glutenli besinler (ekmek, makarna vb.) ve baharatlar” dedi.
İlaçlı ve İlaçsız Tedavi Yöntemleri
Migrenin tedavi yöntemlerine değinen Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Pınar Yalınay Dikmen ise şu bilgileri verdi: “Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki, migren ciddi oranda yaşam kalitesini bozan bir hastalık. Migren ataklarını farmakolojik yani ilaçla geçirmek de mümkün, ilaçsız olarak uyuyarak geçirmek de mümkün.
Migreni ilaç almadan nasıl atlatıyoruz? Karanlık, sessiz bir alana geçip perdeleri çekip yatağın içine girip uyuyarak migren atakları hafifletilebiliyor. Yine hastalar eğer bulantıları yok ise, bol su ve kahve içerek atakları kesebilirler. Kafein migren atağının başında gerçekten çok işe yarayabiliyor. Hatta bazı ağrı kesicilerin içinde de kafein bulunuyor. Bazı hastalar lavanta yağı ya da nane yağı gibi yağların da migrene iyi geldiğini söylüyorlar. Bu tip aromatik yağlar ile şakak bölgelerine, boyun bölgelerine, alın bölgelerine masaj yapılabilir. Migren için özel tasarlanmış, alına konulan ve soğuk veren bantlar da migren ataklarını yönetmeye yardımcı oluyor diyebilirim.
Gelelim ilaçlı tedaviye. Atak başlangıcından 2 saat geçtiğinde migren atağı artık bütün beyne ve üst merkezlere yayılmış oluyor. Küçük bir alandaki yangını bastırmaya çalışırken, bir yerden sonra kocaman bir orman yangınını bastırmaya çalışıyorsunuz. Dolayısıyla erken dönemde hareket etmek çok kıymetli, ama burada da tabii dikkat edilmesi gereken noktalar var. O da bir ayda kaç kere ilaç aldığınız. Eğer siz ayda 10 gün, 15 gün boyunca ağrı kesici alarak bunu yönetiyorsanız o zaman ilacı kötüye kullanarak ikincil baş ağrısını tetikliyorsunuz. İkincil baş ağrınız daha kronik bir durum olarak ortaya çıkıyor. Haftada bir kez ağrı kesici alabilirsiniz. Haftada 2 kere ağrı kesici alıyorsanız mutlaka migren için koruyucu bir tedaviye ihtiyacınız vardır. Yani ayda 15 gün başınız ağrıyorsa ağrı kesici ilaç alarak migreni yönetemiyorsunuz.
İlaçların hepsinin artıları, eksileri var ve migren ilaçlarının etkisi kişiye göre değişebilir. Bir nöroloji uzmanına gittiğinizde, sizin sağlığınıza ve sizin migreninize en uygun olan ilacı yazacaktır.”
Botoks ile Tedavi Mümkün Mü?
Botoksun migrenin koruyucu tedavi yöntemlerinden biri olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Pınar Yalınay Dikmen, “Botoks, migren tedavisinde benim de çokça kullandığım bir uygulama.
2010 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bilimsel çalışmaların ardından kronik migren hastalarına, botoks tedavisi uygulanması resmi olarak kabul edildi. Hemen arkasından Türkiye'de de Sağlık Bakanlığı tarafından onaylandı. Yani bu sağlık otoritelerinin onayladığı bir tedavi yöntemidir.
Burada önemli olan nasıl bir botoks yapıldığıdır. Cilt altında sinirlerin geçtiği bazı alanlar ve anatomik bölgeler var. Bunlar; alın, şakaklar, başın arkası ve omuzlardaki cilt altı sinirlerin geçtiği alanlar. Bu bölgelere yapılan botoks uygulamaları ile migren kontrol altına alınabiliyor. Burada kozmetik bir botoks uygulaması söz konusu değil. Botoks tedavisi uygulama yapıldıktan 4-10 gün sonra etkili olmaya başlıyor.
Son olarak, migren tedavisi olan bir hastalıktır. Baş ağrısı uzmanları, nöroloji uzmanları migreni tedavi edebiliyorlar ve migren tedavisi kişi özelinde planlanır. Migren hastasının baş ağrısıyla ilgilenen bir nöroloji uzmanıyla görüşmesi hayatını değiştirecek bir deneyim olabilir. Kendilerine bu şansı, bu fırsatı tanımalarını öneriyorum” dedi.
YORUMLAR