Arçelik mağazasının bitişiğinde seyahat acentemizi açtığımız tarih üzerinden henüz bir yıl geçmişti.
Kuruluşunu 11 Eylül’de yapmıştık. Öyle denk getirmek için bir müddet de beklemiştik.
Bu tarih Foça’nın Kurtuluş günüdür.
Bu manada 'hayırlı olur inşallah' diye umut etmiştik. Ancak turizm sezonunun sonu olması ve yurt dışa bağlantısını yapmak için sürenin yetersizliği sebebi ile, 92’yi zararla kapatmıştık.
İkinci yıl zarar etmek istemiyorduk. Böyle bir durum moralimizi bozacağı gibi, bize de yakışmayacaktı.
Gerçi Türkiye ortalamasında yeni kurulmuş herhangi bir acentenin, yurt dışı bağlantılarını yapması, kazançlı yıllara erişmesine kadar, önce bir iki daire hatta daha da ters giderse elde avuçta ne varsa sattırdığını, ardından ise iyi ve kalıcı bağlantılar kurması ve müşteri memnuniyetini esas alan işler çıkarması halinde ise, güzel paralar kazanacağını da biliyorduk.
Şükür, biz daha bu örneklerin içine düşmeden 93 yılında Hollanda ziyaretim sırasında merkezi Eindhoven şehrinde bulunan HTC tur operatörü ile yaptığım sözleşme akabinde Foça’ya turist getirmeye başladık.
Aynı yıl İstanbul, Marmaris ve Kuşadası’nda faaliyet gösteren bazı seyahat acenteleri ile iş birliğine girdik. Ufak ufak ama emin adımlarla ilerliyor, Foça’ya yerli yabancı turisti getirmeyi sürdürüyorduk.
Ticarette Güven, Turizmde Ulaşım Çok Önemlidir.
Bu arada talebim ve girişimim üzerine acentemize güvenen, o yılların prestijli ulaşım firmalarından biri olan Varan Turizm yönetimi, firmaları açısından bir ilke imza atarak, bize bilet satma yetkisi verdi.
Gelişmenin o dönem de Foça için fevkalade güzel bir sonuçlar doğuracağının farkındaydık. Öyle de oldu.
Herkes aynı gün veya ileri tarihli seyahatleri için İzmir’e gitmeden, Foça’da biletini alma rahatlığına kavuştu. Bu küçük adım bile, o yıllar için çok önemliydi.
Karşılıklı güvenin artması sonrasında Varan’la yaptığımız anlaşma gereği, Varan, sabahları Foça’dan Ankara ve İstanbul’a, oralardan da Foça’ya birer otobüs kaldıracaktı.
Bu gelişmenin Foça’ya sayısız faydası dokunacaktı.
İstanbul ve Ankara’dan, Foça’ya gelecek veya Foça’dan gidecek olan insanlara aktarmasız geliş – gidiş imkânı sunacaktı.
Bu gelişme ve kolay ulaşım imkânı ise Turizm için, Foça için, çok önemliydi. Aynı zamanda Foça’nın reklamı olacaktı.
Bu sayede de, daha fazla para harcama imkânı olanlar, kolay ulaşımdan ve Foça’nın kendi dinamiklerinden dolayı Foça’yı tercih edeceklerdi.
O Gün Yaşananları Ne Zaman Hatırlasam, İçimin Yandığını Hisseder Foça İçin Üzülürüm.
Bu uğurda sarf ettiğimiz tüm çabalar maalesef ceviz kabuğunu doldurmayacak sebeplerden dolayı boşa çıktı.
Çünkü dönemin “İlçe trafik komisyonundan” bir üyenin itirazına dayanarak izin verilmedi.
Bu konuda yetkili kurumların mevcut düzeni koruma meylinde olmaları sebebiyle, Varan ile yaptığımız sözleşmeyi ve tüm çalışmaları çöpe attık.
Futbol tabiriyle tam 90. dakikada Foça çok kötü bir gol yedi ve maç bitti.
O gün yaşananları ne zaman hatırlasam, Foça için üzülür, içimin yandığını hissederim.
Bir kentin geleceğini doğrudan ilgilendiren çok önemli konularda yetkililer, basiretli olmalı, ön yargılardan uzak durmalı, aklıselim ve cesur davranmalıdır.
Bu bağlamda alacağı veya vereceği kararlar ile kentin önünü açmalıdır.
O bakımdan hep söyledim durdum.
Turizmde gelişimi ve kalıcılığı sağlamak için;
1- Gerekli olan her şeyi, istekle, sevdayla, canla başla ve akıl yoluyla yapmak esastır.
2- Seçilenlerin, atananların ve yatırımcıların her alanda aynı kafa, aynı heyecan, aynı azim ve aynı çaba ile birlikte çalışmaları gereklidir.
Biline ki, “Foça ıslanır kurur amma, bu huy kimseye huy değildir.”
Sebahattin Karaca
[email protected]
www.sebahattinkaraca.com
YORUMLAR